-
1 olup
olup: olup olacağı alle(s) insgesamt -
2 ölüp ölüp
-
3 ölmek
ölmek <- ür> v/i sterben; BOT (ver)welken; fig sterben, umkommen (-den vor D); Methode veralten;gülmekten ölmek sich totlachen;ölüp ölüp dirilmek fast vergehen, sterben -
4 çık
vi2) heraus; ( içeride olup da seslenmek) hinaus\çık dışarı! hinaus mit dir!; ( dışarıda olup da seslenmek) komm heraus!\çık paraları! heraus mit dem Geld!\çıkın gidin! heraus mit euch!3) absağa/sola \çık! ab nach rechts/links! -
5 dirilmek
vi1) ( ölümden sonra) auferstehen2) ( hasta için) wiederauferstehenölüp ölüp \dirilmek in Lebensgefahr schweben; ( fig) tausend Tode sterbenuzun bir hastalıktan sonra dirildi er ist von langer Krankheit wiederauferstanden -
6 olmak
1. v/i sein; werden; entstehen; werden zu; geschehen; reif werden; fertig werden; angebracht sein; Zeit dauern; vergehen; fam betrunken sein, voll sein;o senin ne(yi)n oluyor? wie ist er mit dir verwandt?;o benim yeğenim oluyor er ist mein Neffe; sie ist meine Nichte;anne oldu sie wurde Mutter;akşam oluyor es wird Abend;doktor olmak Arzt werden;şarap sirke olmuş der Wein wurde zu Essig;ekin oldu das Getreide wurde reif;çay oldu der Tee ist fertig;böyle iş olmaz so etwas geht nicht ( oder ist nicht angebracht);iki yıl oldu es ist zwei Jahre her;sen adamakıllı olmuşsun fam du bist ganz gehörig voll-in bilgisi olmak Wissen erwerben;ev onun oldu das Haus wurde seins, er erwarb das Haus;öksürük olmak Husten bekommen;yarın misafirimiz olacak morgen werden wir Gäste haben, morgen bekommen wir Besuch3. (-den) verlieren, fam loswerden;işinden oldu er hat seine Arbeit verloren, er ist entlassen worden; kommen, stammen aus4. (-e) jemandem passen: bu ayakkabı size olur diese Schuhe passen Ihnen -
7 haklı
berechtigt\haklı olarak zu Recht, berechtigterweise\haklı olmak Recht haben, im Recht sein\haklı olabilirsin du könntest Recht haben\haklı olup olmadığın ortaya çıkacaktır es wird sich herausstellen, ob du Recht hast\haklısın du hast Recht -
8 orta
I s1) Mitte fbir şeyi \ortadan kaldırmak etw beseitigen\ortadan kaybolmak von der Bildfläche verschwinden\ortaya çıkan zarar der entstandene Schaden\ortaya çıkarmak aufdecken, enthüllen; ( kazı ile) freilegen, zu Tage fördern\ortaya çıkmak auf der Bildfläche erscheinen, in Erscheinung treten, auftreten; ( meydana çıkmak) sich herausstellen [o ergeben], herauskommen; ( türemek) entstehenhaklı olup olmadığın \ortaya çıkacaktır es wird sich herausstellen, ob du Recht hastII adj1) mittel, Mittel-, mittlere(r, s)\orta yaşlı bir bey ein Herr mittleren Alters2) (\orta Asya) zentral, Zentral- -
9 şüpheli
1) verdächtig, suspektbundan \şüpheliyim das ist mir suspekt2) zweifelhaft\şüpheli alacaklar zweifelhafte Forderungenolup olmayacağından \şüpheliyim ich habe meine Zweifel, ob es klappen wird
См. также в других словарях:
ölüp ölüp dirilmek — çok sıkıntı, acı çekmek veya çok ağır hastalık geçirmek Çünkü çiçek kokusu. Proust un tıknefes nöbetlerinde ölüp ölüp dirilmesine yol açarmış. S. Birsel … Çağatay Osmanlı Sözlük
olup olacağı — hepsi bu kadar anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
züğürt olup düşünmektense uyuz olup kaşınmak yeğdir — uyuz olup kaşınmak insanı çok rahatsız eder ama züğürtlükten dolayı ne yapacağını düşünmek daha çok rahatsız eder anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
olan (veya olup) biten — meydana gelen olaylar, ortaya çıkan durum veya oluşan her şey Kilisede olup bitenleri, papazın söylediklerini nihayetine kadar anlattı. Ö. Seyfettin … Çağatay Osmanlı Sözlük
kaynana pamuk ipliği olup raftan düşse gelinin başını yarar — kaynana ne kadar yumuşak huylu, ne kadar iyi davranışlı olursa olsun, her hâli gelini rahatsız eder anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
kırkından sonra at olup da kuyruk mu sallayacak — vakti geçmiş, artık işe yaramayacak durumda anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
malum değil — olup olmayacağı kesinlikle bilinmeyen konular için kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
toprağa düşmek — ölüp gömülmek Bu sabah hesap ettim, küçüğüm toprağa düşeli tam yetmiş üç gece olmuş. R. N. Güntekin … Çağatay Osmanlı Sözlük
MACERA — Olup geçen şey. Baştan geçen hadise … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
İBN-İ UYEYNE — (Hi: 107 198) Ebu Muhammed Süfyan bin Uyeyne, ikinci derecede tâbiinden olup aslen Kufeli olduğu hâlde Mekke i Mükerreme de kalmıştır. Hadisde, tefsirde ve bilhassa Hadis i Şerifleri tefsir etmede derin âlim olup yedi bin Hadis i Şerif… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
olmak — nsz, ur 1) Meydana gelmek, varlık kazanmak, vuku bulmak En şiddetli münakaşa, kumpanyanın ismi için oldu. S. F. Abasıyanık 2) Gerçekleşmek veya yapılmak 3) Bir görev, makam, san veya nitelik kazanmak Okumak, eczacı olmak bu sayılı inatlarından… … Çağatay Osmanlı Sözlük