-
1 karpuz
-
2 karpuz
karpuz sWassermelone f -
3 karpuz çekirdeği
Wassermelonenkern m -
4 karpuz fener
Lampion m -
5 geçkin
geçkin nicht mehr jung;altmışını geçkin über 60 Jahre alt;geçkin yaş vorgerückte(s) Alter;geçkin bir karpuz eine überreife Wassermelone -
6 acı hıyar
→ ebucehil karpuzu Koloquinte f -
7 fener
fener s1) Leuchte f; (cep \feneri) Lampe f; (karpuz \fener) Lampion m; (hayali\fener) Laterne f2) (deniz \feneri) Leuchtturm m
См. также в других словарях:
karpuz — is., bit. b., Far. ḫarbūz 1) Kabakgillerden, sürüngen gövdeli parçalı sert yapraklı, sarı çiçekler açan bir bitki (Citrullus vulgaris) 2) bit. b. Bu bitkinin dışı yeşil kabuklu, içi kırmızı ve sulu, iri meyvesi 3) Lamba karpuzu 4) argo Kadın… … Çağatay Osmanlı Sözlük
karpuz fener — is. Şenliklerde kullanılan toparlak kâğıt fener … Çağatay Osmanlı Sözlük
karpuz kabuğunu görmeden denize girme — bir işi en uygun zamanı gelmeden yapma anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
karpuz kesmekle hararet sönmez — size kötülük yapmış olan bir kimseden başkasına zarar vermekle o kimseden öç almış olmazsınız … Çağatay Osmanlı Sözlük
acı karpuz — is., bit. b. Ebucehil karpuzu … Çağatay Osmanlı Sözlük
ayağının altına karpuz kabuğu koymak — bir yolunu bulup bir kimseyi düzenle işinden uzaklaştırmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
bir koltuğa iki karpuz sığmaz — aynı zamanda birden çok işle ilgilenmek başarı için sakıncalıdır anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
CAFÛN — Karpuz … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
CASUS — Karpuz … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
garpız — karpuz … Beypazari ağzindan sözcükler
büken — karpuz, hint kavunu I, 399 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini