-
1 oturtmak
oturtmak (-i -e) jemanden Platz nehmen lassen (in, auf D); einfassen lassen (Edelstein); setzen (A auf, in A);-i yörüngeye oturtmak in die Umlaufbahn bringen (einen Satelliten) -
2 oturtmak
-
3 ray
ray Gleis n;ray(ın)a girmek fig in Ordnung kommen, sich regeln;rayına oturtmak fig aufs richtige Gleis bringen, in Ordnung bringen -
4 yörünge
yörünge ASTR (Umlauf)Bahn f;-in yörüngesine oturmak in die Umlaufbahn kommen; fig sich gut anbahnen;yörüngesine oturtmak v/t in die Umlaufbahn bringen; fig Sache gut anbahnen -
5 başka
I adj1) andere(r, s)\başka bir arabaya çarpmak auf einen anderen Wagen aufprallen\başka birisi jemand anderes\başka fikirde olmak anderer Meinung seinbir \başkası ein anderer, eine andereyapacak \başka bir şeyim kalmadı es blieb mir nichts anderes übrig2) anders\başka türlü olmaz es geht nicht anders3) noch\başka bir arzunuz var mı? haben Sie noch einen Wunsch?\başka kimler/neler wer/was noch alles4) \başka yerde anderweitig, woanders, anderswo\başka yere asmak umhängen\başka yere koymak umstellen, umsetzen; ( yerini değiştirmek) versetzenbirini \başka yere oturtmak jdn umsetzen\başka yere taşınmak wegziehen\başka yere taşınmış olmak umgezogen [o verzogen] sein\başka yere verilmek anderweitig vergeben werdenbir kabloyu \başka yerden geçirmek ein Kabel umlegen5) (-den \başka)benden/senden/bizden \başka außer mir/dir/unsbu...den \başka bir şey değil das ist nichts anderes als...bundan \başka außerdembalıktan \başka her şeyi yerim ich esse alles außer FischII adv sonst\başka bir arzunuz var mı? haben Sie sonst noch einen Wunsch?\başka bir şey olmadı sonst ist nichts passiert\başka kimse var mıydı orada? war sonst noch jemand da?\başka başka soru( nuz) var mı? (haben Sie) sonst noch Fragen? -
6 bindirmek
I vt1) ( binmesini sağlamak) einsteigen lassen (-e in)2) ( oturtmak) setzen (-e auf)çocuğunu atlıkarıncaya bindirdi er ließ sein Kind mit dem Karussell fahrenfiyatın üstüne 10 lira daha \bindirmek auf den Preis noch 10 Lira zuschlagenbir taşıt ötekine arkadan bindirdi ein Fahrzeug fuhr auf ein anderes von hinten auf -
7 oturtma
См. также в других словарях:
oturtmak — i, e 1) Oturma işini yaptırmak Elini ayağını bağladım, bir köşeye oturttum. S. F. Abasıyanık 2) Koymak, yerleştirmek Kalemi aldım ve kâğıda yazının başlığını oturttum. Y. Z. Ortaç … Çağatay Osmanlı Sözlük
rayına oturtmak — bir işi yoluna, yöntemine koymak, düzgün işler duruma getirmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
laf oturtmak — karşı tarafa gerektiği yerde, beklenilmeyen bir durumda, esaslı ve gereken bir laf söylemek … Çağatay Osmanlı Sözlük
İCLAS — Oturtmak. Tahta çıkartmak. Padişahı tahta oturtmak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
urnatmak — oturtmak, urnaşdırmak, yerleşdirmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
olgutmak — oturtmak I, 260bkz: olhutmak … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
olhutmak — oturtmak I, 260bkz: olgutmak … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
İKAME — Oturtmak. Mukim olmak. Yerleştirmek. İskân eylemek. Bulundurmak. Meydana koymak. Vücuda getirmek. Dâva açmak. Ayağa kaldırmak. Kıyam etmek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
benmari — is., Fr. bain marie Bir kabı kaynar suya oturtmak yolu ile içindekini ısıtma veya eritme yöntemi … Çağatay Osmanlı Sözlük
besi — is. 1) Yaşatmak ve geliştirmek için gereken besinleri yedirip içirme işi 2) Bir şeyi istenilen durumda tutmak veya oturtmak için kullanılan takoz vb. şeyler Birleşik Sözler besi doku besihane besi hayvanı besi örü besi suyu aşırı besi … Çağatay Osmanlı Sözlük
bindirmek — i, e 1) Bir kimseyi bir şeyin üzerine çıkartmak, oturtmak veya içine yerleştirmek, binmesini sağlamak Kadınlar çocuklarını bayram yerinde bir salıncağa, bir atlıkarıncaya bindirmişlerdi. O. C. Kaygılı 2) e Taşıt, ön tarafından başka bir taşıta… … Çağatay Osmanlı Sözlük