См. также в других словарях:
mahmuz — is., Ar. mihmāz 1) Çizmenin, potinin arkasına takılan ve binek hayvanlarını dürtüp hızlandırmaya yarayan demir veya çelik parça Konağın içinde kılıç ve mahmuz şakırtıları duyuldu. A. Gündüz 2) Tavukgillerin ve bazı kuşların ayakları ardında… … Çağatay Osmanlı Sözlük
MAHMUZ — Oksitlenmiş, hamızlanmı … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
mahmuz çiçeği — is., bit. b. İki çenekliler familyasından Akdeniz bölgesinde yetişen kırmızı, pembe veya beyaz çiçekler açan iki yıllık otsu bir bitki (Centranthus) … Çağatay Osmanlı Sözlük
мамуза — (тур. mahmuz) 1. тркалце со запци што се прицврстува за петицата на обувките и служи за терање на коњот при јавање 2. рожен израсток на ногата на петел … Macedonian dictionary
çiçek — is., ği, bit. b. 1) Bir bitkinin, üreme organlarını taşıyan çoğu güzel kokulu, renkli bölümü 2) bit. b. Çiçek açan kır veya bahçe bitkisi Evin ufak çiçekler ve bitkilerle süslü bahçesine çıktım. R. H. Karay 3) mec. Davranışları hafif, toplum… … Çağatay Osmanlı Sözlük
mamuza — màmuza ž DEFINICIJA metalna naprava na obući jahača, kojom podbada konja; ostruga ONOMASTIKA pr. (nadimačka): Màmuza (Dugo Selo, okolica Zagreba), Màmuzić (280, Sinj, Banovina, Kordun, Lika, I Slavonija), Màmužić (Šibenik, Makarska) ETIMOLOGIJA… … Hrvatski jezični portal
suyagu — horozun ayağındaki mahmuz III, 174 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini