-
1 rahatlatmak
v. relax, relieve, ease, comfort, relieve one's mind, de stress, facilitate, disburden, disembarrass, lighten, salve, straighten smb. out, thaw, thaw out, unbend, unbrace--------rahatlatmak (vicdan)v. unburden -
2 rahatlatmak
to relieve, to reassure, to relax, to lighten, to pacify, to set sb's mind at rest -
3 rahatlatmak
"/ı/ 1. to make (someone) feel better (after experiencing sickness, pain, or fatigue). 2. to make (someone) feel relieved. 3. to put (someone) at ease, make (someone) feel at ease. 4. to calm (someone) down; to bring peace and quiet to (a place)." -
4 içini rahatlatmak
v. relieve, reprieve -
5 kafasını rahatlatmak
v. relieve one's mind -
6 vicdanını rahatlatmak
v. salve one's conscience -
7 vicdanını rahatlatmak için
n. for conscience sake -
8 vicdanını rahatlatmak için verilen para
n. conscience moneyTurkish-English dictionary > vicdanını rahatlatmak için verilen para
-
9 vicdanını rahatlatmak
to salve one's conscience -
10 rahatlatmamak
v. (neg. form of rahatlatmak) relax, relieve, ease, comfort, relieve one's mind, de stress, facilitate, disburden, disembarrass, lighten, salve, straighten smb. out, thaw, thaw out, unbend, unbrace
См. также в других словарях:
rahatlatmak — i Rahatlamasını sağlamak, ferahlatmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
ferahlatmak — i Ferah duruma getirmek, rahatlatmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
gevşetmek — i 1) Sertlik ve gerginliğini bozmak 2) mec. Rahatlatmak, sakinleştirmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
laf salatası — is. Çeşitli konuları içine alan anlamsız, boş sözler Belki de bu laf salatasını kendimi rahatlatmak için uyduruyorum. A. Ümit … Çağatay Osmanlı Sözlük
rahatlatma — is. Rahatlatmak işi … Çağatay Osmanlı Sözlük
sadra şifa vermek — gönlü, yüreği rahatlatmak, ferahlatmak Reha Bey e de meseleyi biraz çıtlattım. Ondan da pek sadra şifa verecek bir şeyler öğrenemedim. O. C. Kaygılı … Çağatay Osmanlı Sözlük
serinlik vermek — 1) serin duruma getirmek 2) mec. acısını, sıkıntısını azaltmak, avundurmak 3) mec. rahatlatmak, huzura kavuşturmak Evimin cehennemi içinde bana biraz serinlik verebilecek, bir bu fikirler vardı. P. Safa … Çağatay Osmanlı Sözlük
ilaç gibi gelmek — 1) iyileşmeyi veya çözümü kolaylaştırmak 2) rahatlatmak, huzura kavuşturmak Böylesi zor bir iş için çalışmak bana ilaç gibi geliyordu. C. Uçuk … Çağatay Osmanlı Sözlük
ter atmak — vücudu rahatlatmak amacıyla aşırı derecede terlemek ... göbek taşında ter atarken bunaldı … Çağatay Osmanlı Sözlük
sadr — (A.) [ رﺪﺹ ] 1. göğüs. 2. baş. 3. başköşe. 4. sadrazam. ♦ sadra şifa vermek işe yaramak, rahatlatmak … Osmanli Türkçesİ sözlüğü