-
1 kesmek
v. cut, break, clip, cease, stop, discontinue, interrupt, disconnect, intersect, abandon, butcher, carve, chop, chop off, close, close down, crop, cut back, cut off, cut out, deaden, dock, drop, dry up, excise, fair, fell, gash, give over, hack, hew--------kesmek (bilgisayar)v. truncate--------kesmek (biryerini)v. nick oneself--------kesmek (iştah vb)v. blunt--------kesmek (kan vb.)v. stanch, staunch--------kesmek (nefes)v. bate--------kesmek (saman vb)v. chaff--------kesmek (tırnak)v. pare--------kesmek (uzunluğuna)v. slit* * *cut -
2 kesmek
"to cut; to chop, to hew; to clip; to cut sth off; to cut sth down, to cut down (on sth); to dock; to sever; to cut, to stop, to cease; to discontinue; to disconnect, to cut off; to turn sth out, to turn sth off; to block; to shut up, to cut, to cut sth ou" -
3 kesmek
"1. /ı/ to cut, cut in two, cut off; to cut down (a tree). 2. /ı/ to slice, cut up. 3. /ı/ to cut, wound by cutting. 4. /ı/ to butcher, slaughter. 5. /ı/ to interrupt; to put an end to, stop. 6. /ı/ to decide on, determine. 7. /ı/ to deduct. 8. /ı/ to turn off, stop the flow of (electricity, gas, water). 9. /ı/ to coin, issue (money). 10. /ı/ to cut (cards). 11. /ı/ to take away, get rid of (pain, fever, thirst). 12. /ı/ to impede, hinder; to block. 13. slang to shut up, cut the cackle. 14. /ı/ slang to cheat, swindle. 15. slang to shoot the bull, talk aimlessly. kesip atmak 1. to make hasty decisions. 2. /ı/ to settle (something) quickly and finally. kesip attığı tırnak olamamak /ın/ colloq. (for someone) to be nothing compared to (someone else). kesip biçmek colloq. to bluster, make idle threats." -
4 kesmek ve yapıştırmak
cut and paste -
5 kısa kesmek
v. cut short, draw it fine, tell briefly, chop one's words, be brief, wrap it up, bob, boil down, curtail--------kısa kesmek (saç)v. shingle -
6 paraziti kesmek
paraziti kesmek (radyo)v. antijam -
7 yarıda kesmek
v. interrupt* * *interrupt -
8 ahkâm kesmek
v. dogmatize, pontificate, pontify -
9 altın yumurtlayan tavuğu kesmek
kill the goose lays the golden eggsTurkish-English dictionary > altın yumurtlayan tavuğu kesmek
-
10 altını kesmek
v. undercut -
11 arkadaşlığı kesmek
v. part company with -
12 ateş kesmek
v. cease fire -
13 ayaklarını yerden kesmek
v. sweep smb. off his feet -
14 ağaç kesmek
v. fell trees, cut down, lumber -
15 ağaçları kesmek
v. disafforest, disforest -
16 balta ile kesmek
v. hew down, hew, chop, cut down with an axe -
17 başını kesmek
v. decapitate -
18 bindiği dalı kesmek
v. cut one's own throat -
19 bir parçasını kesmek
v. detruncate -
20 boydan boya kesmek
v. cut down
См. также в других словарях:
kesmek — 13, 14. 434; II. 11 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
kesmek — i, er 1) Bıçak, makas vb. bir araçla bir şeyi ikiye ayırmak, parçalamak, doğramak İpi kesmek. 2) Dibinden ayırmak Ağaçları kesmek. Dalları kesmek. 3) Düzgün parçalara ayırmak Eti kesmek. Patatesi kesmek. 4) Kesici bir araçla yaralamak Nasıl sol… … Çağatay Osmanlı Sözlük
bindiği dalı kesmek — kendisine gerekli ve yararlı olan şeyi farkında olmadan yararsız duruma getirmek, kendi eliyle yok etmek Bindiği dalı kesmek diye bir deyim vardır ya, sanki insanlığın bugünkü bunalımını anlatmak için bulunmuş. H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük
kurdele kesmek — 1) tesis veya kuruluşun açılış töreninde gerilen şeridi iyi dileklerle kesmek 2) herhangi bir amaçla bağlanmış olan şeridi kesip ayırmak Nişan töreninde kırmızı kurdele kestik … Çağatay Osmanlı Sözlük
tırtıl kesmek — bir şeyin yanlarını diş diş kesmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
kısa kesmek — sözü uzatmamak Ahmet Kerim annesiyle kısa kesmek istediği konuşmalarını hep kapıdan çıkarken ayak üstünde yapardı. Y. K. Karaosmanoğlu … Çağatay Osmanlı Sözlük
umut kesmek — 1) umudunu kesmek 2) bir şeyin artık gerçekleşemeyeceği inancına varmak, ummaz olmak Senden umutlarını kesmişler, sağ olsun da zararı yok, yazmasın diyorlar. S. F. Abasıyanık … Çağatay Osmanlı Sözlük
merhabayı kesmek — (biriyle) biriyle ilgisini kesmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
gırtlağından kesmek — herhangi bir amaç için yiyeceğinden kısıntı yapmak, boğazından kesmek, tasarruf etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
postayı kesmek — 1) ilgiyi kesmek 2) bir şeyi yapmaktan vazgeçmek Ben postayı kestim, artık toplantılara gitmeyeceğim … Çağatay Osmanlı Sözlük
ilgisini kesmek — bir kimse veya şeyle bütün bağlarını koparmak, ilişkisi kalmamak, alakayı kesmek Çocuğu babasına bırakıp kendisi erkekle ilgisini keser ve familyasının yanına döner. F. R. Atay … Çağatay Osmanlı Sözlük