-
1 kavuşturmak
kavuşturmak (-i -e) etwas führen (an A); bringen (in einen Zustand); Arme verschränken, kreuzen (-e auf der Brust); Menschen zusammenführen;suya kavuşturmak bewässern, berieseln -
2 aydınlık
aydınlık <- ğı> (Tages)Licht n; Helligkeit f; Klarheit f, Deutlichkeit f; Luke f; Lichtschacht m; adj hell (Zimmer); klar (Sprache);aydınlığa çıkarmak (oder kavuşturmak) ans Tageslicht bringen, aufklären -
3 açıklık
bir şeye \açıklık getirmek [o kazandırmak] Klarheit in etw bringen2) Offenheit f -
4 çaprazvari
kreuzweise, über(s) Kreuzbir şeyi \çaprazvari devşirmek [o katlamak] etw über(s) Kreuz faltenkollarını göğüsünün üstünde \çaprazvari kavuşturmak die Arme vor der Brust verschränken, sich die Arme kreuzen -
5 meydan
meydan s1) Platz m2) (muharebe \meydanı) Feld ntsiyaset \meydanı die politische Bühne3) bir şeye \meydan açmak etw verursachen, zu etw führen\meydan bırakmamak keine Gelegenheit geben\meydan bulamamak keine Gelegenheit findenbirine \meydan okumak jdn herausfordernbir şeye \meydan vermemek etw keine Möglichkeit geben\meydana atılmak sich in den Vordergrund stellenbir şeyi \meydana çıkarmak ( açıklığa kavuşturmak) etw aufklären; ( bularak ortaya çıkarmak) etw ans Tageslicht bringen\meydana çıkmak klar werden\meydandan kaybolmak von der Bildfläche verschwinden\meydanna çıkmak auf der Bildfläche erscheinen
См. также в других словарях:
kavuşturmak — i, e Kavuşmasını veya kavuşmalarını sağlamak Kollarını kavuşturup gözyaşı dökmekten başka elinden ne gelir? A. İlhan … Çağatay Osmanlı Sözlük
açıklığa kavuşturmak — bir konu veya sorunu aydınlatmak, kapalılıktan kurtarmak, anlaşılır duruma getirmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
TELHİH — Kavuşturmak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
tuşgurmak — kavuşturmak II, 178bkz: tu şmak, tuşurmak … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
tuşurmak — kavuşturmak II, 78, 178bkz: tu şgurmak, tuşmak … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
açıklık — is., ğı 1) Açık olma durumu, aleniyet 2) Uzaklık, mesafe 3) Bitki örtüsü olmayan, çıplak yer 4) Boş ve geniş yer 5) Bir yerin uzaklara kadar bakılabilecek ve bakanın içinde ferahlık doğuracak durumda olması Kırlardaki açıklık insanı dinlendirir.… … Çağatay Osmanlı Sözlük
dolamak — i, e 1) İplik, şerit, tel vb. nesneleri bir şeyin üzerine döndürerek sarmak 2) Sarmak, kavuşturmak Kollarını boynuma doladı, dizlerime oturmuştu. S. F. Abasıyanık … Çağatay Osmanlı Sözlük
gençleştirmek — i 1) Yeniden gençliğine ve dinçliğine kavuşturmak Karı beni yirmi yaş gençleştirdi. P. Safa 2) Bir kuruluşu genç üyelerle canlandırmak 3) Genç göstermek Kısa saç seni gençleştirdi … Çağatay Osmanlı Sözlük
iyileştirmek — i 1) İyileşmesini sağlamak, sağlığına kavuşturmak, tedavi etmek 2) Eksikliğini, bozukluğunu gidermek, ıslah etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
kavuşturma — is. Kavuşturmak işi … Çağatay Osmanlı Sözlük
netleştirmek — i Net ve açık bir duruma kavuşturmak … Çağatay Osmanlı Sözlük