Перевод: с турецкого на английский

с английского на турецкий

kestirmek

  • 1 kestirmek

    v. cause to cut, estimate, perceive, conjecture, take a nap, have a nap, get some sleep, have a snooze, doze, nap, snooze, zizz

    Turkish-English dictionary > kestirmek

  • 2 kestirmek

    "to have (sth) cut; to estimate, to predict, to conjecture; to nap, to doze, to have a snap, to snooze"

    İngilizce Sözlük Türkçe > kestirmek

  • 3 kestirmek

    1. /ı/ to estimate, predict. 2. to doze off, take a cat nap. 3. /ı/ to curdle. 4. /ı, a/ to have (something) cut. kestirip atmak 1. to make hasty decisions. 2. /ı/ to settle (something) quickly and finally.

    Saja Türkçe - İngilizce Sözlük > kestirmek

  • 4 saçımı kestirmek istiyorum

    I would like to have my hair cut., I would like to have a haircut.

    Turkish-English dictionary > saçımı kestirmek istiyorum

  • 5 saçımı kestirmek ve fön çektirmek istiyorum

    Please cut and blow dry my hair.

    Turkish-English dictionary > saçımı kestirmek ve fön çektirmek istiyorum

  • 6 saçını kestirmek

    v. have a haircut, get a haircut, have one's hair cut, get one's hair cut

    Turkish-English dictionary > saçını kestirmek

  • 7 önceden kestirmek

    v. dope out, dope

    Turkish-English dictionary > önceden kestirmek

  • 8 alagarson kestirmek

    to bob

    İngilizce Sözlük Türkçe > alagarson kestirmek

  • 9 gözüne kestirmek

    to feel oneself capable of

    İngilizce Sözlük Türkçe > gözüne kestirmek

  • 10 saçını kestirmek

    to have one's hair cut

    İngilizce Sözlük Türkçe > saçını kestirmek

  • 11 kestirmemek

    v. (neg. form of kestirmek) cause to cut, estimate, perceive, conjecture, take a nap, have a nap, get some sleep, have a snooze, doze, nap, snooze, zizz

    Turkish-English dictionary > kestirmemek

  • 12 saç

    ",-çı hair (on a person´s head). - ağartmak /da/ to work on (something) for a long time. -ına ak düşmek 1. to begin to go gray, begin to get gray-headed. 2. to be getting on in years. -ın ak mı, kara mı, önüne düşünce görürsün. proverb Don´t bother to ask others about it; you´ll learn it yourself soon enough. -ı başı ağarmak to grow old. -ına başına/sakalına bakmadan (doing something) without considering that such a thing might not befit his gray hairs (his advanced age). -ından başından utanmak to be ashamed to do something disgraceful because of one´s advanced age. -ını başını yolmak to tear one´s hair, beat one´s breast (from grief). - biçimi hairdo, hair style. -ı bitmedik yetim child who is orphaned while he´s yet a tiny baby. - boyası hair dye. -larımı değirmende ağartmadım. colloq. Don´t think that I know nothing about life: I´ve lived a long time and seen a lot. - dökülümü med. baldness, alopecia. -ları iki türlü olmak to get old. -ını kestirmek to have one´s hair cut; /a/ to have (someone) cut one´s hair. - kurutucusu hair drier. - saça (baş başa) gelmek (for women) to begin to fight with each other. - sakal ağartmak /da/ to work on (something) for a long time. - sakal birbirine karışmış (someone) whose hair and beard are long and unkempt; (someone) who looks very unkempt. -ını süpürge etmek /a/ (for a woman) to work hard to serve and please (someone). - teli (a) hair. -ı uzun colloq. (a) woman. -ı uzun aklı kısa colloq. (a) woman. -ını yaptırmak (for a woman) to have her hair done; /a/ to have (someone) do her hair."

    Saja Türkçe - İngilizce Sözlük > saç

  • 13 şeker

    1. sugar. 2. candy. 3. diabetes, diabetes mellitus. 4. darling, sweet, charming. -im colloq. honey, darling sweetie, baby (term of endearment). Ş- Bayramı the Lesser Bairam (the feast which marks the breaking of the Ramazan fast). - düşürücü 1. hypoglycemic (agent, disease). 2. hypoglycemic agent. - gibi darling, sweet, charming. - hastası 1. diabetic (person). 2. (a) diabetic. - hastalığı diabetes, diabetes mellitus. - kellesi sugarloaf. -i kestirmek to dissolve the sugar crystals in a syrup by boiling it together with a little lemon juice.

    Saja Türkçe - İngilizce Sözlük > şeker

См. также в других словарях:

  • kestirmek — i 1) Kesme işini yaptırmak 2) Akıl yolu ile gerçeğe yakın bir yargıya varmak, tahmin etmek Ben bu kadar şeyi kestiremez miyim? M. Ş. Esendal 3) Kesilmesini sağlamak, kesilmesine yol açmak Bebeğin sütünü limon sıkarak kestirdi. 4) Karar vermek… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • dalak kestirmek — hlk. sıtmadan büyümüş dalağı eski bir yöntemle tedavi ettirmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • şekeri kestirmek — şeker şerbetine, limon suyu veya limon tuzu katarak kaynatıp koyulaşmasını sağlamak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yem kestirmek — yolda durup hayvanlara yem yedirmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • çivi kestirmek — tkz. çok üşütmek Misafirlerimize trende çivi kestirmekte mana yok. R. N. Güntekin …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • uyku kestirmek — kısa bir süre uyumak Ben de bu sayede biraz uyku kestirip kuvvetimi telafi ettim. A. Gündüz …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • gözüne kestirmek — 1) başarabileceğini ummak 2) zevkine uygun bulmak, hoşlanmak Dam olarak beni gözüne kestirdiği anlaşılıyordu. R. N. Güntekin 3) uygun bulmak, elverişli görmek Kayaların gözüme kestirdiğim bir yerinden aşağı inmeye başladım. R. N. Güntekin …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • köstek kestirmek — yürümeye başlayan çocuğun ayaklarının arasına bağlanan …   Beypazari ağzindan sözcükler

  • kestürmek — kestirmek II, 195 …   Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini

  • sıturmak — kestirmek, kıydırmak, kırdırmak. III, 187 …   Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini

  • TAHSİM — Kestirmek. * Dağılmak …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

Поделиться ссылкой на выделенное

Прямая ссылка:
Нажмите правой клавишей мыши и выберите «Копировать ссылку»