-
21 جلف
جلْف1. görgüsüzAnlamı: görgüsü olmayan2. nezaketsizAnlamı: nazik olmayan3. nobranAnlamı: davranışı kaba4. abullabutAnlamı: hantal, kaba ve anlayışsız kimse5. magandaAnlamı: yontulmamış, kaba saba, görgüsüz kimse6. hamhalatAnlamı: kaba saba, görgüsüz7. kabaAnlamı: terbiyesi, görgüsü kıt, nezaketsiz8. palikaryaAnlamı: kabadayı9. barbarAnlamı: uygarlaşmamış, kaba ve kırıcı -
22 حمق
Iحَمِق1. avalAnlamı: aptal, ahmak2. zibidi3. idraksizAnlamı: anlayışsız, ahmak4. kazAnlamı: budala5. şabanAnlamı: aptal, alık, budala6. enayiAnlamı: fazla bön, avanak7. gerzekAnlamı: geri zekâlı olan8. angutAnlamı: ahmak ve aptal9. andavallıAnlamı: beceriksiz, görgüsüz ve bön olan kimse10. eblehAnlamı: akılsız, alık, budala11. basiretsizAnlamı: ileri ve uzak görüşlü olmayan12. kafasızAnlamı: anlayışsız, kavrayışsız13. gabiAnlamı: anlayışsız, kalın kafalı olan14. mankafaAnlamı: anlayışsız, aptal15. kakavanAnlamı: kendini beğenmiş, sevimsiz16. akılsızAnlamı: aklı, gerçeği görüp ona göre davranmaya elverişli olmayan, anlayışı kıt17. patavatsızAnlamı: davranışlarına dikkat etmeyen18. salak19. şapşalAnlamı: aptalca davranışlarda bulunan, alık20. kaşkavalAnlamı: aptal, sersem21. ahmakAnlamı: aklını gereği gibi kullanamayan, aptal22. alıkAnlamı: akılsız, sersem, ebleh ve şaşkın23. avanakAnlamı: kolayca kandırılabilen kişi24. aptalAnlamı: zekâ yoksunu, ahmak, alık olan kimse25. kaşalotAnlamı: aptal, budala26. beyinsizAnlamı: akılsız, düşüncesiz27. bönAnlamı: budala, saf28. beceriksizAnlamı: becerisi olmayan, usta olmayan29. dangalakAnlamı: akılsız, düşüncesizIIحُمْق1. patavatsızlıkAnlamı: patavatsız davranma2. bönlükAnlamı: budalalık, aptallık, saflık3. salaklıkAnlamı: salakça davranış4. öküzlükAnlamı: budalalık, sersemlik5. enayilikAnlamı: enayi olma durumu6. aptallık7. ahmaklıkAnlamı: zekâsı az gelişmiş olma durumu, anlayışsızlık8. hamakatAnlamı: ahmaklık, ayırt etme9. alıklıkAnlamı: alık olma durumu10. budalalıkAnlamı: budala olma durumu -
23 خرق
Iخَرَّقَ1. saplanmakAnlamı: hızla batmak2. didiklemekAnlamı: ısırarak parçalamak, gagalamakIIخَرَق1. bönlükAnlamı: budalalık, aptallık, saflık2. ahmaklıkAnlamı: zekâsı az gelişmiş olma durumu, anlayışsızlık3. aptallık4. sakarlık5. acemilikAnlamı: tecrübe ve becerinin azlığıخَرَقَ1. burgulamakAnlamı: burgu ile delmek2. saplanmakAnlamı: hızla batmak3. didiklemekAnlamı: ısırarak parçalamak, gagalamakIVخَرِق1. hırboAnlamı: sersem, salak ve kaba saba2. zibidi3. avalAnlamı: aptal, ahmak4. şabanAnlamı: aptal, alık, budala5. kazAnlamı: budala6. gerzekAnlamı: geri zekâlı olan7. basiretsizAnlamı: ileri ve uzak görüşlü olmayan8. andavallıAnlamı: beceriksiz, görgüsüz ve bön olan kimse9. angutAnlamı: ahmak ve aptal10. eblehAnlamı: akılsız, alık, budala11. gabiAnlamı: anlayışsız, kalın kafalı olan12. mankafaAnlamı: anlayışsız, aptal13. kakavanAnlamı: kendini beğenmiş, sevimsiz14. akılsızAnlamı: aklı, gerçeği görüp ona göre davranmaya elverişli olmayan, anlayışı kıt15. salak16. patavatsızAnlamı: davranışlarına dikkat etmeyen17. şapşalAnlamı: aptalca davranışlarda bulunan, alık18. avanakAnlamı: kolayca kandırılabilen kişi19. kaşalotAnlamı: aptal, budala20. kaşkavalAnlamı: aptal, sersem21. alıkAnlamı: akılsız, sersem, ebleh ve şaşkın22. ahmakAnlamı: aklını gereği gibi kullanamayan, aptal23. aptalAnlamı: zekâ yoksunu, ahmak, alık olan kimse24. kelekAnlamı: aptal25. beceriksizAnlamı: becerisi olmayan, usta olmayan26. dangalakAnlamı: akılsız, düşüncesiz27. bönAnlamı: budala, saf28. beyinsizAnlamı: akılsız, düşüncesizVخَرْق1. zalimlikAnlamı: zalim olma durumu2. zorbalıkAnlamı: zorbaca davranış, müstebitlik3. kovuk4. zulümAnlamı: kıyım, kıygı, acımasızlık, haksızlık, cefa5. gözenek6. delikAnlamı: dar, küçük açıklıkVIخَرقَsakarlaşmakAnlamı: sakar duruma gelmekخُرْق1. bönlükAnlamı: budalalık, aptallık, saflık2. aptallık3. ahmaklıkAnlamı: zekâsı az gelişmiş olma durumu, anlayışsızlık4. sakarlık5. acemilikAnlamı: tecrübe ve becerinin azlığı -
24 خشن
Iخَشُنَ1. pürüzlenmekAnlamı: pürüz oluşmak2. kabalaşmakAnlamı: kaba bir duruma gelmek3. hayvanlaşmakAnlamı: insanlık erdemlerini yitirmek, kabalaşmakIIخَشِن1. cırt2. nezaketsizAnlamı: nazik olmayan3. görgüsüzAnlamı: görgüsü olmayan4. boğukAnlamı: kısılmış5. magandaAnlamı: yontulmamış, kaba saba, görgüsüz kimse6. abullabutAnlamı: hantal, kaba ve anlayışsız kimse7. hamhalatAnlamı: kaba saba, görgüsüz8. kabaAnlamı: terbiyesi, görgüsü kıt, nezaketsiz9. engebeAnlamı: yer biçimi, yer şekilleri, arıza10. kısıkAnlamı: (ses için) boğuk, güçlükle çıkan11. kalın12. palikaryaAnlamı: kabadayı13. yoğunAnlamı: kalın14. kırıcıAnlamı: kaba, sert15. barbarAnlamı: uygarlaşmamış, kaba ve kırıcı -
25 خشين
خَشِين1. nezaketsizAnlamı: nazik olmayan2. görgüsüzAnlamı: görgüsü olmayan3. hamhalatAnlamı: kaba saba, görgüsüz4. magandaAnlamı: yontulmamış, kaba saba, görgüsüz kimse5. abullabutAnlamı: hantal, kaba ve anlayışsız kimse6. kabaAnlamı: terbiyesi, görgüsü kıt, nezaketsiz7. palikaryaAnlamı: kabadayı8. barbarAnlamı: uygarlaşmamış, kaba ve kırıcı -
26 خطل
خَطِل1. zibidi2. takılgan3. avalAnlamı: aptal, ahmak4. farfaracıAnlamı: gürültücü, şamatacı5. carcarAnlamı: çok konuşan ve geveze olan kimse6. yavşakAnlamı: geveze7. şabanAnlamı: aptal, alık, budala8. kazAnlamı: budala9. eblehAnlamı: akılsız, alık, budala10. gerzekAnlamı: geri zekâlı olan11. andavallıAnlamı: beceriksiz, görgüsüz ve bön olan kimse12. angutAnlamı: ahmak ve aptal13. basiretsizAnlamı: ileri ve uzak görüşlü olmayan14. çeneliAnlamı: çok konuşan15. çalçeneAnlamı: durup dinlenmeden konuşan16. gevezeAnlamı: çok konuşan, çenesi düşük, lâfçı, lâfazan17. gabiAnlamı: anlayışsız, kalın kafalı olan18. farfaraAnlamı: ağzı kalabalık, gürültücü19. lâfazanAnlamı: geveze olan kimse20. konuşkanAnlamı: çok konuşan21. mankafaAnlamı: anlayışsız, aptal22. kakavanAnlamı: kendini beğenmiş, sevimsiz23. cırcırAnlamı: geveze, çok konuşan bir kimse24. akılsızAnlamı: aklı, gerçeği görüp ona göre davranmaya elverişli olmayan, anlayışı kıt25. patavatsızAnlamı: davranışlarına dikkat etmeyen26. salak27. çenebazAnlamı: çok konuşan28. çaçaronAnlamı: çok konuşan29. şapşalAnlamı: aptalca davranışlarda bulunan, alık30. lâf ebesiAnlamı: çok konuşan, herkese lâf yetiştiren kimse31. dedikoducuAnlamı: çok dedikodu yapan kimse32. kaşkavalAnlamı: aptal, sersem33. kaşalotAnlamı: aptal, budala34. ahmakAnlamı: aklını gereği gibi kullanamayan, aptal35. aptalAnlamı: zekâ yoksunu, ahmak, alık olan kimse36. alıkAnlamı: akılsız, sersem, ebleh ve şaşkın37. kelekAnlamı: aptal38. avanakAnlamı: kolayca kandırılabilen kişi39. bönAnlamı: budala, saf40. beceriksizAnlamı: becerisi olmayan, usta olmayan41. dangalakAnlamı: akılsız, düşüncesiz42. beyinsizAnlamı: akılsız, düşüncesiz43. boşboğaz -
27 رقيع
رَقِيع1. zibidi2. avalAnlamı: aptal, ahmak3. kazAnlamı: budala4. şabanAnlamı: aptal, alık, budala5. gerzekAnlamı: geri zekâlı olan6. basiretsizAnlamı: ileri ve uzak görüşlü olmayan7. eblehAnlamı: akılsız, alık, budala8. angutAnlamı: ahmak ve aptal9. andavallıAnlamı: beceriksiz, görgüsüz ve bön olan kimse10. gabiAnlamı: anlayışsız, kalın kafalı olan11. mankafaAnlamı: anlayışsız, aptal12. kakavanAnlamı: kendini beğenmiş, sevimsiz13. akılsızAnlamı: aklı, gerçeği görüp ona göre davranmaya elverişli olmayan, anlayışı kıt14. patavatsızAnlamı: davranışlarına dikkat etmeyen15. salak16. şapşalAnlamı: aptalca davranışlarda bulunan, alık17. kelekAnlamı: aptal18. kaşalotAnlamı: aptal, budala19. kaşkavalAnlamı: aptal, sersem20. avanakAnlamı: kolayca kandırılabilen kişi21. alıkAnlamı: akılsız, sersem, ebleh ve şaşkın22. aptalAnlamı: zekâ yoksunu, ahmak, alık olan kimse23. ahmakAnlamı: aklını gereği gibi kullanamayan, aptal24. beyinsizAnlamı: akılsız, düşüncesiz25. beceriksizAnlamı: becerisi olmayan, usta olmayan26. dangalakAnlamı: akılsız, düşüncesiz27. bönAnlamı: budala, saf -
28 زهيد
Iزِهِّيد1. çilekeşAnlamı: sıkıntılara düşmüş olan2. çileliAnlamı: sıkıntılara düşmüş olanIIزَهِيد1. azıcıkAnlamı: çok az, biraz2. kıtAnlamı: ihtiyaca yetmeyecek az3. birkaçAnlamı: çok olmayan, az sayıda4. azAnlamı: alışılmış olandan, umulandan veya gerekenden eksik, çok olmayan -
29 ساذج
Iساذَج1. safAnlamı: kurnazlığa aklı ermeyen2. çiğAnlamı: erişmemiş olan3. hırboAnlamı: sersem, salak ve kaba sabaIIساذِج1. çiğAnlamı: erişmemiş olan2. hırboAnlamı: sersem, salak ve kaba saba3. safAnlamı: kurnazlığa aklı ermeyen4. ahlatAnlamı: kaba adam5. hödükAnlamı: görgüsüz, kaba, anlayışı kıt (kimse)6. hoyratAnlamı: kaba, kırıcı ve hırpalayıcı -
30 سفيه
سَفِيه1. zibidi2. idraksizAnlamı: anlayışsız, ahmak3. avalAnlamı: aptal, ahmak4. şabanAnlamı: aptal, alık, budala5. kazAnlamı: budala6. galizAnlamı: kaba, çirkin, iğrenç7. enayiAnlamı: fazla bön, avanak8. andavallıAnlamı: beceriksiz, görgüsüz ve bön olan kimse9. eblehAnlamı: akılsız, alık, budala10. angutAnlamı: ahmak ve aptal11. gerzekAnlamı: geri zekâlı olan12. basiretsizAnlamı: ileri ve uzak görüşlü olmayan13. hesapsızAnlamı: hesabı tutulmayan14. gabiAnlamı: anlayışsız, kalın kafalı olan15. mankafaAnlamı: anlayışsız, aptal16. kakavanAnlamı: kendini beğenmiş, sevimsiz17. akılsızAnlamı: aklı, gerçeği görüp ona göre davranmaya elverişli olmayan, anlayışı kıt18. müstehcenAnlamı: açık saçık, edebe aykırı19. müsrifAnlamı: tutumsuz, savurgan20. uçarıAnlamı: ele avuca sığmaz, sefih21. pespayeAnlamı: alçak, soysuz22. patavatsızAnlamı: davranışlarına dikkat etmeyen23. salak24. şapşalAnlamı: aptalca davranışlarda bulunan, alık25. kaşkavalAnlamı: aptal, sersem26. kaşalotAnlamı: aptal, budala27. kelekAnlamı: aptal28. aptalAnlamı: zekâ yoksunu, ahmak, alık olan kimse29. ahmakAnlamı: aklını gereği gibi kullanamayan, aptal30. alıkAnlamı: akılsız, sersem, ebleh ve şaşkın31. arsızAnlamı: utanması, sıkılması olmayan, yılışık32. avanakAnlamı: kolayca kandırılabilen kişi33. dangalakAnlamı: akılsız, düşüncesiz34. berbatAnlamı: kötü35. batakçıAnlamı: eline geçen parayı batıran36. beceriksizAnlamı: becerisi olmayan, usta olmayan37. beyinsizAnlamı: akılsız, düşüncesiz38. bönAnlamı: budala, saf -
31 طائش
طائِش1. deli dolu2. aymazAnlamı: gafil, çevresinde olup bitenlerin farkına varmayan3. tedbirsizAnlamı: zamanında önlemini almayan4. düşüncesizAnlamı: düşüncesi olmayan5. akılsızAnlamı: aklı, gerçeği görüp ona göre davranmaya elverişli olmayan, anlayışı kıt -
32 طفيف
طَفِيف1. azıcıkAnlamı: çok az, biraz2. kıtAnlamı: ihtiyaca yetmeyecek az3. tadımlıkAnlamı: çok az4. birkaçAnlamı: çok olmayan, az sayıda5. azAnlamı: alışılmış olandan, umulandan veya gerekenden eksik, çok olmayan6. darAnlamı: az, elverişsiz, sınırlı -
33 عزيز
عَزِيز1. ağırAnlamı: çok kimetli bir şey2. onurluAnlamı: onuru olan veya onurunu üstün tutan, şerefli3. masraflıAnlamı: pahalıya çıkan4. azıcıkAnlamı: çok az, biraz5. ayrıcalıAnlamı: başkalarına benzemeyen, ayrı tutulan, müstesna6. ayrıkAnlamı: ayrılmış, ayrı tutulan ayrıcalı7. azizAnlamı: sevgide üstün tutulan, muazzez8. kıtAnlamı: ihtiyaca yetmeyecek az9. tadımlıkAnlamı: çok az10. nadirAnlamı: az, az bulunur11. cicim!Anlamı: azizim, sevgilim12. azAnlamı: alışılmış olandan, umulandan veya gerekenden eksik, çok olmayan13. cananAnlamı: günülden sevilen, sevgili14. değerli -
34 غبي
غَبِيّ1. zibidi2. idraksizAnlamı: anlayışsız, ahmak3. avalAnlamı: aptal, ahmak4. şabanAnlamı: aptal, alık, budala5. kazAnlamı: budala6. enayiAnlamı: fazla bön, avanak7. eblehAnlamı: akılsız, alık, budala8. angutAnlamı: ahmak ve aptal9. andavallıAnlamı: beceriksiz, görgüsüz ve bön olan kimse10. anlayışsızAnlamı: kafasız, kavrayışsız, vurdum duymaz, kalın kafalı olan kimse11. basiretsizAnlamı: ileri ve uzak görüşlü olmayan12. gerzekAnlamı: geri zekâlı olan13. abullabutAnlamı: hantal, kaba ve anlayışsız kimse14. gabiAnlamı: anlayışsız, kalın kafalı olan15. kafasızAnlamı: anlayışsız, kavrayışsız16. mankafaAnlamı: anlayışsız, aptal17. kakavanAnlamı: kendini beğenmiş, sevimsiz18. akılsızAnlamı: aklı, gerçeği görüp ona göre davranmaya elverişli olmayan, anlayışı kıt19. salak20. patavatsızAnlamı: davranışlarına dikkat etmeyen21. sümsükAnlamı: miskin, mıymıntı, aptal22. şapşalAnlamı: aptalca davranışlarda bulunan, alık23. kaşalotAnlamı: aptal, budala24. kuru kafaAnlamı: akılsız kafa25. aptalAnlamı: zekâ yoksunu, ahmak, alık olan kimse26. kelekAnlamı: aptal27. avanakAnlamı: kolayca kandırılabilen kişi28. kaşkavalAnlamı: aptal, sersem29. alıkAnlamı: akılsız, sersem, ebleh ve şaşkın30. ahmakAnlamı: aklını gereği gibi kullanamayan, aptal31. beyinsizAnlamı: akılsız, düşüncesiz32. beceriksizAnlamı: becerisi olmayan, usta olmayan33. dangalakAnlamı: akılsız, düşüncesiz34. bönAnlamı: budala, saf -
35 غمر
Iغَمَرَ1. banmakAnlamı: banmak, daldırıp çıkarmak2. bandırmakAnlamı: banmak, daldırıp çıkarmak3. batırmak4. daldırmakAnlamı: dalmak işini yaptırmakIIغَمْر1. hırboAnlamı: sersem, salak ve kaba saba2. safAnlamı: kurnazlığa aklı ermeyen3. kerimAnlamı: elli açık4. ahlatAnlamı: kaba adam5. hödükAnlamı: görgüsüz, kaba, anlayışı kıt (kimse)6. hoyratAnlamı: kaba, kırıcı ve hırpalayıcı7. cömertAnlamı: para ve malını esirgemeden veren, eli açık, selek.semih, verimli -
36 قل
قَلَّ1. eksilmekAnlamı: az duruma gelmek2. kıtlaşmakAnlamı: kıt duruma gelmek3. seyrekleşmekAnlamı: seyrek duruma gelmek4. seyrelmekAnlamı: seyrek duruma gelmek -
37 قليل
قَلِيل1. hafifçeAnlamı: hafif bir biçimde2. azıcıkAnlamı: çok az, biraz3. cüz'îAnlamı: az, azıcık, pek az4. kıtAnlamı: ihtiyaca yetmeyecek az5. tadımlıkAnlamı: çok az6. birkaçAnlamı: çok olmayan, az sayıda7. azAnlamı: alışılmış olandan, umulandan veya gerekenden eksik, çok olmayan8. darAnlamı: az, elverişsiz, sınırlı9. birazAnlamı: az miktarda, çok değil -
38 لزب
لَزِب1. azıcıkAnlamı: çok az, biraz2. kıtAnlamı: ihtiyaca yetmeyecek az3. tadımlıkAnlamı: çok az4. birkaçAnlamı: çok olmayan, az sayıda5. darAnlamı: az, elverişsiz, sınırlı6. azAnlamı: alışılmış olandan, umulandan veya gerekenden eksik, çok olmayan -
39 لطخة
IلَطْخَةbenekAnlamı: herhangi bir şeyin üzerindeki ufak leke, noktaIIلُطَخَة1. zibidi2. avalAnlamı: aptal, ahmak3. kazAnlamı: budala4. şabanAnlamı: aptal, alık, budala5. basiretsizAnlamı: ileri ve uzak görüşlü olmayan6. angutAnlamı: ahmak ve aptal7. gerzekAnlamı: geri zekâlı olan8. andavallıAnlamı: beceriksiz, görgüsüz ve bön olan kimse9. eblehAnlamı: akılsız, alık, budala10. gabiAnlamı: anlayışsız, kalın kafalı olan11. mankafaAnlamı: anlayışsız, aptal12. kakavanAnlamı: kendini beğenmiş, sevimsiz13. akılsızAnlamı: aklı, gerçeği görüp ona göre davranmaya elverişli olmayan, anlayışı kıt14. salak15. patavatsızAnlamı: davranışlarına dikkat etmeyen16. şapşalAnlamı: aptalca davranışlarda bulunan, alık17. alıkAnlamı: akılsız, sersem, ebleh ve şaşkın18. kaşalotAnlamı: aptal, budala19. ahmakAnlamı: aklını gereği gibi kullanamayan, aptal20. avanakAnlamı: kolayca kandırılabilen kişi21. kaşkavalAnlamı: aptal, sersem22. aptalAnlamı: zekâ yoksunu, ahmak, alık olan kimse23. kelekAnlamı: aptal24. beyinsizAnlamı: akılsız, düşüncesiz25. bönAnlamı: budala, saf26. beceriksizAnlamı: becerisi olmayan, usta olmayan27. dangalakAnlamı: akılsız, düşüncesiz -
40 نادر
نادِر1. seyrekAnlamı: az bulunan2. müstesnaAnlamı: benzerlerinden üstün olan3. bulunmazAnlamı: nadir4. kıtAnlamı: ihtiyaca yetmeyecek az5. nadirAnlamı: az, az bulunur6. turfaAnlamı: az bulunur7. geçersizAnlamı: yürürlükten çıkarılmış, hükümsüz8. nadideAnlamı: az görülür9. enderAnlamı: nadir, çok az bulunur10. olmadıkAnlamı: daha önce hiç olmamış
См. также в других словарях:
kit — kit … Dictionnaire des rimes
Kit — or KIT may refer to: Assembly* Scale model, item sold partially assembled * Kitbashing, the process of modifying a commercially available model kit * Electronic kit, a set of unassembled parts * Robot kit, special construction kit for building… … Wikipedia
kit — [ kit ] n. m. • 1958; mot angl. « boîte à outils » ♦ Anglic. 1 ♦ Ensemble des éléments constitutifs d un objet vendu prêt à être monté. Meuble, ordinateur en kit. Recomm. offic. prêt à monter, lot. 2 ♦ Coffret réunissant tout ce qui est… … Encyclopédie Universelle
KIT — Cette page d’homonymie répertorie les différents sujets et articles partageant un même nom. {{{image}}} Sigles d une seule lettre Sigles de deux lettres > Sigles de trois lettres … Wikipédia en Français
kit — [kɪt] noun [countable] a set of equipment, materials etc, used for a particular purpose: • 1500 public information kits were produced and mailed directly to social service agencies. • The company also markets a £200 upgrade kit (= something which … Financial and business terms
Kit — Kit, n. [Cf. D. kit a large bottle, OD. kitte beaker, decanter.] 1. A large bottle. [1913 Webster] 2. A wooden tub or pail, smaller at the top than at the bottom; as, a kit of butter, or of mackerel. Wright. [1913 Webster] 3. A straw or rush… … The Collaborative International Dictionary of English
kit — kit1 [kit] n. [ME kyt < MDu kitte, container made of hooped staves] 1. [Brit. Dial.] a small wooden tub or bucket for holding fish, butter, etc. 2. a) personal equipment, esp. as packed for travel b) a set of tools or implements c) equipment… … English World dictionary
KIT — ist eine Abkürzung für: Karlsruher Institut für Technologie Keep It True, ein Metal Festival Königliches Tropeninstitut, Amsterdam Kriseninterventionsteam Kunst im Tunnel, ein Ausstellungshaus in Düsseldorf KIT ist die Bezeichnung für: einen… … Deutsch Wikipedia
Kit — ist die Bezeichnung für einen Standard im Btx ein Protein aus der Familie der Rezeptor Tyrosinkinasen (KIT oder c Kit) KIT ist eine Abkürzung für Karlsruher Institut für Technologie Keep It True, ein Metal Festival Koninklijk Instituut voor de… … Deutsch Wikipedia
kit — {{/stl 13}}{{stl 8}}rz. mnż I, D. u, Mc. kicie, blm {{/stl 8}}{{stl 20}} {{/stl 20}}{{stl 12}}1. {{/stl 12}}{{stl 7}}masa plastyczna twardniejąca na powietrzu, produkowana zwykle z kredy i pokostu, służąca do umocowywania szyb w ramach, łączenia… … Langenscheidt Polski wyjaśnień
Kit-i — Datos generales Origen … Wikipedia Español