-
1 keşif kolu
-
2 keşif kolu
n. reconnaissance patrol, reconnaissance party, patrol, scouting party, van, vanguard -
3 keşif
,-şfi 1. discovery, exploration. 2. investigation. 3. finding out (secret details). 4. mil. reconnoitering, reconnaissance. - birliği mil. reconnaissance unit. - kolu mil. reconnaissance patrol. - uçağı mil. reconnaissance plane. -
4 kol
1) рука́kol askısı — пе́ревязь для руки́
koluna girmek — взять кого-л. по́д руку
2) рука́в ( платья)bu ceketin kolları dar — рукава́ э́того жаке́та у́зкие
3) прито́к (реки́), рука́в; отро́г ( хребта)bu dağ üç kola, o nehir iki kola ayrılır — э́та гора́ име́ет три отро́га, та река́ - три прито́ка
kol atmak — разветвля́ться; распространи́ться
ağaç kolu — ветвь де́рева
ana kolu — ко́рни со стороны́ ма́тери
demiryol kolu — железнодоро́жная ве́тка
5) ру́чка, рукоя́тка; рыча́гdikiş makinesinin kolu — ру́чка шве́йной маши́ны
vites kolu — авто рыча́г переключе́ния скоросте́й, переключа́тель скоросте́й
6) отделе́ние, отде́л, се́ктор; о́трасльendüstri kolu — о́трасль промы́шленности
bu kuruluşun hiç bir yerde kolu yoktur — э́та организа́ция нигде́ не име́ет своего́ отделе́ния
Dil Kurumunun Sözlük kolu — слова́рный се́ктор Лингвисти́ческого о́бщества
7) воен. коло́нна, отря́д; кома́ндаkol uçuşu — ав. группово́й полёт
açık kol — разо́мкнутая коло́нна
kapalı kol — со́мкнутая коло́нна
yürüyüş kolu — похо́дная коло́нна
8) воен. дозо́р, патру́льkol gezmek — нести́ карау́льную слу́жбу
9) брига́да, гру́ппа; отря́д, кома́ндаavcılar üç kola ayrıldılar — охо́тники раздели́лись на́ три гру́ппы
işçiler dört kol halinde çalışıyorlar — рабо́чие рабо́тают четырьмя́ брига́дами
keşif kolu — разве́дывательный отря́д
yoltamır kolu — брига́да по ремо́нту доро́ги
10) засо́в, задви́жкаkapı kolu — дверно́й засо́в
11) крыло́; фланг12) муз. гриф••- kolların arasına almak
- kolda altın bileziği olmak
- koluna iki polis girmişti
- kolu kanatı kırıldı
- kol kanat olmak
- kolları kopmak
- koluna kuvvet!
- kollarını sallaya sallaya gelmek
- kollarını sıvamak
- kol uzatmak
- kol vermek
- kol vurmak -
5 kol
kol s1) a. anat Arm mbirine \kol kanat olmak ( fig) jdm unter die Arme greifen\kollarını açmak die Arme ausbreitenbirini \kollarının arasına almak jdn in die Arme nehmenbirinin \koluna girmek jdn unter den Arm nehmenbirini kafa \kola almak ( fig) jdn auf den Arm nehmenbirinin sağ \kolu olmak ( fig) jds rechte Hand sein\kolunda altın bileziği var ( prov) Handwerk hat goldenen Boden2) (kapı \kolu) Griff m, Klinke f; (kumanda \kolu) Knüppel m; (vinç\kolu) Ausleger m; (vites \kolu) Hebel m\kolları sıvamak (a. fig) die Ärmel hochkrempeln\kollarını sıvamak sich die Ärmel aufkrempeln4) (dil bilgisi \kolu) Teilgebiet nt; (iş \kolu) Branche f\kol gezmek patrouillieren -
6 Aufklärer
Aufklärer <-s, -> m -
7 дозор
-
8 разъезд
мразъе́зд делега́тов — delegelerin gitmesi
карти́на "Театра́льный разъе́зд" — "Tiyatrodan Dağılış" tablosu
2) (разъе́зды) мн. ( поездки) gezilerпровести́ ме́сяц в разъе́здах — bir ayı şuraya buraya gezi yapmakla geçirmek
4) воен. ( кавалерийский) atlı keşif kolu -
9 секрет
I м1) в соч. sır (- rrı)секре́т успе́ха — başarının sırrı
э́то ни для кого́ не секре́т — bu kimsenin meçhulü değildir
держа́ть что-л. в секре́те — gizli tutmak
не де́лать секре́та из чего-л. — bir şeyi gizlememek
у меня́ от него́ нет никаки́х секре́тов — ondan saklayacağım hiç bir şey yok
скажу́ вам по секре́ту,... — size gizli söyleyeyim,...
мне на́до ко́е о чём поговори́ть с ним по секре́ту — onunla gizli konuşacaklarım var
2) воен. sabit keşif koluII м, физиол. -
10 patrol
n. devriye, devriye gezme, keşif kolu————————v. devriye gezmek* * *1. devriye gez (v.) 2. askeri devriye (n.)* * *[pə'trəul] 1. past tense, past participle - patrolled; verb(to watch or protect (an area) by moving continually around or through it: Soldiers patrolled the streets.) devriye gezmek2. noun1) (a group of people etc who patrol an area: They came across several army patrols in the hills.) devriye2) (the act of watching or guarding by patrolling: The soldiers went out on patrol; ( also adjective) patrol duty.) devriye gezme -
11 van
n. elebaşı, kamyonet, karavan, yük vagonu, minibüs, kanat, harman savurma makinesi, keşif kolu, öncü* * *karavan* * *(a vehicle for carrying goods on roads or railways: He drives a van; ( also adjective) a van-driver; a vanload of waste paper.) kamyonet -
12 vanguard
n. keşif kolu, öncü, elebaşı* * *1) (the part of an army going in front of the main body.) ileri kol, öncü2) (the leaders in any movement: We're in the vanguard of the movement for reform!) liderler -
13 reconnaissance party
n. keşif kolu -
14 reconnaissance patrol
n. keşif kolu -
15 scouting party
n. keşif kolu -
16 reconnaissance party
n. keşif kolu -
17 reconnaissance patrol
n. keşif kolu -
18 scouting party
n. keşif kolu -
19 keşşaf
-
20 Kundschafter
gözcü, keşif kolu
- 1
- 2
См. также в других словарях:
keşif kolu — is., ask. Düşmanın durumunu anlamak, arazi ve yollar hakkında bilgi toplamak için gönderilen kol … Çağatay Osmanlı Sözlük
keşif — is., şfi, Ar. keşf 1) Ortaya çıkarma, meydana çıkarma, açma Meselenin künhü bir türlü keşif ve halledilemiyor. R. H. Karay 2) Var olduğu bilinmeyen bir şeyin ortaya çıkarılması Amerika nın keşfi. 3) Gizli olan bir şey hakkında geniş bilgi edinme… … Çağatay Osmanlı Sözlük
MÜRTEMÎ — Keşif kolu. Karakol … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
kol — is., anat. 1) İnsan vücudunda omuz başından parmak uçlarına kadar uzanan bölüm 2) Vücudunun bu bölümünü saran bölümü Kara yağız oğlan yalandan gözlerinin yaşını pembe mintanının kollarına siliyordu. O. C. Kaygılı 3) Makinelerde tutup çevirmeye,… … Çağatay Osmanlı Sözlük
keşşaf — is., esk., Ar. keşşāf 1) Bilinmeyen çok önemli bir şeyi keşfeden 2) Keşif kolu 3) İzci … Çağatay Osmanlı Sözlük