-
1 nezaret
nezaret [ɑː] <- ti> Beobachtung f, Überwachung f; Inspektion f; Kontrolle f; osm Anblick m, Aussehen n; osm Ministerium n;-e nezaret etmek kontrollieren; beaufsichtigen A;-i nezarete almak überwachen A;-in nezareti altında unter Aufsicht G/von -
2 nezaret
-
3 nezaret
1) наблюде́ние, надзо́рnezaret altında — под наблюде́нием, под надзо́ром
nezarete almak — брать под надзо́р
2) контро́ль, прове́ркаnezaret etmek — а) контроли́ровать, смотре́ть; б) наблюда́ть, надзира́ть
3) уст. министе́рствоMaarif nezareti — министе́рство просвеще́ния
-
4 nezaret
наблюдение, надзорİnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > nezaret
-
5 nezaret
n. supervision, oversight, surveillance, keeping, charge* * *surveillance -
6 nezaret et
preside -
7 nezaret
çavnêrî -
8 nezaret
Nəzarət -
9 nezaret
УПЛЪЭКIУН, КIЭЛЪЫПЛЪЫН, ЛЪЫПЛЪЭН -
10 nezaret
επίβλεψη, μέριμνα -
11 nezaret
مراقبةمناظرةنظارة -
12 nezaret
1. مراقبة [مُرَاقَبَة]Anlamı: bakma, gözetme, denetim2. مناظرة [مُنَاظَرَة]Anlamı: bakma, gözetme, denetim3. نظارة [نِظَارَة]Anlamı: bakma, gözetme, denetim -
13 nezaret
"prospect, view; ministry" " bakanlýk; custody, surveillance" " gözaltý, gözetim; supervision, inspection" denetim, kontrol -
14 nezaret
,-ti 1. supervision, superintendence, overseeing. 2. administration, direction, running. 3. surveillance. 4. formerly ministry (government department headed by a minister). -e almak /ı/ 1. to put (someone) under surveillance. 2. to take (a suspect) into custody. - altında 1. under surveillance. 2. in police custody. - etmek /a/ 1. to superintend, oversee. 2. to direct, run. -
15 nezaret altına al
take in charge -
16 nezaret altında
n. on probation -
17 nezaret etmek
v. supervise -
18 nezaret altına almak
to take under surveillance -
19 nezaret etmek
to superintend, to supervise, to oversee, to inspect -
20 gözetim
1. رقابة [رَقَابَة]Anlamı: gözetim işi, nezaret2. مراقبة [مُرَاقَبَة]Anlamı: gözetim işi, nezaret3. مناظرة [مُنَاظَرَة]Anlamı: gözetim işi, nezaret4. نظارة [نِظَارَة]Anlamı: gözetim işi, nezaret
- 1
- 2
См. также в других словарях:
NEZARET — (Nedâret) Tazelik. Parlaklık. Letafet NEZARET{ (T) (Nazar. dan) Bakmak, seyir, bakış. * Nâzırlık etmek. Göz etmek. * Tenezzüh. * Reislik. * Vekillik, nâzırlık, bakanlık … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
nezaret — is., Ar. neẓāret 1) Bakma, gözetme, gözetim 2) huk. Gözaltı 3) Nezarethane Zaptiye nezaretinde temiz bir dayaktan sonra hepimizi bir yere sürdüler. R. N. Güntekin 4) esk. Bakanlık 5) esk. Görü Birleşik Sözler nezarethane Atasözü, Deyim ve… … Çağatay Osmanlı Sözlük
nezaret etmek — denetlemek, bakmak Sevincimi belli etmemek için tekerleklerin çıkarılmasına hâlâ nezaret ediyorum. A. Gündüz … Çağatay Osmanlı Sözlük
nezâret — (A.) [ ترﺎﻈﻥ ] 1. nazırlık. 2. gözetme … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
nezaret — denetim; gözetim; bakanlık … Hukuk Sözlüğü
KAVVAM — Nezaret ve muhafaza eden kimse. İşlerin mes uliyetini üzerine alıp iyi idare eden … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
Stammesschule (Osmanisches Reich) — Das Schulgebäude, Foto von 1892 oder 1893 Die Stammesschule (osmanisch مكتب عشيرت همايون, İA Mekteb i ʿAşīret i Hümāyūn, „Großherrliche Stammesschule“) war eine osmanische Schule, die am 21. September 1892 von Sultan … Deutsch Wikipedia
bakanlık — is., ğı 1) Bakan olma durumu, vekillik, nezaret, vekâlet 2) Bakanın yönetimi altındaki kuruluşların bütünü, nezaret, vekâlet 3) Bu kuruluşların bulunduğu yer Birleşik Sözler başbakanlık … Çağatay Osmanlı Sözlük
görü — is. 1) Görme yetisi 2) Bir yerin çevreyi görme özelliği, nezaret Buranın görüsü geniş. 3) fel. Dolaysız kavrama, birden kavrama Birleşik Sözler hoşgörü içgörü öngörü sağgörü … Çağatay Osmanlı Sözlük
gözaltı — is., huk. Birinin, güvenlik kuvvetleri tarafından belli bir yerde belli bir süre alıkonulması, gözetim, nezaret Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller gözaltına almak … Çağatay Osmanlı Sözlük
gözetim — is. 1) Gözetme işi, nezaret Din ve ahlak eğitimi devlet gözetim ve denetimi altında yapılır. Anayasa 2) Himaye 3) huk. Gözaltı Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller gözetime almak … Çağatay Osmanlı Sözlük
