-
1 muvazene
muvazene [-vɑː-] Gleichgewicht n -
2 muvazene
-
3 muvazene
İnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > muvazene
-
4 muvazene
= muvazenetа1) в разн. знач. равнове́сие; усто́йчивость2) фин. бала́нсmuvazenei umumiye, umumî muvazene — сме́та госуда́рственного бюдже́та
-
5 muvazene
Müvazinət; tarazlıq -
6 muvazene
зэпэщэчыныгъ -
7 muvazene
ισορροπία -
8 muvazene
موازنة -
9 muvazene
موازنة [مُوَازَنَة]Anlamı: denge -
10 muvazene
equilibrium, balance, stability denge -
11 muvazene
1. equilibrium, balance. 2. med. sense of balance, equilibrium sense, static sense, labyrinthine sense. 3. equanimity, mental balance. -
12 muvazene
balans, dayanıqlılıq, müvazinət, tarazlıq -
13 muvazene, muvazenet
(-ti)1) müvazinət, tarazlıq, dayanıqlılıq; 2) balans; ödeme muvazenesi – ödəmə balansı -
14 statik muvazene
İnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > statik muvazene
-
15 muvazenet
-
16 balans
1. اتزان [اِتِّزان]Anlamı: denge, muvazene2. تعادل [تَعَادُل]Anlamı: denge, muvazene3. توازن [تَوَازُن]Anlamı: denge, muvazene4. رصانة [رَصَانَة]Anlamı: denge, muvazene5. وقار [وَقَار]Anlamı: denge, muvazene -
17 denge
1. تعادل [تَعَادُل]Anlamı: bir nesnenin veya bir insanın devrilmeden durma hali, muvazene2. توازن [تَوَازُن]Anlamı: bir nesnenin veya bir insanın devrilmeden durma hali, muvazene3. موازنة [مُوَازَنَة]Anlamı: bir nesnenin veya bir insanın devrilmeden durma hali, muvazene4. ميزانية [مِيزانيَّة]Anlamı: bir nesnenin veya bir insanın devrilmeden durma hali, muvazene -
18 denge
(balans, muvazene) зэпэщачэ/ зэпэшачэ -
19 denge
denge s\dengede olmak im Gleichgewicht seinbir şeyi \dengede tutmak etw balancieren, etw im Gleichgewicht haltenbir şeye \dengesini kaybettirmek etw aus dem Gleichgewicht bringen\dengeyi bozmak das Gleichgewicht stören\dengeyi kaybetmek das Gleichgewicht verlieren, die Balance verlieren, aus dem Gleichgewicht kommenkararlı/kararsız \denge phys stabiles/labiles Gleichgewichtsiyasi \denge das politische Gleichgewicht2) Ausgleich m3) Gleichgewicht nt, Ausgeglichenheit fruhsal \denge seelische Ausgeglichenheit, das seelische Gleichgewicht -
20 akli
mental, rational. - melekeler mental faculties. - muvazene mental balance.
См. также в других словарях:
muvazene — muvâzene denge … Hukuk Sözlüğü
muvazene — is., esk., Ar. muvāzene 1) Denge Bilirsiniz ki bizde deli tabiri sadece ... akli muvazenesi bozulmuş manasına gelmez. A. Ş. Hisar 2) Dengeleme … Çağatay Osmanlı Sözlük
muvazene — (A.) [ ﻪﻥزاﻮﻡ ] denge. ♦ muvazene i umûmiye kanunu bütçe kanunu … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
MUVAZENE(T) — Ölçmek. Denk olup olmadığını bilmek için tartmak, ölçmek. * Düşünmek. * İki şeyin vezince birbirine denk olması. Uygunluk … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MUVAZENE-İ A'MÂL — Haşirde amellerin tartılıp hesabdelimesi. (Bak: Afv … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MUVAZENE-İ MÂLİYE — Devletin gelirleriyle giderlerinin bir olması … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
Turks in Bulgaria — Infobox Ethnic group group = Turks in Bulgaria poptime = 746,664 (in Bulgaria)326,000 (in Turkey) popplace = Kardzhali, Razgrad, Targovishte, Silistra, Shumen langs = Turkish language Bulgarian language rels = Islam related = tribes. [Dennis P.… … Wikipedia
denge — is. 1) Bir nesnenin veya bir insanın devrilmeden durma hâli, muvazene, balans 2) Zihinsel ve duygusal uyum, istikrar Ruhsal denge. 3) Siyasi güçlerin, yetkilerin birbirini sınırlayacak biçimde dağıtılması 4) Ekonomik hayatın uyumlu düzeni 5) fiz … Çağatay Osmanlı Sözlük
mücazat — is., esk., Ar. mucāzāt İşlenen bir suçtan ötürü ceza verme Her şeyde mükâfatla mücazatı, tatlıyla acıyı muvazene ederdi. H. R. Gürpınar … Çağatay Osmanlı Sözlük
KUDRET-İ İLÂHİYE — Allah ın kudreti.(Cenab ı Hakk ın kudret, ilim, iradesi; şemsin ziyâsı gibi bütün mevcudata âmm ve şâmil olup, hiçbir şeyle müvazene edilemez; Arş ı Azama taalluk ettikleri gibi, zerrelere de taalluk ederler. Cenab ı Hak, şems ve kameri… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MA'KUSEN MÜTENASİB — Mat: Tersine olan müvâzene. Yâni, birbirine nisbet edilen iki şeyden, biri çoğaldığı oranda diğerinin eksilmesi veya birinin azaldığı nisbetinde diğerinin çoğalması. Ters orantılı … Yeni Lügat Türkçe Sözlük