-
1 karışıklık
karışıklık <- ğı> Wirrwarr m, Durcheinander n; Unruhen f/pl -
2 karışıklık
-
3 karışıklık
беспоря́док (м) пу́таница (ж)* * *озвонч. -ğı1) запу́танность; беспоря́док, сумбу́р2) сму́та, беспоря́дки, волне́нияkarışıklık çıkarmak — создава́ть беспоря́дки
karışıklık çıkmak — возни́кнуть ( о беспорядках)
-
4 karışıklık
буталчыклык -
5 karışıklık
n. confusion, disorder, riot, chaos, mess, mix up, bedlam, bungle, cataclysm, clamor, clamour [Brit.], clutter, commotion, complexity, complication, disarrangement, disorderliness, disorganization, disturbance, dogs dinner, embroilment, ferment--------misrule -
6 karışıklık
alozî--------gelemşe--------geremol--------xirûcir -
7 karışıklık
bałagan; bezład; nieład; nieporządek; zaburzenie; zamęt; zamieszanie -
8 karışıklık
μπέρδεμα, μπερδέψω -
9 karışıklık
اختلاطارتباكاضطراببلبلةتبلبلتشوش -
10 karışıklık
1. اختلاط [اِخْتِلاط]Anlamı: karışık olma durumu2. ارتباك [اِرْتِبَاك]Anlamı: karışık olma durumu3. اضطراب [اِضْطِراب]Anlamı: karışık olma durumu4. بلبلة [بلبلة]Anlamı: karışık olma durumu5. تبلبل [تَبَلْبُل]Anlamı: karışık olma durumu6. تشوش [تَشَوُّش]Anlamı: karışık olma durumu -
11 karışıklık
"confusion, disorder, muddle, clutter, disarray; turmoil, tumult, disturbance, ferment, turbulence, commotion, chaos; complication" -
12 karışıklık
1. confusion, disorder. 2. civic turmoil, tumult. - çıkarmak to incite a tumult, stir up trouble. -
13 karışıklık
nepořádek; popletenost; složitost; zmatek -
14 karışıklık çıkar
1. rioting (v.) 2. riot (v.) -
15 karışıklık çıkararak
rioting (prep.) -
16 karışıklık çıkaran
adj. disturbing -
17 karışıklık çıkaran kimse
n. disturber, rioter, disorderly person -
18 karışıklık çıkarmak
v. cause a bedlam, make a fuss, raise cain, pie -
19 karışıklık çıkarıcı
adj. rabble rousing -
20 karışıklık çıkarmak
to stir up trouble, to kick up a row
- 1
- 2
См. также в других словарях:
karışıklık — is., ğı Karışık olma durumu, teşevvüş Birleşik Sözler bellek karışıklığı kelime karışıklığı söz karışıklığı zihin karışıklığı … Çağatay Osmanlı Sözlük
şuran — karışıklık, inkilab, telaş … Çağatay Osmanlı Sözlük
awalamak — (karışıklık çıktığında) toplaşmak, üşüşmek I, 310bkz: awmak, awlamak … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
HERÇ — Karışıklık, gürültü. Nizamsızlık … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MÜŞEVVEŞİYET — Karışıklık, karmakarışık vaziyet … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
PANDOMİMA KOPMAK — Karışıklık çıkmak. * Seyircileri eğlendiren kavga çıkmak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
TEZEBZÜB — Karışıklık. Mütereddit olmak. Kararsızlık … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
TEŞVİŞİYYET — Karışıklık, bozukluk … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
İGTİŞAŞ — Karışıklık. Kargaşalık. Karmakarışık olmak. * Birisinin fena telkinini kabul etmek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
teşevvüş — karışıklık; kargaşalık … Hukuk Sözlüğü
bozgun — is. 1) Bir toplulukta karşılıklı güvenin bozulması ile beliren karışıklık 2) ask. Yenilgi Büyük bozgundan sonra Şam istasyonunda bırakmaya mecbur olduğumuz en son vagonun bile içi mecidiye dolu idi. F. R. Atay 3) sf. Bozulmuş, dağılmış Bozgun… … Çağatay Osmanlı Sözlük