Перевод: со всех языков на все языки

со всех языков на все языки

keyifli

  • 21 منشرح

    keyifli; mesut

    Arabic-Turkish dictionary > منشرح

  • 22 ευδιάθετο

    keyifli, hoş, neşeli

    Ελληνικό – Τουρκικό Λεξικό > ευδιάθετο

  • 23 gehoben

    keyifli
    yüksek

    Deutsch-Türkisch Wörterbuch > gehoben

  • 24 cheery

    keyifli, neseli

    English to Turkish dictionary > cheery

  • 25 весело

    güle oynaya,
    keyifle
    * * *
    1) нареч. neşeli neşeli, güle oynaya, keyifli keyifli

    пра́здник прошёл ве́село — bayram neşe içinde geçti

    жела́ю вам ве́село провести́ пра́здник — bayramı neşe içinde geçirmenizi dilerim

    ве́село проводи́ть вре́мя — keyfetmek

    он ве́село подмигну́л — keyifle göz kırptı

    он ве́село сея́лся — keyifli keyifli gülüyordu

    он ве́село расска́зывал о... — güle oynaya anlatıyordu

    ве́селе́е! — ( бодрее) ha gayret!; ( быстрее) haydi çabuk ol(un)!

    2) безл., в соч., → сказ.

    ему́ о́чень ве́село — pürneşedir

    бы́ло о́чень ве́село — çok iyi eğlenildi

    на се́рдце ста́ло ве́селе́й — gönlüm açıldı

    на них ве́село смотре́ть — onlara bakarak / baktıkça insan neşeleniyor

    Русско-турецкий словарь > весело

  • 26 весёлый

    şen,
    neşeli,
    keyifli; eğlenceli
    * * *
    1) şen, neşeli, keyifli

    весёлый челове́к — şen adam

    весёлый го́лос — şen / keyifli ses

    весёлое лицо́ — şen yüz

    весёлые глаза́ — neşe dolu / saçan gözler

    ребёнок ве́сел — çocuğun neşesi yerinde

    2) ( забавный) eğlenceli, şen

    весёлая коме́дия — eğlenceli bir komedi

    весёлый анекдо́т — şen fıkra

    ••

    весёлые кра́ски / цвета́ — neşeli renkler

    Русско-турецкий словарь > весёлый

  • 27 cheery

    adj. neşeli, şen, neşe saçan, keyifli
    ————————
    adv. neşeyle, neşe saçarak
    * * *
    şen
    * * *
    adjective (lively and happy.) şen, neşeli, keyifli

    English-Turkish dictionary > cheery

  • 28 genüsslich

    I adj zevkli
    II adv zevkle, keyifli keyifli

    Wörterbuch Deutsch-Türkisch Kompakt > genüsslich

  • 29 genussvoll

    keyifli;
    \genussvoll Stunden verbringen keyifli saatler geçirmek

    Wörterbuch Deutsch-Türkisch Kompakt > genussvoll

  • 30 blissful

    adj. mutlu, keyifli
    * * *
    mutlu
    * * *
    adjective mutlu, mesut

    English-Turkish dictionary > blissful

  • 31 cheerful

    adj. neşeli, şen, neşelendirici, keyifli, neşe saçan, mutluluk veren, istekli, içten gelen
    * * *
    güler yüzlü
    * * *
    adjective (full of, or causing, happiness: a cheerful smile; cheerful news.) neşeli, şen; güzel

    English-Turkish dictionary > cheerful

  • 32 cheerfully

    adv. neşeli, neşeyle, keyifli, neşe saçan, içten gelen
    * * *
    adverb neşeyle

    English-Turkish dictionary > cheerfully

  • 33 cosy

    adj. rahat, konforlu; keyifli; sıcacık, ev gibi
    ————————
    n. çaydanlık örtüsü
    * * *
    rahat
    * * *
    ['kəuzi] 1. adjective
    (warm and comfortable: a cosy chat; a cosy armchair.) rahat, samimî
    2. noun
    (a covering for a teapot (tea-cosy) or for an egg (egg-cosy), to keep it warm.) çaydanlık örtüsü, yumurta kılıfı
    - cosiness

    English-Turkish dictionary > cosy

  • 34 gay

    adj. homoseksüel, eşcinsel, neşeli, keyifli, şen, canlı, hoppa, hovarda, pasaklı, utanmaz, yüzsüz
    ————————
    n. eşcinsel, nonoş
    * * *
    neşeli
    * * *
    [ɡei] 1. adjective
    1) (happy or making people happy: The children were gay and cheerful; gay music.) sevinçli, mutlu
    2) (bright: gay colours.) parlak, renkli
    3) (homosexual: gay liberation; gay rights.) eşcinsel, homoseksüel
    2. noun
    (homosexual.) eşcinsel kimse
    - gaiety

    English-Turkish dictionary > gay

  • 35 jolly

    adj. neşeli, şen, keyifli, çakırkeyif, hoş, fazlasıyla, su katılmamış
    ————————
    adv. çok, fazlasıyla, son derece, pek
    ————————
    v. ikna etmek, kandırmak, alay etmek, takılmak
    * * *
    1. ikna et (v.) 2. neşeli (adj.)
    * * *
    ['‹oli] 1. adjective
    (merry and cheerful: He's in quite a jolly mood today.) neşeli, şen
    2. adverb
    (very: Taste this - it's jolly good!) çok

    English-Turkish dictionary > jolly

  • 36 jovial

    adj. neşeli, keyifli, şen şakrak, sevinçli
    * * *
    neşeli
    * * *
    ['‹ouviəl]
    (full of good humour: He seems to be in a very jovial mood this morning.) neşeli, güler yüzlü
    - jovially

    English-Turkish dictionary > jovial

  • 37 joyful

    adj. neşeli, sevinçli, sevindirici
    * * *
    1. neşeli 2. sevinçli
    * * *
    adjective (filled with, showing or causing joy: a joyful mood; joyful faces/news.) neşeli, keyifli

    English-Turkish dictionary > joyful

  • 38 joyous

    adj. neşeli, sevinçli, sevindirici
    * * *
    sevinçli
    * * *
    adjective (joyful.) neşeli, keyifli

    English-Turkish dictionary > joyous

  • 39 merry

    adj. neşeli, şen, keyifli, mutlu, neşe verici
    * * *
    neşeli
    * * *
    ['meri]
    1) (cheerful; noisily or laughingly lively etc: merry children; a merry party.) neşeli, şen
    2) (slightly drunk: He's been getting merry on whisky.) çakırkeyf
    - merriness
    - merriment
    - merry-go-round
    - merrymaking
    - merrymaker

    English-Turkish dictionary > merry

  • 40 pleasant

    adj. hoş, güzel, keyifli, tatlı, şirin, sevimli
    * * *
    hoş
    * * *
    ['pleznt]
    (giving pleasure; agreeable: a pleasant day/person.) hoş
    - pleasantness

    English-Turkish dictionary > pleasant

См. также в других словарях:

  • Keyifli Butik Otel — (Айвалик,Турция) Категория отеля: Адрес: Kemal Pasa Mah. Camlibayir Sokak No:62, 1 …   Каталог отелей

  • keyifli — sf. Keyfi yerinde, neşeli Sabahleyin güneşe bırakılmış kalaylı bir tas su gibi şıkır şıkır, ışık içinde keyifliyim. R. H. Karay …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • homurdanmak — nsz, e 1) Öfke, kızgınlık, can sıkıntısıyla anlaşılmaz sesler çıkarmak Homurdanarak derin ve tatlı bir sabah uykusundan uyanmaya çalışıyor. Y. K. Karaosmanoğlu 2) Taşıt, alet vb. alışılmışın dışında bozuk ses çıkarmak Motor bir iki homurdanıp… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • neşeli — sf. 1) Sevinçli, keyifli, şen Bugün ne kadar iyi, ne kadar neşeli olduğumu görüyor musunuz? R. N. Güntekin 2) zf. Sevinçli, keyifli, şen bir biçimde Onu o kadar neşeli karşıladı ki hemen keyfi yerine geldi. P. Safa …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • çark çevirmek — aynı yol üzerinde dönerek gitmek Kırmızı balıklar birdenbire canlanırlar ve kavanozun içinde birbiri ardınca keyifli keyifli çark çevirmeye başlarlar. H. E. Adıvar …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • Row, Row, Row Your Boat — is an English nursery rhyme, and a popular children s song/proverb, often sung as a round. It can also be an action nursery rhyme where singers sit opposite one another and row forwards and backwards with joined hands. The tune is credited to… …   Wikipedia

  • 1988–89 Mersin İdmanyurdu season — Mersin İdmanyurdu SK Mersin, Turkey MİY 1988–89 Season: Second League 1988–89 League position: Group B: 6th Turkish Cup: Did not participate Top goal scorers: President …   Wikipedia

  • ќефлија — (тур. keyifli) 1. весел, добро расположен 2. загреан со пијалак, поднапиен …   Macedonian dictionary

  • chefliu — CHEFLÍU, ÍE, cheflii, adj. Căruia îi plac chefurile; p. ext. cu chef, ameţit de băutură; vesel, bine dispus. – Din tc. keyfli (lit. keyifli). Trimis de valeriu, 13.09.2007. Sursa: DEX 98  CHEFLÍU adj., s. petrecăreţ, (înv. şi reg.) petrecător, ( …   Dicționar Român

  • cilvekâr — sf., esk., Far. cilvekār Cilveli Herkesle şakalaşıyordu; daima neşeli, keyifli, cilvekâr bir kadındı. E. E. Talu …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • dörtköşe — sf. Keyifli, sevinçli Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller dörtköşe olmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Поделиться ссылкой на выделенное

Прямая ссылка:
Нажмите правой клавишей мыши и выберите «Копировать ссылку»