-
1 sönmek
v. be extinguished, go out, go off, die down, die away, burn out, be on the wane -
2 sönmek
"to go out, to be out, to blow out; to burn (itself) out; to be deflated; (yanardað) to become extinct; to die, to wither" -
3 sönmek
"1. (for a fire) to die down or go out; (for a light) to fade or go out. 2. (for a tire) to go flat; (for a balloon) to deflate, lose air and collapse. 3. (for a passion, anger) to die down, diminish. 4. to lose its luster, lose its attractiveness; to lose one´s vitality; to go into a decline. 5. to disappear; to come to an end. 6. (for a sound) to grow faint." -
4 yanıp sönmek
v. wink -
5 yıldızı sönmek
to be washed up -
6 süünmää
[T sönmek, Az sönmäk, Tk sönmek, from OT *sön]: to die out, to extinguishA Concise Gagauz Dictionary with etymologies and Turkish, Azerbaijani and Turkmen cognates > süünmää
-
7 sönmemek
v. (neg. form of sönmek) be extinguished, go out, go off, die down, die away, burn out, be on the wane -
8 ikbal
",-li 1. good fortune. 2. prosperity, success. 3. liking to eat or drink (something). 4. liking, caring for. 5. favoring, looking with favor upon, smiling on. 6. hist. a highly favored odalisque who ranked as a sort of unofficial wife of the sultan. - düşkünü someone who has seen better days, someone who has fallen on hard times. -den düşmek 1. to fall out of favor; not to be popular. 2. (for things) to go badly for (someone). -i sönmek for (one´s) star to set/be on the wane, for (one´s) fortunes to be on the decline." -
9 sabun
"soap. - köpüğü gibi sönmek (for something pretentious or imposing) to vanish like a burst bubble, fall down like a house of cards; (for someone) to get the wind taken out of his sails. " -
10 yıldız
1. star. 2. (one´s) star, (one´s) fortune. 3. star performer, star. 4. asterisk, star (reference mark). 5. naut. north. 6. naut. north wind. - akmak/kaymak/uçmak for a shooting star to fall. - anasonu star aniseed, badian. -ına bakmak /ın/ to tell (someone´s) fortune. - barışıklığı (two people´s) getting along well with each other. -ları barışmak to get along well with each other. -ı dişi (someone) who is well liked by everybody. -ı düşkün ill-starred, unlucky. - günü astr. sidereal day. - işareti asterisk, star (reference mark). -ı parlamak for (one´s) star to be on the rise, for fortune to be on one´s side. -ları saymak to be unable to sleep at night. -ı sönmek 1. to fall from favor. 2. (for a once-famous person) to become forgotten. - tabya mil. star-shaped fort. - yılı astr. sidereal year.
См. также в других словарях:
sönmek — nsz, er 1) Yanmaz, aydınlatmaz, parlamaz olmak Son yıldız vadinin üstünde bir yanıp bir sönüyordu. T. Buğra 2) Parlaklığını, ışığını yitirmek 3) Hava veya başka bir gaz ile şişirilmiş bir şeyin havası kaçıp şişkinliği inmek Balon söndü. 4) jeol.… … Çağatay Osmanlı Sözlük
ikbali sönmek — daha önce iyi olan durum veya işi bozulmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
sabunköpüğü gibi sönmek — gösterişli olmakla birlikte en hafif bir etki ile yok olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
ocağı sönmek — aile dağılmak, yok olmak, çoluk çocuk yok olmak Aşk tuzakları birçok ocakların sönmesine sebep olmuştur. F. R. Atay … Çağatay Osmanlı Sözlük
yıldızı sönmek — ününü yitirmek Bu gecelerin artık benzi soluyor, talihi kararıyor, yıldızı sönüyordu. A. Ş. Hisar … Çağatay Osmanlı Sözlük
ümidi sönmek — umudu kalmamak … Çağatay Osmanlı Sözlük
gözü sönmek — kör olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
üçmek — sönmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
ateşi uyandırmak — sönmek üzere olan ateşi canlandırmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
odunmak — sönmek, I, 200bkz: udınmak, udunmak … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
udınmak — sönmek, II I, 26bkz: odunmak, udunmak … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini