Перевод: с турецкого на немецкий

с немецкого на турецкий

kenar

См. также в других словарях:

  • kenar — is., Far. kenār 1) Bir şeyin, bir yerin bitiş kısmı veya yakını, kıyı, yaka O sırada karşı taraçadaki kadın elinde pirinç tası olduğu hâlde taraçanın kenarına kadar geldi. O. V. Kanık 2) Bir şeyi çevreleyen çizgi 3) Pervaz, çizgi, antika, baskı… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kenâr — (F.) [ رﺎﻨﮐ ] 1. kıyı. 2. kenar, yan …   Osmanli Türkçesİ sözlüğü

  • kenar mahalle — is. Şehrin merkezinden uzak ve çoğu kültürsüz, görgüsüz ve fakir halkın oturduğu semt, kenar semt Misafirliğe, sabah kahvesi içmeye giden kenar mahalle kadınlarının fincan dibinde kalmış telveyi de ekseriya kaşlarına sürmeleri âdetti. R. H. Karay …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kenar semt — is. Kenar mahalle O zaman kenar semtlerin meşhur türkülerinden biri şu idi. O. C. Kaygılı …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kenar atışı — is., sp. Hentbolda oyun alanından çıkan topu kenar çizgisinden oyuna sokma atışı …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kenar suyu — is. Kenar süslemesi …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kenar gezmek — bir şeyden uzaklaşmış olmak Kenar gezme dolan yâr gel içeri / Bize mihman olan yâr gel içeri. Halk türküsü …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kenar — kainer …   Dictionary of ichthyology

  • KENAR — f. Çevre, kıyı, Sâhil, deniz kıyısı. * Köşe, uç. * Son, nihâyet. * Çember. * Etrâfı çevrilen şey. * Kucaklama. Kucağa alma …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • kenar bobini — is. Kâğıtçılıkta üretimin maksimum makine genişliğinde olmasını sağlayabilmek için ana bobinlerin yanında üretilen dar, tekrar hamurlaştırmanın dışında kullanıma imkân sağlayacak genişlikteki bobin …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kenar (veya kenarını) bastırmak — bir kumaşın kenarlarını kıvırıp elle veya makine ile dikmek Hâlâ, elinde bir bohça yapmak istediği bez parçasının kenarını bastırıyordu …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Поделиться ссылкой на выделенное

Прямая ссылка:
Нажмите правой клавишей мыши и выберите «Копировать ссылку»