Перевод: со всех языков на все языки

со всех языков на все языки

konuyu

См. также в других словарях:

  • düşünüp (veya düşünmek) taşınmak — konuyu bütün yönleriyle inceleyip ona göre davranmak, iyice düşünmek Düşünün taşının, yarın öbür gün cevap ve imza bekliyoruz. R. E. Ünaydın …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • altına imza koymak — konuyu veya anlaşmayı kabul ettiğini belirtmek İlgili sözleşmelerin altına imzamızı koyarken bu imzaya sadık kalma konusunda ne ölçüde niyetliydik? A. Cemal …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • meclis — is., Ar. meclis 1) Bir konuyu konuşmak veya görüşmek için yapılan toplantı 2) Bu toplantının yapıldığı yer, şûra 3) Bir konuyu konuşmak veya görüşmek için bir araya gelmiş kimseler topluluğu Yemekten sonra meclis gruplara ayrılmıştı. P. Safa 4)… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • Dönmeh — Saltar a navegación, búsqueda Sabbataï Tsevi El termino Dönmeh (del Turco dön , volverse ), también se llaman Selanikli (los que son de Tesalónica[1] ), se refiere a un grupo de Sabateos …   Wikipedia Español

  • açımlamak — i Bir sorunu veya konuyu ele alıp en ince noktasına kadar gözden geçirerek anlatmak, şerh etmek, teşrih etmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • açımlayıcı — sf. Bir sorunu veya konuyu ele alıp en ince noktasına kadar gözden geçirerek anlatan (kimse) …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • alt kurul — is. 1) Belli bir konuyu ele almak amacıyla bir kurul içinden birkaç kişi seçilerek oluşturulan kurul, encümen, komisyon, komite 2) Meclis veya herhangi bir kurultayda bazı konuları inceleyerek varılan sonuçları tartışılmak için genel kurula… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • anahtar kelime — is. Bir yazıda konuyu en açık biçimde yansıtan kelime veya kelime grubu …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • anlatım — is. 1) Anlatma işi 2) Bir duyguyu, bir düşünceyi, bir konuyu söz veya yazı ile bildirme, ifade Birleşik Sözler anlatım bilimi anlatım tonu …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ara söz — is. Doğrudan doğruya konuşulan veya yazılan konuyu ilgilendirmeyen dolaylı söz, istitrat …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • atlas — 1. is., Ar. aṭlas Yüzü parlak, sık dokunmuş bir tür ipekli kumaş, saten Birleşik Sözler atlas çiçeği atlas kemiği 2. is., coğ., Rum. 1) Dünyanın, bir ülkenin, bir bölgenin fiziksel ve siyasal coğrafyası ile ekonomi, tarih vb. konularda toplu… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Поделиться ссылкой на выделенное

Прямая ссылка:
Нажмите правой клавишей мыши и выберите «Копировать ссылку»