-
1 مساومة
pazarlık -
2 مفاوضة
pazarlık -
3 bazarlıq
pazarlık -
4 haggling
pazarlik -
5 higgling
pazarlik -
6 bazarlıq
pazarlık -
7 торг
pazarlık* * *мpazarlık тж. перен.вступи́ть в торг, нача́ть торг — тж. перен. pazarlığa girmek
полити́ческий торг — siyasi pazarlık
-
8 торговаться
-
9 bargain
pazarlik, anlasma, uyusma; kelepir; ucuz sey,pazarlik etmek; (for ile) hesaba katmak -
10 afdingen
pazarlık etmek v -
11 handelen
pazarlık etmek v -
12 παζαρεύω
pazarlık yapmak -
13 feilschen
pazarlık etmek -
14 bargainer
pazarlik eden kimse -
15 do a bargain
pazarlik etmek -
16 haggle
pazarlik etmek, çekismek, tartismak -
17 higgle
pazarlik yapmak -
18 bargain
n. pazarlık, uyuşma, anlaşma; kelepir; sudan ucuz şey, yok pahasına satılan şey; işlem (borsa)————————v. pazarlık etmek, anlaşmak, değiş tokuş etmek; teklif [pol.], karşılık [pol.]* * *1. pazarlık et (v.) 2. pazarlık (n.)* * *1. noun1) (something bought cheaply and giving good value for money: This carpet was a real bargain.) kelepir, ucuz şey2) (an agreement made between people: I'll make a bargain with you.) pazarlık, anlaşma2. verb(to argue about or discuss a price etc: I bargained with him and finally got the price down.) pazarlık etmek -
19 haggle
v. pazarlık etmek, sıkı pazarlık etmek* * *1. pazarlık et (v.) 2. pazarlık (n.)* * *['hæɡl](to argue about the price of something, or about the terms of an agreement.) sıkı pazarlık etmek -
20 haggling
n. pazarlık, sıkı pazarlık* * *1. pazarlık etme (n.) 2. pazarlık et (v.) 3. pazarlık ederek (prep.)
См. также в других словарях:
pazarlık — is., ğı 1) Bir alışverişte tarafların kendileri için en elverişli fiyatı karşısındakine kabul ettirmek amacıyla yaptıkları görüşme 2) Özellikle pazar günleri giyilen şık, gösterişli giysi Yakından ise biraz acayip pazarlığını giymiş, fazla… … Çağatay Osmanlı Sözlük
pazarlık etmek — 1) bir şeyin fiyatı üzerinde karşılıklı çekişmek 2) bir konuda anlaşmak için görüşme yapmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
çekişe çekişe pazarlık etmek — bir malı ucuz almak için titizce pazarlık etmek Burada sekiz kuruşluk bir mal için benimle çekişe çekişe pazarlık edersin. H. R. Gürpınar … Çağatay Osmanlı Sözlük
pastavla pazarlık — is., ğı Toptan pazarlık … Çağatay Osmanlı Sözlük
götürü pazarlık — is., ğı Bir işin bütünü ile ilgili olarak fiyatı üzerinde anlaşma … Çağatay Osmanlı Sözlük
peşin pazarlık — is., ğı Sonradan olacağı hatıra gelen şeyler üzerinde önceden konuşup anlaşma … Çağatay Osmanlı Sözlük
bostan gök iken pazarlık yapılmaz — ayrıntıları belli olmayan bir iş için anlaşma yapılmamalı anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
pazarlığa girişmek — pazarlık yapmaya başlamak ... pazarlığa girişmez, müşterileri ne verirse alırdı. Ö. Seyfettin … Çağatay Osmanlı Sözlük
MÜSAVEME — Pazarlık etme, pazarlaşma … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MÜSAVİM — Pazarlık eden … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MÜSTAVZI' — Pazarlık eden … Yeni Lügat Türkçe Sözlük