-
1 açılmak
vi2) aufgehen, sich öffnen; ( mağazalar) aufmachenaçıl susam, açıl! Sesam, öffne dich!birdenbire kapı/pencere açıldı plötzlich ging die Tür/das Fenster aufdışa/içe doğru \açılmak sich nach außen/innen öffnendükkânlar saat dokuzda açılır die Geschäfte machen um neun Uhr aufşalter dokuz buçukta açıldı der Schalter machte um halb zehn auf3) ( renk için) hell(er) werden5) ( gemi)engin denizlere \açılmak aufs offene Meer hinausfahren7) ( kuruluşlar için) die Pforten (wieder) öffnen8) expandierenfazla açıldığı için battı weil er zu sehr expandiert hat, hat er Konkurs gemachtayakkabısı açıldı seine Schuhe haben sich geweitet13) birine \açılmak sich jdm anvertrauen [o offenbaren] -
2 sıkılma
sıkılma s2) portakalların \sıkılması üç saat sürdü das Auspressen der Orangen dauerte drei Stunden
См. также в других словарях:
açık zaman — is., tek. Tutkalın yüzeye sürülmesi ile pres edilip sıkılması arasında geçen süre … Çağatay Osmanlı Sözlük
açılmak — nsz 1) Açma işi yapılmak veya açma işine konu olmak Bu esaslara aykırı eğitim ve öğretim yerleri açılamaz. Anayasa 2) Renk koyuluğunu yitirmek Perdenin rengi açıldı. 3) Kendine gelmek, biraz iyileşmek, ferahlamak Ateşi düşünce hasta açıldı. 4) e… … Çağatay Osmanlı Sözlük
arsız — sf. 1) Utanması, sıkılması olmayan, yılışık, yüzsüz (kimse) 2) Açgözlü davranan (kimse) 3) mec. Kolayca üreyebilen (bitki) Birleşik Sözler arsız arsız dayak arsızı tokat arsızı Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller arsızın yüzüne tükürmüşler, yağmur … Çağatay Osmanlı Sözlük
havuç suyu — is. Havuç meyvesinin sıkılması ile elde edilen meyve suyu … Çağatay Osmanlı Sözlük
korku damarı — is. Kasıklarda olduğu sanılan, korkuyu atlatmak için sıkılması gerektiğine inanılan damar Yere yatırdı. Uzun uzadıya kasıklarıma, korku damarlarıma bastı. Ö. Seyfettin … Çağatay Osmanlı Sözlük
sıkılmaz — sf. Sıkılması olmayan, utanmaz, yüzsüz … Çağatay Osmanlı Sözlük
üzüm suyu — is. Üzümün sıkılması sonucu elde edilen meyve suyu … Çağatay Osmanlı Sözlük
yırtılmak — nsz 1) Yırtma işi yapılmak veya yırtma işine konu olmak Şapkası ezilmiş, ceketi yakasından ta omzuna kadar yırtılmış, yüzü gözü çizgiler, çürükler içinde. Y. K. Karaosmanoğlu 2) mec. Çekinmesi, sıkılması kalmamak … Çağatay Osmanlı Sözlük
suratı kasap süngeriyle silinmiş — utanması, sıkılması kalmamış anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
yüzü kasap süngeriyle silinmiş — utanmayan, utanması sıkılması olmayan anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
BUDU' — Can sıkılması. * İdrak etme, anlama … Yeni Lügat Türkçe Sözlük