Перевод: с русского на турецкий

с турецкого на русский

kurtarmak

  • 21 раскрепощаться

    несов.; сов. - раскрепости́ться
    1) ист. kendini serf durumundan kurtarmak
    2) перен. özgür olmak, özgürlüğüne kavuşmak

    Русско-турецкий словарь > раскрепощаться

  • 22 сдвигать

    несов.; сов. - сдви́нуть
    1) ( с места) yerinden oynatmak / kıpırdatmak

    э́тот ка́мень тебе́ не сдви́нуть — bu kayayı yerinden kıpırdatamazsın

    сдви́нуть ке́пку на заты́лок — kasketini ensesine yıkmak / devirmek

    2) ( сближать) birbirine yaklaştırmak

    сдви́нуть бока́лы (чокнуться)kadehlerini tokuşturmak

    серди́то сдви́нуть бро́ви — kaşlarını çatmak

    ••

    сдви́нуть де́ло с мёртвой то́чки — işi ölü durumdan kurtarmak

    Русско-турецкий словарь > сдвигать

  • 23 спасаться

    несов.; сов. - спасти́сь
    (elinden) kurtulmak, canını kurtarmak

    спаса́ться бе́гством — kaçarak kurtulmak, selameti kaçmakta bulmak

    спасти́сь от пресле́дователей — izleyenlerin elinden kurtulmak

    он едва́ спа́сся — canını zor / dar kurtardı

    спаса́йся кто мо́жет! — kaçan kurtulur!

    Русско-турецкий словарь > спасаться

  • 24 тупик

    м
    1) ( улица) çıkmaz (sokak), kör sokak

    он живёт в тупи́ке́ — çıkmazda oturuyor

    2) ж.-д. kör hat
    3) перен. çıkmaz, açmaz

    зайти́ в тупи́к — çıkmaza girmek

    завести́ в тупи́к — çıkmaza sokmak, açmaza sokmak

    вы́йти из тупика́ — çıkmazdan kurtulmak

    вы́вести из тупика́ — çıkmazdan kurtarmak

    найти́ вы́ход из тупика́ — çıkmazdan / açmazdan bir çıkış yolu bulmak

    найти́ сре́дство для вы́хода из экономи́ческого тупика́ — ekonomik çıkmaza çare bulmak

    стать в тупи́к — şaşırmak

    поста́вить кого-л. в тупи́к — birini şaşırtmak

    Русско-турецкий словарь > тупик

  • 25 ужас

    dehşet
    * * *
    м, врз

    наводи́ть у́жас на кого-л.birine dehşet salmak

    его́ обуя́л / охвати́л у́жас — dehşete uğradı

    изба́вить наро́ды от у́жасов войны́ — halkları savaş kabusundan kurtarmak

    прийти́ в у́жас от чего-л.bir şeyden dehşete düşmek

    она́ э́того у́жас как бои́тся — прост. bundan dehşetli korkar

    ••

    како́й у́жас! — ne feci!

    Русско-турецкий словарь > ужас

  • 26 улица

    sokak
    * * *
    ж
    1) врз sokak (-ğı); cadde

    гла́вные у́лицы го́рода — kentin ana caddeleri

    вы́йти на у́лицу — sokağa / dışarı çıkmak

    войти́ с у́лицы — sokak kapısından girmek

    собрала́сь вся у́лица — разг. tüm sokak toplandı

    на у́лице дождь — dışarıda yağmur yağıyor

    ••

    вы́бросить / вы́кинуть кого-л. на у́лицу — sokağa atmak

    изба́вить дете́й и молодёжь от влия́ния у́лицы — çocuğu ve genci sokaktan kurtarmak

    челове́к с у́лицы — sokaktaki adam

    Русско-турецкий словарь > улица

См. также в других словарях:

  • kurtarmak — i 1) Bir canlıyı bir felaketten, tehlikeden veya zor durumdan uzaklaştırmak Şu durup dururken şimşek gibi çakan ağrılardan kurtarsınlar, servetimin yarısını anamın ak sütü gibi vereyim. R. N. Güntekin 2) Kurtulmasını sağlamak 3) Uzaklaştırmak 4)… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • zevahiri kurtarmak — görünüşü kurtarmak Öyle yapmakla beraber zevahiri kurtarıyor, konuşuyor, gülüşüyordum. R. H. Karay …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • görünüşü kurtarmak — bir işi gereği gibi değil, yapılıyor dedirtmek için üstünkörü yapmak, zevahiri kurtarmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • pöstekiyi kurtarmak — hoş olmayan bir durumdan kurtulmak Aman, bir karı ki görme... Maymun mu maymun, biçimsiz mi biçimsiz, pis mi pis... Ne yaparsın... Pöstekiyi kurtarmak lazım. Ö. Seyfettin …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • paçayı kurtarmak — kendini bir dertten, tehlikeden veya zor durumdan kurtarmak Varımızı yoğumuzu teknenin oturmamış tarafına aktararak paçayı kurtardık. B. R. Eyuboğlu …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • günü kurtarmak — günün ağır koşullarını ve engellerini bir biçimde atlatmak Gelecek insanın mutluluğu için günümüzü kurtarmak hangi babayiğidin harcıdır? M. C. Anday …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • vaziyeti kurtarmak — herhangi bir güç durumdan sıyrılmak Karısı ve arkadaşı da bir müddet sustular, galiba bir şeyler düşündüler. Vaziyeti yine genç diplomat kurtardı. R. H. Karay …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • hamamın namusunu kurtarmak — görünüşünü kurtarmaya yönelen birtakım yetersiz çarelere başvurarak kötü bilinen bir yere onur kazandırmaya çalışmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • postu kurtarmak — öldürülmek tehlikesini atlatmak Binlerce kişiden ancak birkaç kişi postunu kurtarabildi. F. R. Atay …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yakayı kurtarmak (veya sıyırmak) — bir işten kurtulmak Pek sıkboğaz ederlerse bakalım bir sırasını düşürebilirsek yolunda bir yalanla yakamızı kurtarırız. R. N. Güntekin …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • başını kurtarmak — 1) canını korumak 2) geçimini sağlayacak bir duruma gelmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Поделиться ссылкой на выделенное

Прямая ссылка:
Нажмите правой клавишей мыши и выберите «Копировать ссылку»