-
1 شمولي
kapsamlı -
2 متضمن
kapsamlı -
3 مشمول
kapsamlı -
4 комплексный
ко́мплексный ана́лиз собы́тий — olayların kapsamlı analizi
ко́мплексная механиза́ция произво́дства — üretimin kapsamlı bir biçimde makineleştirilmesi
••ко́мплексная брига́да — karma işçi takımı / ekibi
ко́мплексное пла́вание на 400 м — спорт. 400 m karışık yüzme
-
5 comprehensive search
kapsamlı arama -
6 omvangrijk
kapsamlı adj -
7 uitgebreid
kapsamlı adj -
8 veelomvattend
kapsamlı adj -
9 comprehensive search
kapsamli arama -
10 comprehensive search
kapsamlı arama -
11 comprehensive
adj. geniş, kapsamlı, anlayışlı, etraflı, idrak edebilen, meslek ortaokulu [brit.], geniş kapsamlı* * *1. çok amaçlı 2. kapsamlı* * *[-siv]adjective (including many things: The school curriculum is very comprehensive.) kapsamlı, etraflı -
12 sweeping
adj. süpüren, şiddetli, sert esen, geniş bir alanı kapsayan, coşkulu, nefes kesici, ezici, geniş kapsamlı, köklü, radikal, genel* * *1. kapsamlı (n.) 2. süpür (v.) 3. süpürerek (prep.)* * *1) (that sweeps: a sweeping gesture.) süpürür gibi2) ((of changes etc) very great: a sweeping victory; sweeping reforms.) kapsamlı, genel -
13 across the board
geniş kapsamlı, kapsamlı, genel?* * *eşit mali yük* * *applying in all cases: They were awarded wage increases across the board; (also adjective) (an across-the-board increase.) herkesi kapsayan -
14 blanket
adj. geniş kapsamlı, kapsamlı, genel————————n. battaniye, örtü————————v. battaniye ile örtmek, battaniyeye sarmak, örtmek, örtbas etmek; susturmak, engel olmak; battaniye ile zıplatmak; kapsamak* * *1. battaniye 2. örtü* * *['blæŋkit] 1. noun1) (a warm covering made of wool etc: a blanket on the bed.) battaniye2) (something which covers like a blanket: a blanket of mist.) örtü, tabaka2. adjective(covering all of a group of things: a blanket instruction.) genel, kapsayan3. verb(to cover, as if with a blanket: The hills were blanketed in mist.) kaplamak, örtmek -
15 universal
adj. evrensel, kapsamlı, geniş kapsamlı, çok amaçlı, üniversal————————n. genel olgu, genel veri, evrensel düşünce* * *1. evrensel 2. üniversal* * *adjective (affecting, including etc the whole of the world or all or most people: English may become a universal language that everyone can learn and use.) evrensel, genel -
16 wide
adj. geniş, enli, büyük, kapsamlı, engin, yaygın, ferah, bol, ardına kadar açık————————adv. iyice, tamamen, alabildiğine, ardına kadar, adamakıllı* * *geniş* * *1. adjective1) (great in extent, especially from side to side: wide streets; Her eyes were wide with surprise.) geniş, enli2) (being a certain distance from one side to the other: This material is three metres wide; How wide is it?)... genişliğinde,... eninde3) (great or large: He won by a wide margin.) büyük, çok geniş4) (covering a large and varied range of subjects etc: a wide experience of teaching.) geniş kapsamlı2. adverb(with a great distance from top to bottom or side to side: He opened his eyes wide.) geniş, tamamen, ardına kadar- widely- widen
- wideness
- width
- wide-ranging
- widespread
- give a wide berth to
- give a wide berth
- wide apart
- wide awake
- wide open -
17 شامل
Iشَامِل1. kapsamlıAnlamı: kapsamı olan, şümullü2. şümullüAnlamı: kapsamı geniş olanIIشامِل1. etraflıAnlamı: ayrıntılı, kapsayıcı2. şümullüAnlamı: kapsamı geniş olan3. kapsamlıAnlamı: kapsamı olan, şümullü4. câmiAnlamı: toplayan, bir araya getiren, içine alan -
18 متضمن
IمُتَضَمَّنkapsamlıAnlamı: kapsamı olan, şümullüIIمُتَضَمِّنkapsamlıAnlamı: kapsamı olan, şümullü -
19 approfondi
-
20 approfondie
См. также в других словарях:
kapsamlı — sf. 1) Kapsamı olan 2) Kapsamı geniş olan, şümullü … Çağatay Osmanlı Sözlük
Trebenna — 36.86571730.475731 Koordinaten: 36° 52′ N, 30° 29′ O … Deutsch Wikipedia
anket — is., Fr. enquête Herhangi bir konuyla ilgili durum ve tutumu belirlemek için düzenlenmiş ayrıntılı ve kapsamlı soru dizisi, sormaca, soruşturma Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller anket yapmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
şümullü — sf. Kapsamı geniş olan, birçok şeyi etkileyen veya içine alan, kapsamlı Eniştemiz için yemek, tabiat, cemiyet ve medeniyetle rabıtaları olan nazik ve şümullü bir meseleydi. A. Ş. Hisar … Çağatay Osmanlı Sözlük
vâsi' — (A.) [ ﻊﺱاو ] 1. geniş. 2. yaygın. 3. kapsamlı. 4. enli. 5. bol … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
âm ve şamil — genel; herkese ait; geniş kapsamlı … Hukuk Sözlüğü