Перевод: с турецкого на все языки

со всех языков на турецкий

kanlanmak

См. также в других словарях:

  • kanlanmak — nsz 1) Kan bulaşmak Sargı kanlandı. 2) Kanı çoğalmak 3) Bir organda kan birikmek Kanlanan gözlerinden sıcak yaşlar akıyor, heyecan ve yorgunluğundan nefesi tıkanıyordu. Ö. Seyfettin …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • biti kanlanmak — sıkıntı içinde yaşayan bir kişi para ve varlık yönünden güçlenmek Fakat geçim durumunu az çok düzene sokmuş ve biti kanlanmışlar için rütbe ve şeref, paranın da üstündedir. R. N. Güntekin …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • benzine kan gelmek (veya benzi kanlanmak) — sağlıklı duruma gelmek, canlanmak Yirmi dört saat evvel Allah tan ziyade Abdülhamit ten korkan kâtiplerin henüz benizlerine kan gelmemişti. Ö. Seyfettin …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • gözleri kan çanağına dönmek (veya kanlanmak) — 1) uykusuzluk, yorgunluk, ağlama vb. sebeplerle gözleri çok kızarmak Kerem in kusacağı geliyordu. Gözleri kan çanağına dönmüştü. Y. Kemal 2) sinirden, öfkeden, hiddetten gözleri irileşmek ve kızarmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kürsemek — kanlanmak, etlenmek; hamur gibi şeyler kap içine konduktan sonra mayalan ıp taşmak. II I, 421bkz: kürsmek …   Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini

  • kürsmek — kanlanmak, etlenmek; hamur gibi şeyler kap içine konduktan sonra mayalan ıp taşmak III, 420, 421bkz: kürsemek …   Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini

  • bit — is., hay. b. Yarım kanatlılar alt takımına giren, insan ve memeli hayvanların vücudunda asalak olarak yaşayan böcek, kehle (Pediculus) Baş biti. Vücut biti. Tavuk biti. Ağaç biti. Çiçek biti. Birleşik Sözler bit otu bitpazarı bit yeniği kabuklu… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kanlanma — is. Kanlanmak işi …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Поделиться ссылкой на выделенное

Прямая ссылка:
Нажмите правой клавишей мыши и выберите «Копировать ссылку»