Перевод: со всех языков на турецкий

с турецкого на все языки

nun

  • 1 nun

    nun [nu:n]
    I adv
    1) ( jetzt) şimdi;
    von \nun an şimdiden sonra;
    was \nun? şimdi ne olacak?;
    das hast du \nun davon aldın mı ağzının payını
    2) ( inzwischen) bu arada
    II part ( einleitend) şimdi; ( weiterführend) bundan böyle;
    \nun denn ha(y) di o zaman;
    \nun geh schon! haydi git!;
    \nun mach schon! haydisene!;
    \nun sag schon... haydi söylesene artık...;
    \nun gut pekâla;
    \nun reicht's aber! ( fam) artık yetti ama!, yeter artık ama!;
    das ist \nun mal so bu böyle işte, bu iş olmuş bir defa

    Wörterbuch Deutsch-Türkisch Kompakt > nun

  • 2 nun

    nun adv şu anda; (also, na) evet şimdi, ee?;
    von nun an bundan böyle;
    was nun? şimdi ne olacak?

    Deutsch-Türkisch Wörterbuch > nun

  • 3 nun

    n. rahibe
    * * *
    rahibe
    * * *
    (a member of a female religious community.) rahibe

    English-Turkish dictionary > nun

  • 4 nun

    bu durumda
    şimdi

    Deutsch-Türkisch Wörterbuch > nun

  • 5 nun

    rahibe

    English to Turkish dictionary > nun

  • 6 nun

    rahibe

    English-Turkish new dictionary > nun

  • 7 become a nun

    rahibe olmak

    English-Turkish dictionary > become a nun

  • 8 become a nun

    rahibe olmak

    English-Turkish dictionary > become a nun

  • 9 schon

    schon [ʃo:n] adv
    1) ( zeitlich)
    \schon damals/am ersten Abend daha o zamanlar/ilk akşam;
    \schon oft şimdiye kadar bir çok defalar;
    \schon immer oldum olası, şimdiye kadar hep;
    \schon wieder şimdi gene;
    das war \schon immer so bu, daha önce de böyleydi, bu oldum olası böyleydi;
    nun mach \schon! ( fam) ( beeil dich) haydisene!;
    nun komm \schon! ( fam) haydi!, ha(y) di gel artık!;
    ich komme \schon! ( fam) tamam, geliyorum!;
    ich war \schon achtmal in Antalya şimdiye kadar sekiz kere Antalya'daydım;
    das Schlimmste hast du \schon hinter dir işin en kötü tarafını atlattın artık
    2) ( allein) bile;
    \schon der Gedanke macht mich krank düşüncesi bile beni hasta ediyor;
    wenn ich das \schon sehe! bunu görmem bile yetiyor!
    das ist \schon möglich bu gerçekten olabilir;
    was heißt das \schon? bu ne ifade eder ki?;
    na, wenn \schon! öyleyse ne olmuş yani?;
    du wirst \schon sehen bekle, göreceksin
    4) ( doch, ja)
    ich denke \schon sanırım öyledir;
    ich gehe/komme schon, aber... gitmesine giderim/gelmesine gelirim, ama...;
    sie ist nicht zufrieden, aber ich \schon o memnun olmasına memnun değil, ama ben memnunum

    Wörterbuch Deutsch-Türkisch Kompakt > schon

  • 10 болеть

    hasta olmak; merak etmek; taraftan olmak; ağrımak,
    acımak
    * * *
    I
    1) ( хворать) hasta olmak

    боле́ть гри́ппом — grip olmak

    2) перен. ( беспокоиться) merak etmek
    3) перен. tutmak, taraftarı olmak

    боле́ть за "Дина́мо" — Dinamo'yu tutmak, Dinamo'nun taraftarı olmak

    II
    (о какой-л. части тела) ağrımak; acımak

    у меня боли́т голова́ — başım ağrıyor

    (у него́) боле́ла ста́рая ра́на — eski yarası acıyordu

    ••

    у меня́ душа́ боли́т о нём — onun için meraktayım

    Русско-турецкий словарь > болеть

  • 11 проведение

    с
    1) yapım, yapma; döşeme ( прокладка)

    проведе́ние доро́г — yol yapımı / yapılması

    проведе́ние телефо́нного ка́беля — telefon kablosunun döşenmesi / çekilmesi

    2) ( осуществление) uygulama; yapma

    проведе́ние нало́говой рефо́рмы — vergi reformu(nun) yapılması

    проведе́ние вы́боров — seçim yapılması

    тре́бование проведе́ния досро́чных вы́боров — erken seçim istemi

    реше́ние о проведе́нии всео́бщих вы́боров — genel seçim (yapılması) kararı

    3) ( законопроекта) çıkarma, geçirme

    Русско-турецкий словарь > проведение

  • 12 academy

    n. akademi, yüksekokul, okul
    ————————
    n. plato'nun kurduğu felsefe okulu
    * * *
    akademi
    * * *
    [ə'kædəmi] 1. plural - academies; noun
    1) (a higher school for special study: Academy of Music.) akademi
    2) (a society to encourage science, art etc: The Royal Academy.) akademi
    3) (a type of senior school.) akademi, yüksek okul
    •
    2. noun
    (a university or college teacher.) öğretim üyesi
    - academically

    English-Turkish dictionary > academy

  • 13 novice

    n. acemi, yeni, papaz adayı, rahibe adayı
    * * *
    çırak
    * * *
    ['novis]
    1) (a beginner in any skill etc.) yeni, acemi
    2) (a monk or nun who has not yet taken all his or her vows.) rahip/rahibe adayı

    English-Turkish dictionary > novice

  • 14 trumpeter

    n. trompetçi, borazancı, tellal, borazancı kuşu (g. amer.)
    * * *
    tellal
    * * *
    (nun a person who plays the trumpet.) trompetçi

    English-Turkish dictionary > trumpeter

  • 15 ye

    n. sen, siz
    * * *
    [ji:]
    (an old word for you, occurring as the subject of a sentence.) you'nun eski şekli

    English-Turkish dictionary > ye

  • 16 counter clockwise

    adv. nün tersi, saatin tersi yönde, saat akrebi yönü
    * * *
    1. saat yönünün tersi yönde 2. saatyönünde

    English-Turkish dictionary > counter clockwise

  • 17 Sistine Chapel

    vatikan'daki michalengelo'nun süslediği kilise

    English-Turkish dictionary > Sistine Chapel

  • 18 lyceum

    n. aristo'nun ders verdiği koru
    ————————
    n. eğitim salonu

    English-Turkish dictionary > lyceum

  • 19 sixtine chapel

    n. vatikan'daki michalengelo'nun süslediği kilise

    English-Turkish dictionary > sixtine chapel

  • 20 Sistine Chapel

    vatikan'daki michalengelo'nun süslediği kilise

    English-Turkish dictionary > Sistine Chapel

Страницы

См. также в других словарях:

  • nun, ... — nun …   Deutsch Wörterbuch

  • nun ja ... — nun ja …   Deutsch Wörterbuch

  • Nun ja ... — Nun ja …   Deutsch Wörterbuch

  • Nun — Nun, im gemeinen Leben Nu, eine Partikel, welche besonders in den figürlichen Bedeutungen im Deutschen von einem sehr vielfachen Gebrauche ist, und zur Ründe, Annehmlichkeit und Vollständigkeit der Rede überaus viel beyträgt. Sie wird so wohl… …   Grammatisch-kritisches Wörterbuch der Hochdeutschen Mundart

  • Nun — steht für: in der ägyptischen Mythologie eine Gottheit, siehe Nun (Ägyptische Mythologie) in der Bibel den Vater von Josua, Nachfolger von Mose, siehe Nun (Bibel) im phönizischen Alphabet den 14. Buchstaben, siehe Phönizisches Alphabet #Nun im… …   Deutsch Wikipedia

  • Ṇun — (Sindhi, Punjabi: ‏ڻون‎ ṇūn; ‏ڻ‎) ist ein Buchstabe mehrerer erweiterter arabischer Alphabete. Ṇun ist der 46. Buchstabe des arabischen Alphabets des Sindhi und ist auch im Shahmukhi genannten arabischen Alphabet des Punjabi vertreten. Ṇun… …   Deutsch Wikipedia

  • Nun — (lettre) Lettres de l hébreu א Aleph ב Beth/Veth ג Gimel ד Dalet ה He ו Vav ז Zayin …   Wikipédia en Français

  • Nūn — Nun in isolierter Form verbundene Formen ـن ـنـ نـ von rechts beidseitig nach links …   Deutsch Wikipedia

  • nun — NUN, Ă, nuni, e, s.m. şi f. Nume dat, în ziua căsătoriei, fiecăreia dintre persoanele care asistă pe miri la cununia religioasă şi care sunt solicitate să îndeplinească obligaţiile cerute de ritualul creştin; (la pl.) bărbatul şi femeia care… …   Dicționar Român

  • NUN — could refer to: Saufley Field, airport, Pensacola, Florida, United States; IATA airport code NUN Nuneaton railway station, England; National Rail station code NUN See also Nun (disambiguation) The Nun (disambiguation) This disambiguation page… …   Wikipedia

  • Nūn — ﻧﻮﻥ Nūn Graphies Isolée ﻥ Initiale ﻧ Médiane ﻨ Finale ﻦ …   Wikipédia en Français

Поделиться ссылкой на выделенное

Прямая ссылка:
… Нажмите правой клавишей мыши и выберите «Копировать ссылку»