-
1 kenar
1. subst Rand m (der Straße, des Buches); Ufer n des Meeres; Saum m des Kleides; Bordüre f; Krempe f des Hutes; MATH Seite f eines Dreiecks;kenar gezmek sich entfernen;-i kenara atmak fig hinweggehen (über A); beiseite legen;-i bir kenara bırakmak vernachlässigen; außer Acht lassen;kenara çekilmek zurücktreten; sich zurückziehen, sich abkapseln;kenarda kalmak beiseite stehen (besonders fig);kenarda köşede ganz zurückgezogen, verborgen2. adj abgelegen; öde;kenar mahalle Stadtrand m
См. также в других словарях:
kenarda köşede — zf. Dikkati çekmeyen veya umulmayan yerlerde … Çağatay Osmanlı Sözlük
kenar — is., Far. kenār 1) Bir şeyin, bir yerin bitiş kısmı veya yakını, kıyı, yaka O sırada karşı taraçadaki kadın elinde pirinç tası olduğu hâlde taraçanın kenarına kadar geldi. O. V. Kanık 2) Bir şeyi çevreleyen çizgi 3) Pervaz, çizgi, antika, baskı… … Çağatay Osmanlı Sözlük
köşe — is., Far. gūşe 1) Birbirini kesen iki çizginin, iki düzlemin oluşturduğu açı, zaviye Kutunun sivri köşesi. 2) İki duvarın birleştiği girintili veya çıkıntılı yer Seniha Hanım parmağını odanın köşesine uzattı. P. Safa 3) İki sokağın veya caddenin… … Çağatay Osmanlı Sözlük