-
1 nokta
nokta Punkt m (a Platz, Thema); Tüpfel m; (Polizei)Wache f;noktası noktasına Punkt für Punkt;iki nokta Doppelpunkt m;ölü nokta TECH tote(r) Punkt; tote(r) Winkel;-e nokta koymak fig abschließen -
2 nokta
-
3 nokta
точка, пункт; пост- aktarma noktası
- ana nokta
- asma noktası
- ateşleme noktası
- bağlantı noktası
- başlangıç noktası
- birleşme noktası
- büküm noktası
- çıkış noktası
- çiyleşme noktası
- dayanma noktası
- demiryolu düğüm noktası
- donma noktası
- doyma noktası
- düğüm noktası
- ergime noktası
- erime noktası
- eritme noktası
- esas nokta
- geçiş noktası
- gözlem noktası
- gözetleme noktası
- hareket noktası
- istinat noktası
- kaynama noktası
- kaynatma noktası
- kesişme noktası
- kıvırma noktası
- kontak noktası
- kontrol noktası
- koordinat baş noktası
- kopma noktası
- kritik nokta
- nirengi noktası
- nötr nokta
- odak noktası
- orta nokta
- ölçme noktası
- ölçü noktası
- ölü nokta
- parlama noktası
- pik noktası
- sabit nokta
- sertleşme noktası
- sıfır noktası
- tegetsel nokta
- temas noktası
- tepe noktası
- tesbit noktası
- tutuşma noktası
- yoğunlaşma noktası
- yumuşatma noktasıİnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > nokta
-
4 nokta
то́чка (ж)* * *1) то́чка врз. ; ме́сто; пунктhareket noktası — исхо́дный / отправно́й пункт
hepsi bir noktada toplandılar — все собра́ли́сь в одно́м ме́сте
2) постnokta değiştirmek — сменя́ть пост
nokta dikmek — установи́ть пост
polis noktası — полице́йский пост
-
5 nokta
[T nokta, Tk nokat, from Ar]: dot, pointA Concise Gagauz Dictionary with etymologies and Turkish, Azerbaijani and Turkmen cognates > nokta
-
6 nokta
а1) то́чка в разн. знач., пу́нктnoktalar — многото́чие, пункти́р
noktai azimet — исхо́дная то́чка
2) постnokta değiştirmek — смени́ть пост
3) пя́тнышко, кра́пинка -
7 nokta
нокта; тап -
8 nokta
adj. pinpoint--------n. point, dot, spot, speck, full stop, stop, full point, post, fleck, macula, particular, period, speckle, tittle* * *1. punctum 2. speck 3. dot 4. full stop 5. point 6. point (n.) 7. dot (n.) -
9 nokta
deny -
10 nokta
xal -
11 nokta
Nöqtə -
12 nokta
kropka; punkt -
13 nokta
-
14 nokta
ТКIУАНЭ, ТОЧКЭ -
15 nokta
точкэ -
16 nokta
σημείο, τελεία -
17 nöktä
-
18 nokta
نقطة -
19 nokta
1. نقطة [نُقْطَة]Anlamı: yer2. نقطة [نُقْطَة]Anlamı: çok küçük boyutkarda işaret3. نقطة [نُقْطَة] -
20 nokta
"point, dot; full stop, period; speck, spot; place, spot; subject, point; military post, police post"
См. также в других словарях:
Nokta — ( dot in Turkish) was a Turkish weekly political news magazine launched by Ercan Arıklı on 1 March 1982 as Nokta ve İnsanlar.[1] A year later it became Nokta, and continued thus until 2007 when it was closed under military pressure. In March 2007 … Wikipedia
nokta — is., Ar. nuḳṭa 1) Çok küçük boyutlarda işaret, benek 2) Bazı harflerin üzerine konulan ufak işaret 3) Yer Köşkten çıktık ve bahçenin her noktasını uzun uzun durup konuşarak dolaştık. A. Haşim 4) Konu, konu ile ilgili önemli bölüm Genç adam, o… … Çağatay Osmanlı Sözlük
nokta nokta — zf. Hafif hafif, belli belirsiz Allı gelin pullu gelin has gelin / Ayağını nokta nokta bas gelin. Halk türküsü … Çağatay Osmanlı Sözlük
nokta memuru — is. Kavşaklarda durup trafik akışını düzenleyen görevli Nokta memuru otomobilin hızını yedi buçuk, müfettiş on üç olarak iddia ediyorlardı. M. Ş. Esendal … Çağatay Osmanlı Sözlük
nokta koymak — 1) gereken yerde nokta işaretini kullanmak 2) mec. bir işi bitirmek, tamamlamak 3) mec. son noktayı koymak … Çağatay Osmanlı Sözlük
NOKTA-İ MİHRAKİYE — Yanma noktası. Odak noktası. * Çok Esmâ i İlâhiyyenin tecellisinin toplandığı nokta … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
NOKTA-İ NAZAR — Görüş, bir nevi fikir. (Bak: Rasyonalizm)(Nazar ı Nübüvvet ve tevhid ve imân; vahdete, âhirete, Uluhiyete baktığı için, hakaikı ona göre görür. Ehl i felsefe ve hikmetin nazarı; kesrete, esbâba, tabiata bakar, ona göre görür. Nokta i nazar… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
NOKTA-İ TELÂKİ — Karşılaşma noktası. Uygun ve karşılıklı nokta. Buluşma noktası, yeri. * Münâsebet. Uygunluk … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
NOKTA-İ ZERRİN — Güneş. Altun nokta … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
NOKTA — (Nukta) Benek. * Durak, mevki. Mahâl. * Göze ârız olan leke. * Durak işareti. * Tek karakol, tek nöbetçi. * Yazıdaki durak işâreti. * Mat: Hiçbir uzunluğu olmayan şekil … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
nokta-i nazar — [ ﺮﻈﻥ ءﻪﻄﻘﻥ ] görüş açısı, bakım … Osmanli Türkçesİ sözlüğü