-
1 мешать
Турецко-русский словарь и русско-турецкий словарь по строительству и архитектуре > мешать
-
2 перемешивать
Турецко-русский словарь и русско-турецкий словарь по строительству и архитектуре > перемешивать
-
3 ерошить
karıştırmak* * *несов.; сов. - взъеро́шить, разг.взъеро́шить (себе́) во́лосы — elleriyle saçlarını karıştırmak
кот взъеро́шил шерсть — kedi tüylerini kabarttı
-
4 замешивать
karıştırmak,bulaştırmak; yoğurmak* * *I несов.; сов. - замеша́ть(в какое-л. дело) karıştırmak; bulaştırmakII несов.; сов. - замеси́тьyoğurmak; karmakзаме́шивать те́сто — hamur yoğurmak
-
5 ковырять
karıştırmak; kurcalamakковыря́ть в зуба́х — dişlerini karıştırmak
-
6 листать
-
7 тасовать
-
8 размешивать
karıştırmak, karmakТурецко-русский словарь и русско-турецкий словарь по строительству и архитектуре > размешивать
-
9 смешивать
karıştırmak, karmakТурецко-русский словарь и русско-турецкий словарь по строительству и архитектуре > смешивать
-
10 запутывать
dolaştırmak; karıştırmak,çapraşıklaştırmak; bulaştırmak; aklını karıştırmak,şaşırtmak* * *несов.; сов. - запу́тать1) dolaştırmak2) karıştırmak; çapraşıklaştırmak; çetrefilleştirmekсовсе́м / оконча́тельно запу́тать де́ло — işi arap saçına döndürmek
3) разг. ( впутывать) bulaştırmak4) разг. ( сбивать с толку) aklını karıştırmak; şaşırtmak -
11 путать
несов.; сов. - запу́тать, спу́тать, перепу́тать, впу́тать1) сов. запу́тать, спу́тать (волосы, нитки и т. п.) karıştırmak2) сов. запу́тать, спу́тать ( сбивать с толку) zihnini karıştırmak, şaşırtmak3) сов. спу́тать, перепу́тать (смешивать с кем-чем-л.) birbirine karıştırmak; benzetmekты пу́таешь два вопро́са — iki sorunu birbirine karıştırıyorsun
я вас с ке́м-то пу́таю — sizi birbirinize karıştırıyorum
4) сов. впу́тать (вовлекать кого-л. в неприятное дело) karıştırmak, bulaştırmak5) сов. спу́тать ( надевать путы на ноги лошади) kösteklemek, köstek vurmak -
12 перелистывать
несов.; сов. - перелиста́ть1) sayfalarını karıştırmak; yapraklarını çevirmek2) karıştırmakперели́стывать рома́н — romanı karıştırmak
-
13 перемешивать
несов.; сов. - перемеша́ть, врзпереме́шивать песо́к с цеме́нтом — kumla çimentoyu (iyice) karıştırmak
перемеша́ть все бума́ги — tüm kağıtları karıştırmak
-
14 перепутать
сов., врзперепу́тать все бума́ги — tüm kağıtları karıştırmak
перепу́тать адреса́ — adresleri (birbirine) karıştırmak
-
15 смешивать
несов.; сов. - смеша́ть, врзkarıştırmak; karmakсме́шивать и́звесть с песко́м — kireci kumla karmak / karıştırmak
смеша́ть ка́рты — kağıtları karıştırmak
он тебя́ с ке́м-то смеша́л — seni birine karıştırmış / benzetmiş
-
16 спутать
сов.1) karıştırmak, dolaştırmakей ве́тром спу́тало во́лосы — rüzgar saçlarını karıştırdı
2) разг. ( сбить с толку) aklını / zihnini karıştırmak / çelmek3) karıştırmak, benzetmekвы меня́, по-ви́димому, с кем-то спу́тали — beni birisine benzettiniz galiba
4) ( лошадь) kösteklemek••э́то спу́тало все на́ши пла́ны — bu tüm planlarımızı altüst etti
-
17 копаться
1) eşinmek; karıştırmak; kurcalamakво дворе́ копа́лись ку́ры — avluda tavuklar eşiniyordu
копа́ться в чемода́не — разг. bavulu karıştırmak
в мото́ре кто́-то копа́лся — разг. motoru kurcalamışlar
2) перен. kurcalamak, eşmekне бу́дем копа́ться в э́том (неприя́тном) де́ле — bu işi / sorunu kurcalamayalım
-
18 лазить
-
19 порыться
-
20 просматривать
несов.; сов. - просмотре́ть1) karıştırmakпросма́тривать газе́ты — gazeteleri karıştırmak
бе́гло просмотре́ть статью́ — yazıyı şöyle bir gözden geçirmek
2) seyretmek, temaşa etmekпросмотре́ть но́вый фильм — yeni filmi seyretmek
3) farkına varmamak, gözünden kaçmakпросмотре́ть оши́бку — yanlışın farkına varmamak, yanlış gözden kaçmak
••все глаза́ просмотре́ть — см. глаз
хорошо́ просма́триваемая ме́стность — her yanı görülebilir arazi
См. также в других словарях:
karıştırmak — i, e 1) Karışma işini yaptırmak 2) i İçinde ne olduğunu anlamak veya aradığını bulmak amacıyla elle yoklamak Ceplerimi karıştırdım, bozuk para bulamadım. F. R. Atay 3) i Yemeği dibinin tutmaması için kaşıkla altüst etmek Pilavı karıştırmak. 4) i… … Çağatay Osmanlı Sözlük
fesat karıştırmak — hile yapmak ... resmî ihale ve alım satımlara fesat karıştırma ... suçlarından biriyle hüküm giymiş olanlar. Anayasa … Çağatay Osmanlı Sözlük
halt karıştırmak — tkz. halt etmek Şu kendisine üç saniye gibi gelen bir saat on beş dakika zarfında ne halt karıştırmıştı. S. F. Abasıyanık … Çağatay Osmanlı Sözlük
eski defterleri yoklamak (veya karıştırmak) — bir yarar umarak veya başka bir amaçla eski olayları yeniden ele almak … Çağatay Osmanlı Sözlük
bok karıştırmak — kaba bir işi bozacak biçimde davranmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
geçmişlerini karıştırmak — 1) (birinin) birinin ölmüşlerini yermek veya onlara sövmek 2) (birinin) geçmişini araştırmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
dibini kurcalamak (veya karıştırmak) — araştırmak, sorup öğrenmek Dibini kurcalıyorsun, ... birkaç merkez dışında Ege üreticisi çoğunluk küçük çiftçi, orta çiftçi! A. İlhan … Çağatay Osmanlı Sözlük
sapla samanı karıştırmak — iyi ile kötüyü ayıramamak … Çağatay Osmanlı Sözlük
kafa (veya kafasını) karıştırmak — önceki düşüncelerini altüst etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
iş karıştırmak — 1) fesat sokmak 2) zararlı bir iş yapmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
aklını karıştırmak — (birinin) birini ne yapacağını bilemez duruma getirmek, şaşırtmak, bocalatmak … Çağatay Osmanlı Sözlük