-
1 ansetzen
an|setzendie Maschine setzt zur Landung an uçak inişe geçti;zum Spurt \ansetzen depara kalkmakII vteine Leiter an die Wand \ansetzen bir merdiveni duvara dayamak2) ( Glas) ağzına götürmek3) ( bilden) yapmak, oluşturmak, tutmak;Fett \ansetzen ( fam) yağ bağlamak;Kalk/Rost \ansetzen kireç/pas tutmak4) ( vorbereiten) hazırlamakIII vrsich \ansetzen ( Ablagerungen) oluşmak -
2 Rost
-
3 ржаветь
несов.; сов. - заржа́ветьpaslanmak, pas tutmak -
4 заржаветь
paslanmak, pas tutmakТурецко-русский словарь и русско-турецкий словарь по строительству и архитектуре > заржаветь
-
5 проржаветь
paslanmak, pas tutmakТурецко-русский словарь и русско-турецкий словарь по строительству и архитектуре > проржаветь
-
6 ржаветь
paslanmak, pas tutmakТурецко-русский словарь и русско-турецкий словарь по строительству и архитектуре > ржаветь
-
7 einrosten
einrosten v/i <-ge-, sn> paslanmak, pas tutmak -
8 rosten
rosten v/i <sn oder h> paslanmak, pas tutmak;nicht rostend paslanmaz -
9 tenir
Iv t1 à la main elinde tutmak2 maintenir tutmak, saklamak3 diriger iş tutmak, işletmek4 dire söylemek, demek5 tutmak6 tutmak7 apprendre de almak, sağlamak8 tiens ! / tenez ! buyrun !◊Tiens, voici ton courrier. — Buyur, işte mektupların.
IIv i1 aimer bağlı olmak◊Il tient beaucoup à elle. — Oğlan kıza çok bağlı.
2 vouloir çok istemek3 benzemek4 se maintenir kalmak5 résister dayanmak◊La tente n'a pas tenu pendant la tempête. — Çadır fırtınaya dayanamadı.
6 dans un espace clos sığmak7 être tenu à qqch -(y)e bağlı olmak8 être tenu de faire qqch -zorunda olmak9 tiens ! işte ! -
10 prendre
Iv t1 saisir almak2 tenir -(y)a almak3 -den almak4 aller chercher gidip aramak, almak5 yerine koymak6 obtenir edinmek, ele geçirmek7 içmek, yemek [je'mec]8 nécessiter ayırmak, almak9 yakalamak10 tutmak11 yakalamak12 utiliser, faire bir şey yapmak13 prendre l'air hava almak14 prendre feu ateş almak15 prendre l'eau su almakIIv ifonctionner çalışmak -
11 démonter
-
12 parier
v t1 bahse girmek◊Je parie que tu n'es pas capable de sauter si haut. — Bu kadar yükseğe sıçrayamayacağına bahse girerim.
2 engager de l'argent bahis tutmak3 être sûr emin olmak◊Je parie qu'il est là. — Orada olduğuna eminim.
См. также в других словарях:
pas tutmak — 1) paslı duruma gelmek, paslanmak 2) çalışamaz duruma gelmek Hokkaların içinde mürekkep kurumuş, kalemler pas tutmuştu. E. E. Talu … Çağatay Osmanlı Sözlük
pas — 1. is. 1) Su içinde ve nemli havada metallerin, özellikle demirin yüzeyinde oksitlenme sonucunda oluşan madde Kapılardan ve kilitlerden paslar dökülüyordu. S. F. Abasıyanık 2) Bazı asalak mantarların çeşitli bitkilerde oluşturduğu portakal sarısı … Çağatay Osmanlı Sözlük
Liste Swadesh Du Turc — Liste Swadesh de 207 mots en français et en turc. Sommaire 1 Présentation 2 Liste 3 Voir aussi 3.1 Bibliographie … Wikipédia en Français
Liste Swadesh du turc — Liste Swadesh de 207 mots en français et en turc. Sommaire 1 Présentation 2 Liste 3 Voir aussi 3.1 Bibliographie … Wikipédia en Français
Liste swadesh du turc — Liste Swadesh de 207 mots en français et en turc. Sommaire 1 Présentation 2 Liste 3 Voir aussi 3.1 Bibliographie … Wikipédia en Français
Turc (liste Swadesh) — Liste Swadesh du turc Liste Swadesh de 207 mots en français et en turc. Sommaire 1 Présentation 2 Liste 3 Voir aussi 3.1 Bibliographie … Wikipédia en Français
bar — 1. is. Anadolu nun doğu ve kuzey bölgesinde, en çok Artvin ve Erzurum yörelerinde el ele tutuşularak oynanan, ağır ritimli bir halk oyunu Hançer barı. Bahçesi var, bağı var, ayvası var, narı var / Atamızdan yâdigâr bizde ata barı var Halk türküsü … Çağatay Osmanlı Sözlük
kir — is. 1) Herhangi bir şeyin veya vücudun üzerinde oluşan, biriken pislik Yanaklarında yer yer kirle karışmış gözyaşı var. H. E. Adıvar 2) mec. Utanılacak durum, leke, şaibe Birleşik Sözler kir pas el kiri etek kiri yüz kiri Atasözü, Deyim ve… … Çağatay Osmanlı Sözlük