-
1 sınırlama
-
2 sınırlama
чикләү -
3 sınırlama
İnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > sınırlama
-
4 sınırlama
n. limitation, restriction, chain, circumscription, confinement, constraint, delimitation, localization, qualification, restraint, termination* * *1. delimitation 2. limitation 3. localisation 4. localization -
5 sınırlama
ограниче́ние (с) -
6 sınırlama
ограниче́ние; разграниче́ние, установле́ние грани́ц -
7 sinirlama
ГЪУНАПIЭ фэгъэуцун/ хуэгъэувын, КЪЭГЪЭГЪУНЭН, ГЪУНЭ фэшIын/ хуэщIын, къэхухьэн -
8 sınırlama
restriction, limitation -
9 sınırlama
ohraničení -
10 sınırlama
[سینیرلاما]1. احصاء2. تخصیص -
11 sınırlama ışığı
boundary beacon -
12 sınırlama yoğunluğu
limiting density -
13 sınırlama getirmek
v. limit, restrict -
14 sınırlama yoğunluğu
limiting density -
15 akım sınırlama
current limiting -
16 akım sınırlama direnci
current limiting resistor -
17 akım sınırlama sigortası
current limiting fuse -
18 çift sınırlama
double limiting -
19 Beschränkungen
sınırlama -
20 delimitation
sınırlama
См. также в других словарях:
sınırlama — is. Sınırlamak işi … Çağatay Osmanlı Sözlük
takyit — sınırlama; kayıtlama; şarta bağlama; kısıtlama … Hukuk Sözlüğü
ancak — zf. 1) Yalnızca anlamında, sınırlama anlatan bir söz Hasan, bu sefer kendisine ancak seyyar tuluatçıların arasında bir yer bulabildi. O. C. Kaygılı 2) Olsa olsa, en çok, daha çok, güçlükle anlamlarında, bir şeyin daha çoğunun, ilerisinin… … Çağatay Osmanlı Sözlük
kayıt — 1. is., ydı, Ar. ḳayd 1) Bir yere mal ederek deftere geçirme Çocuğun kaydı bulunamadı. 2) Bir yazının, bir hesabın tarih, numara vb.nin veya kopyasının bir yerde yazılı bulunması Hafızama güvenmeyiniz. Kayıtlarınız daha sağlamdır. R. H. Karay 3)… … Çağatay Osmanlı Sözlük
kota — is., ekon., Fr. quota 1) Bir ülkede ithal edilecek malların çeşitlerini, oranlarını veya miktarlarını gösteren liste 2) Bir ülkede ithal edilecek mallar için getirilen sınırlama 3) Kuruluşlarda veya derneklerde bir gruba tanınan kontenjan sayısı… … Çağatay Osmanlı Sözlük
sınırlanış — is. Sınırlama işi … Çağatay Osmanlı Sözlük
tahdit — is., di, Ar. taḥdīd Sınırlama, çevreleme, çevresini daraltma Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller tahdit etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
takılı kalmak — bir yerde bir şeyde takılıp kalmak Bütün dava şimdi Trakya daki bu sınırlama keyfiyetine takılı kalmıştı. A. N. Karacan … Çağatay Osmanlı Sözlük