-
1 kokmak
czuć; pachnąć; pachnieć; wąchać
См. также в других словарях:
kokmak — fena kokmak, kokusu yükselmek (su) senmek, (hastal ık) sakinleşmek II, 293, 323; III, 184 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
kokmak — nsz, ar 1) Koku çıkarmak Her gelişinde üzeri yabancı lavantalar kokuyor. H. R. Gürpınar 2) Çürüyüp bozularak kötü bir koku çıkarmak, kokuşmak Bu et kokmuş. 3) mec. Olacağıyla ilgili belirtiler göstermek, olacağı hissedilmek Ortalık savaş… … Çağatay Osmanlı Sözlük
yanık kokmak — 1) is kokmak 2) ortalıkta bir şeyin yandığını anlatan koku bulunmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
küf kokmak — (bir yer veya bir şey) kapalı, nemli yerler gibi ağır kokmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
sası kokmak — yiyecek bozulmak, çürümek … Çağatay Osmanlı Sözlük
açlıktan nefesi kokmak — yoksulluk içinde bulunmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
ağzı süt kokmak — çok genç ve toy olmak Yazmaya başladığım günden bu yana ağzı süt kokan bir yazar olmaktan korkmuşumdur. T. Uyar … Çağatay Osmanlı Sözlük
DEFR — Kokmak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
FEVH — Kokmak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
SEAT — Kokmak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
TADAVVU' — Kokmak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük