Перевод: со всех языков на арабский

с арабского на все языки

oluşmak

  • 1 oluşmak

    تكون

    Türkçe-Arapça Sözlük > oluşmak

  • 2 oluşmak

    تكون [تَكَوَّنَ]

    Türkçe-Arapça Sözlük > oluşmak

  • 3 peydahlanmak

    1. أطل [أَطَلَّ]
    Anlamı: çıkmak, oluşmak, ortaya çıkmak
    2. ألاح [أَلَاحَ]
    Anlamı: çıkmak, oluşmak, ortaya çıkmak
    3. أنهج [أَنْهَجَ]
    Anlamı: çıkmak, oluşmak, ortaya çıkmak
    4. اتضح [اِتَّضَحَ]
    Anlamı: çıkmak, oluşmak, ortaya çıkmak
    5. انكشف [اِنْكَشَفَ]
    Anlamı: çıkmak, oluşmak, ortaya çıkmak
    6. بدا [بَدَا]
    Anlamı: çıkmak, oluşmak, ortaya çıkmak
    7. برز [بَرَزَ]
    Anlamı: çıkmak, oluşmak, ortaya çıkmak
    8. تبدى [تَبَدَّى]
    Anlamı: çıkmak, oluşmak, ortaya çıkmak
    9. تجلى [تَجَلَّى]
    Anlamı: çıkmak, oluşmak, ortaya çıkmak
    10. تكشف [تَكَشَّفَ]
    Anlamı: çıkmak, oluşmak, ortaya çıkmak
    11. جلا [جَلَا]
    Anlamı: çıkmak, oluşmak, ortaya çıkmak
    12. جهر [جَهَرَ]
    Anlamı: çıkmak, oluşmak, ortaya çıkmak
    13. حصحص [حَصْحَصَ]
    Anlamı: çıkmak, oluşmak, ortaya çıkmak
    14. خرج [خَرَجَ]
    Anlamı: çıkmak, oluşmak, ortaya çıkmak
    15. طفا [طَفَا]
    Anlamı: çıkmak, oluşmak, ortaya çıkmak
    16. ظهر [ظَهَرَ]
    Anlamı: çıkmak, oluşmak, ortaya çıkmak
    17. نبأ [نَبَأَ]
    Anlamı: çıkmak, oluşmak, ortaya çıkmak
    18. نتأ [نَتَأَ]
    Anlamı: çıkmak, oluşmak, ortaya çıkmak
    19. نهج [نَهَجَ]
    Anlamı: çıkmak, oluşmak, ortaya çıkmak

    Türkçe-Arapça Sözlük > peydahlanmak

  • 4 pürüzlenmek

    1. اخشوشن [اِخْشَوْشَنَ]
    2. تخاشن [تَخَاشَنَ]
    3. تخشن [تَخَشَّنَ]
    4. خشن [خَشُنَ]

    Türkçe-Arapça Sözlük > pürüzlenmek

  • 5 buğulanmak

    1. تبخر [تَبَخَّرَ]
    Anlamı: buğu oluşmak, buharlaşmak
    2. تصعد [تَصَعَّدَ]
    Anlamı: buğu oluşmak, buharlaşmak
    3. تطاير [تَطَايَرَ]
    Anlamı: buğu oluşmak, buharlaşmak

    Türkçe-Arapça Sözlük > buğulanmak

  • 6 buğulaşmak

    1. تبخر [تَبَخَّرَ]
    Anlamı: buğu oluşmak, buharlaşmak
    2. تصعد [تَصَعَّدَ]
    Anlamı: buğu oluşmak, buharlaşmak
    3. تطاير [تَطَايَرَ]
    Anlamı: buğu oluşmak, buharlaşmak

    Türkçe-Arapça Sözlük > buğulaşmak

  • 7 küflenmek

    1. تعفن [تَعَفَّنَ]
    Anlamı: küf oluşmak
    2. تكرج [تَكَرَّجَ]
    Anlamı: küf oluşmak
    3. كرج [كَرِج]
    Anlamı: küf oluşmak

    Türkçe-Arapça Sözlük > küflenmek

  • 8 türemek

    1. تكون [تَكَوَّنَ]
    Anlamı: oluşmak, ortaya çıkmak
    2. حدث [حَدَثَ]
    Anlamı: oluşmak, ortaya çıkmak
    3. ظهر [ظَهَرَ]
    Anlamı: oluşmak, ortaya çıkmak

    Türkçe-Arapça Sözlük > türemek

  • 9 kırışmak

    1. إبادة [إِبَادَة]
    Anlamı: yok etmek, öldürmek
    2. أزهق [أَزْهَقَ]
    Anlamı: yok etmek, öldürmek
    3. إفناء [إِفْناء]
    Anlamı: yok etmek, öldürmek
    4. إهلاك [إِهْلاك]
    Anlamı: yok etmek, öldürmek
    5. تجعد [تَجَعَّدَ]
    6. تغضن [تَغَضَّنَ]
    7. قتل [قَتَلَ]
    Anlamı: yok etmek, öldürmek
    8. قضاء [قَضَاء]
    Anlamı: yok etmek, öldürmek

    Türkçe-Arapça Sözlük > kırışmak

  • 10 tomurcuklanmak

    1. برعم [بَرْعَمَ]
    2. تبرعم [تَبَرْعَمَ]

    Türkçe-Arapça Sözlük > tomurcuklanmak

  • 11 çillenmek

    نمش [نَمِشَ]
    Anlamı: çil oluşmak

    Türkçe-Arapça Sözlük > çillenmek

  • 12 dalgalanmak

    ترقرق [تَرَقْرَقَ]

    Türkçe-Arapça Sözlük > dalgalanmak

  • 13 halkalanmak

    تحلق [تَحَلَّقَ]

    Türkçe-Arapça Sözlük > halkalanmak

  • 14 oluşum

    تكون [تَكَوُّن]
    Anlamı: oluşmak işi, teşekkül

    Türkçe-Arapça Sözlük > oluşum

  • 15 paslanmak

    صدئ [صَدِئ]

    Türkçe-Arapça Sözlük > paslanmak

См. также в других словарях:

  • oluşmak — nsz Belli bir varlık kazanmak, ortaya çıkmak, meydana gelmek, teşekkül etmek, tekevvün etmek Gün batımına yakın İskenderun körfezini sis basıyor, sisten dağlar oluşuyor. R. H. Karay …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • vücut bulmak — oluşmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • terekküp etmek — oluşmak …   Hukuk Sözlüğü

  • kabarmak — nsz 1) Ağırlığı artmadan hacmi büyümek Ekmek iyi kabardı. 2) Yağışlardan veya kaynamaktan taşmaya yüz tutmak Çay birdenbire kabararak şosenin rampalarını aşar ve epeyce zararlara sebep olur. R. N. Güntekin 3) Niceliği artmak, büyümek Masraf… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • teşekkül etmek — 1) belirmek, belli bir biçim almak, oluşmak 2) kuruluş olarak oluşmak Kuvayımilliye teşekkül edinceye kadar şehri beklediler. S. F. Abasıyanık …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ağıllanmak — nsz 1) Toplanıp bir arada durmak 2) Çevresinde ağıl denen hale oluşmak, halelenmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ağırşaklanmak — nsz Ergenlik döneminde çıbanda veya memede ağırşak biçiminde bir tümsek oluşmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • bağlamak — i, e 1) Bir şeyi bir yere veya bir şeye tutturmak Gemiyi iskeleye bağlamak. 2) Düğümlemek İpi ipe bağlamak. 3) i Yara ilaç koyup bezle sarmak Yarayı bağlamak. 4) i Denk yapmak, paket yapmak Yatakları bağlamak. Eşyayı bağlamak. 5) nsz Oluşmak,… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • başlamak — e 1) Bir işe girişmek, harekete geçmek Şairliğe on sekiz yaşında gazel ve rubailerle başlamıştı. H. Taner 2) nsz Çalışır, işler, yürür duruma girmek Bundan başka evlenme hayatı da oldukça başarılı başladı. H. E. Adıvar 3) Olmak, oluşmak, ortaya… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • başlanmak — e 1) Başlama işine konu olmak Koşuya başlandı. 2) nsz Baş oluşmak Soğan başlandı …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • beneklenmek — nsz Benek oluşmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Поделиться ссылкой на выделенное

Прямая ссылка:
Нажмите правой клавишей мыши и выберите «Копировать ссылку»