-
1 kavuşmak
vi1) ( yeniden görmek) wiedersehen (-e)2) ( elde etmek) erlangen (-e), bekommen (-e)özgürlüğe \kavuşmak die Freiheit erlangen3) ( katılmak) müden (-e in), einmüdenbu yol şoseye kavuşur dieser Weg mündet in die Chaussee4) ( güneş için) untergehen -
2 kavuşmak
kavuşmak -e erlangen A; erwerben A, kommen zu; Kind bekommen; Möglichkeit erhalten; Vaterland, jemanden wieder sehen; jemanden wieder haben, wieder finden; z.B. Dorf elektrisches Licht bekommen, elektrifiziert werden; Fluss, Straße münden in A; Sonne untergehen; besonders zusammengehen, sich schließen lassen (z.B. Jackett) -
3 kavuşmak
1) ЗЭЛЪЫIЭСЫН, ЗЭНЭСЫН2) (birbirine tekrar kavuşmak; birbirini tekrar bulmak) зэрэгъотыжьын/ зэрыгъуэтыжын -
4 kavuşmak
-e1) достига́ть / добива́ться жела́емогоköy elektriğe kavuştu — дере́вня добила́сь электри́чества
2) достига́ть, доходи́ть (до какого-л. места)3) встре́титься с кем (после долгой разлуки); соедини́ться с кем-чемnihayet oğluna kavuştu — наконе́ц она встре́тилась с сы́ном
4) сходи́ться (о концах, краях чего-л.)ceketin mnükavuşmuyor — борта́ пиджака́ не схо́дятся
-
5 kavuşmak
кавышу -
6 kavuşmak
v. meet, come together, rejoin, reunite, converge, resume, retrieve, return to -
7 kavuşmak
gehîştin--------gihan -
8 kavuşmak
Qovuşmaq -
9 kavuşmak
IукIэжьын, нэсын, къэсын, IукIэн -
10 kavuşmak
اجتمعالتقىتلاقى -
11 kavuşmak
1. اجتمع [اِجْتَمَعَ]Anlamı: telâki etmek2. التقى [اِلْتَقَى]Anlamı: telâki etmek3. تلاقى [تَلَاقَى]Anlamı: telâki etmek -
12 kavuşmak
"to come together; to regain; to reach, to attain; to obtain; to join, to touch" -
13 kavuşmak
"1. /a/ to be reunited (with). 2. /a/ to succeed in getting (something long sought). 3. /a/ to reach, arrive at. 4. /a/ (for one stream) to flow into (another); (for one road) to join (another). 5. (for the ends of something) to meet, overlap properly." -
14 kavuşmak
qovuşmaq -
15 Hakkın rahmetine kavuşmak
= Hakka yürümek сконча́ться -
16 özgürlüğüne kavuşmak
ирек алу -
17 sağlığına kavuşmak
сәламәтләнү; савыгу; терелү -
18 sağlığına kavuşmak
v. return to health -
19 tekrar kavuşmak
v. regain -
20 birbirine kavuşmak
gihan hev
См. также в других словарях:
kavuşmak — e 1) Ayrı kalınan, sevilen bir kimseyle bir araya gelmek, onu yeniden görmek Biz 1923 te bir Mustafa Kemal e kavuşmasaydık, gelecek zamanlara doğru yollarımızı tıkayan aşılmaz setleri yıkamazdık. F. R. Atay 2) Yokluğu çekilen veya çok istenen bir … Çağatay Osmanlı Sözlük
Hakkın rahmetine kavuşmak (veya Hakka kavuşmak veya Hakka yürümek) — ölmek Hüsmen Hakka kavuştu diye mırıldandı. R. H. Karay … Çağatay Osmanlı Sözlük
üne kavuşmak — ün kazanmak, şöhret bulmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
rahata kavuşmak — rahatlamak … Çağatay Osmanlı Sözlük
gün kavuşmak — güneş batmak, akşam olmak Gün kavuşurken Handune nin de hareket derecesi artmış. E. E. Talu … Çağatay Osmanlı Sözlük
kawuşmak — kavuşmak, yaklaşmak. I I, 102, 103; III, 153, 188 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
tuş kılmak — kavuşmak, inmek III, 17bkz: tüş kılmak, tüşlenmek … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
tuşmak — kavuşmak, rastlamak, yeti şmek I, 26; II, 12, 13bkz: tu şgurmak, tuşurmak … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
LİKA — Kavuşmak. Rast gelip buluşmak. Görüşmek. Yalnız görüşmek. * Yüz, sima, çehre … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
SILA — Kavuşmak, ulaşmak, vuslat. * Âşıkın mâşukuna kavuşması. * Doğduğu yeri, hısım akrabayı gidip görme. * Bahşiş, hediye. * Gr: Cümlenin içinde ism i mensub bulunmasıyla, dahil olduğu cümlenin evvelce mâlum olması iktiza eder. İçinde bulunduğu… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
gün ışığına çıkmak — 1. açıklığa kavuşmak, aydınlanmak 2. (bir sorun veya bir durum) açıklığa kavuşmak, aydınlanmak Bu mesele gün ışığına çıkmadıkça toplumun doğru dürüst bir düzen kurabileceğine inanmak zordur. B. R. Eyuboğlu … Çağatay Osmanlı Sözlük