-
21 منشرح
keyifli; mesut -
22 ευδιάθετο
keyifli, hoş, neşeli -
23 gehoben
keyifliyüksek -
24 cheery
keyifli, neseli -
25 весело
güle oynaya,keyifle* * *1) нареч. neşeli neşeli, güle oynaya, keyifli keyifliпра́здник прошёл ве́село — bayram neşe içinde geçti
жела́ю вам ве́село провести́ пра́здник — bayramı neşe içinde geçirmenizi dilerim
ве́село проводи́ть вре́мя — keyfetmek
он ве́село подмигну́л — keyifle göz kırptı
он ве́село сея́лся — keyifli keyifli gülüyordu
он ве́село расска́зывал о... — güle oynaya anlatıyordu
2) безл., в соч., → сказ.ему́ о́чень ве́село — pürneşedir
бы́ло о́чень ве́село — çok iyi eğlenildi
на се́рдце ста́ло ве́селе́й — gönlüm açıldı
на них ве́село смотре́ть — onlara bakarak / baktıkça insan neşeleniyor
-
26 весёлый
şen,neşeli,keyifli; eğlenceli* * *1) şen, neşeli, keyifliвесёлый челове́к — şen adam
весёлый го́лос — şen / keyifli ses
весёлое лицо́ — şen yüz
весёлые глаза́ — neşe dolu / saçan gözler
ребёнок ве́сел — çocuğun neşesi yerinde
2) ( забавный) eğlenceli, şenвесёлая коме́дия — eğlenceli bir komedi
весёлый анекдо́т — şen fıkra
••весёлые кра́ски / цвета́ — neşeli renkler
-
27 cheery
adj. neşeli, şen, neşe saçan, keyifli————————adv. neşeyle, neşe saçarak* * *şen* * *adjective (lively and happy.) şen, neşeli, keyifli -
28 genüsslich
-
29 genussvoll
-
30 blissful
-
31 cheerful
adj. neşeli, şen, neşelendirici, keyifli, neşe saçan, mutluluk veren, istekli, içten gelen* * *güler yüzlü* * *adjective (full of, or causing, happiness: a cheerful smile; cheerful news.) neşeli, şen; güzel -
32 cheerfully
-
33 cosy
adj. rahat, konforlu; keyifli; sıcacık, ev gibi————————n. çaydanlık örtüsü* * *rahat* * *['kəuzi] 1. adjective(warm and comfortable: a cosy chat; a cosy armchair.) rahat, samimî2. noun(a covering for a teapot (tea-cosy) or for an egg (egg-cosy), to keep it warm.) çaydanlık örtüsü, yumurta kılıfı- cosily- cosiness -
34 gay
adj. homoseksüel, eşcinsel, neşeli, keyifli, şen, canlı, hoppa, hovarda, pasaklı, utanmaz, yüzsüz————————n. eşcinsel, nonoş* * *neşeli* * *[ɡei] 1. adjective1) (happy or making people happy: The children were gay and cheerful; gay music.) sevinçli, mutlu2) (bright: gay colours.) parlak, renkli3) (homosexual: gay liberation; gay rights.) eşcinsel, homoseksüel2. noun(homosexual.) eşcinsel kimse- gaily- gaiety -
35 jolly
adj. neşeli, şen, keyifli, çakırkeyif, hoş, fazlasıyla, su katılmamış————————adv. çok, fazlasıyla, son derece, pek————————v. ikna etmek, kandırmak, alay etmek, takılmak* * *1. ikna et (v.) 2. neşeli (adj.)* * *['‹oli] 1. adjective(merry and cheerful: He's in quite a jolly mood today.) neşeli, şen2. adverb(very: Taste this - it's jolly good!) çok -
36 jovial
adj. neşeli, keyifli, şen şakrak, sevinçli* * *neşeli* * *['‹ouviəl](full of good humour: He seems to be in a very jovial mood this morning.) neşeli, güler yüzlü- jovially -
37 joyful
adj. neşeli, sevinçli, sevindirici* * *1. neşeli 2. sevinçli* * *adjective (filled with, showing or causing joy: a joyful mood; joyful faces/news.) neşeli, keyifli -
38 joyous
-
39 merry
adj. neşeli, şen, keyifli, mutlu, neşe verici* * *neşeli* * *['meri]1) (cheerful; noisily or laughingly lively etc: merry children; a merry party.) neşeli, şen2) (slightly drunk: He's been getting merry on whisky.) çakırkeyf•- merrily- merriness
- merriment
- merry-go-round
- merrymaking
- merrymaker -
40 pleasant
adj. hoş, güzel, keyifli, tatlı, şirin, sevimli* * *hoş* * *['pleznt](giving pleasure; agreeable: a pleasant day/person.) hoş- pleasantness
См. также в других словарях:
Keyifli Butik Otel — (Айвалик,Турция) Категория отеля: Адрес: Kemal Pasa Mah. Camlibayir Sokak No:62, 1 … Каталог отелей
keyifli — sf. Keyfi yerinde, neşeli Sabahleyin güneşe bırakılmış kalaylı bir tas su gibi şıkır şıkır, ışık içinde keyifliyim. R. H. Karay … Çağatay Osmanlı Sözlük
homurdanmak — nsz, e 1) Öfke, kızgınlık, can sıkıntısıyla anlaşılmaz sesler çıkarmak Homurdanarak derin ve tatlı bir sabah uykusundan uyanmaya çalışıyor. Y. K. Karaosmanoğlu 2) Taşıt, alet vb. alışılmışın dışında bozuk ses çıkarmak Motor bir iki homurdanıp… … Çağatay Osmanlı Sözlük
neşeli — sf. 1) Sevinçli, keyifli, şen Bugün ne kadar iyi, ne kadar neşeli olduğumu görüyor musunuz? R. N. Güntekin 2) zf. Sevinçli, keyifli, şen bir biçimde Onu o kadar neşeli karşıladı ki hemen keyfi yerine geldi. P. Safa … Çağatay Osmanlı Sözlük
çark çevirmek — aynı yol üzerinde dönerek gitmek Kırmızı balıklar birdenbire canlanırlar ve kavanozun içinde birbiri ardınca keyifli keyifli çark çevirmeye başlarlar. H. E. Adıvar … Çağatay Osmanlı Sözlük
Row, Row, Row Your Boat — is an English nursery rhyme, and a popular children s song/proverb, often sung as a round. It can also be an action nursery rhyme where singers sit opposite one another and row forwards and backwards with joined hands. The tune is credited to… … Wikipedia
1988–89 Mersin İdmanyurdu season — Mersin İdmanyurdu SK Mersin, Turkey MİY 1988–89 Season: Second League 1988–89 League position: Group B: 6th Turkish Cup: Did not participate Top goal scorers: President … Wikipedia
ќефлија — (тур. keyifli) 1. весел, добро расположен 2. загреан со пијалак, поднапиен … Macedonian dictionary
chefliu — CHEFLÍU, ÍE, cheflii, adj. Căruia îi plac chefurile; p. ext. cu chef, ameţit de băutură; vesel, bine dispus. – Din tc. keyfli (lit. keyifli). Trimis de valeriu, 13.09.2007. Sursa: DEX 98 CHEFLÍU adj., s. petrecăreţ, (înv. şi reg.) petrecător, ( … Dicționar Român
cilvekâr — sf., esk., Far. cilvekār Cilveli Herkesle şakalaşıyordu; daima neşeli, keyifli, cilvekâr bir kadındı. E. E. Talu … Çağatay Osmanlı Sözlük
dörtköşe — sf. Keyifli, sevinçli Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller dörtköşe olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük