Перевод: со всех языков на турецкий

с турецкого на все языки

kamuoyu

  • 1 public opinion

    kamuoyu

    English to Turkish dictionary > public opinion

  • 2 public opinion

    kamuoyu

    English-Turkish new dictionary > public opinion

  • 3 public opinion

    kamuoyu
    * * *
    kamuoyu

    English-Turkish dictionary > public opinion

  • 4 public opinion poll

    kamuoyu yoklaması
    * * *
    (a way of finding out public opinion by questioning a certain number of people.) kamu oyu

    English-Turkish dictionary > public opinion poll

  • 5 Gallup poll

    kamuoyu yoklaması, anket

    English-Turkish dictionary > Gallup poll

  • 6 Gallup poll

    kamuoyu yoklaması, anket

    English-Turkish dictionary > Gallup poll

  • 7 Gallup poll

    kamuoyu arastirmasi

    English to Turkish dictionary > Gallup poll

  • 8 opinion research

    kamuoyu arastirmasi

    English to Turkish dictionary > opinion research

  • 9 public opinion poll

    kamuoyu yoklamasi

    English to Turkish dictionary > public opinion poll

  • 10 общественность

    ж

    междунаро́дная обще́ственность — dünya kamuoyu

    спорти́вная обще́ственность страны́ — ülkenin spor kamuoyu

    писа́тельская обще́ственность — yazar çevreleri

    Русско-турецкий словарь > общественность

  • 11 Stimmung

    Stimmung <- en> f
    1) ( Gemütsverfassung) hava; ( Laune) keyif;
    die \Stimmung verderben havayı bozmak;
    in guter/schlechter \Stimmung keyifli/keyifsiz;
    nicht in der \Stimmung sein, etw zu tun bir şeyi yapmaya keyfi olmamak;
    in \Stimmung kommen ( fam) keyiflenmek, havasını bulmak
    2) ( einer Gesellschaft) neşe;
    \Stimmung in etw bringen bir şeye neşe katmak
    3) ( öffentliche Meinung) kamuoyu;
    für jdn/etw \Stimmung machen bir kimse/şey için kamuoyu oluşturmak [o yaratmak];
    gegen jdn/etw \Stimmung machen bir kimseye/şeye karşı kamuoyu oluşturmak [o yaratmak]
    4) mus akort

    Wörterbuch Deutsch-Türkisch Kompakt > Stimmung

  • 12 poll

    adj. boynuzsuz, boynuzu kesilmiş
    ————————
    n. kafa, kelle, kişi, seçmen, seçim, oy verme, oy sayısı, seçmen listesi, oyların sayımı, seçim yeri, anket, boynuzsuz sığır, kamuoyu yoklaması, boynuzu kesilmiş sığır
    ————————
    v. kesmek, boynuzunu kesmek, tepesini kesmek, budamak, oy vermek, oy toplamak, kamuoyu yoklaması yapmak, halkın nabzını yoklamak, anket yapmak
    * * *
    1. tarama 2. oy topla (v.) 3. oy (n.)
    * * *
    [pəul] 1. noun
    1) (an election: They organized a poll to elect a president.) seçim
    2) (the number of votes: There has been a heavy poll (= a large number of votes).) oy sayısı
    3) ((also opinion poll) a test of public opinion by asking people questions.) anket, kamu oyu araştırması
    2. verb
    (to receive a number of votes: He polled fifty per cent of the votes.) oy almak
    - polling-station
    - go to the polls

    English-Turkish dictionary > poll

  • 13 международный

    uluslararası
    * * *
    uluslararası; milletler arası; enternasyonal; dünya °

    междунаро́дное пра́во — devletler hukuku

    междунаро́дные ре́ки — uluslararası ırmaklar

    междунаро́дное обще́ственное мне́ние — dünya kamuoyu

    Междунаро́дная я́рмарка в Изми́ре — Uluslararası İzmir Fuarı

    вну́тренние и междунаро́дные усло́вия — iç ve dış koşullar

    междунаро́дный мир и безопа́сность — dünya barışı ve güvenliği

    междунаро́дное письмо́ — yurtdışı mektup

    междунаро́дная встре́ча — спорт. milli maç

    вы́звать междунаро́дную реа́кцию — dünya çapında bir tepki yaratmak

    Русско-турецкий словарь > международный

  • 14 общественный

    1) врз toplumsal; sosyal; toplum °

    обще́ственный строй — toplum düzeni; toplumsal düzen

    обще́ственное созна́ние — toplumsal bilinç

    обще́ственные нау́ки — toplum bilimleri

    обще́ственная со́бственность на сре́дства произво́дства — üretim araçlarının toplumsal mülkiyeti

    обще́ственная жизнь — toplumsal yaşam

    обще́ственные отноше́ния — toplumsal ilişkiler

    обще́ственное положе́ние — sosyal durum

    обще́ственное мне́ние — kamuoyu

    обще́ственные фо́нды потребле́ния — toplumsal tüketim fonları

    обще́ственные организа́ции — toplumsal örgütler

    госуда́рственные и обще́ственные де́ятели — devlet ve toplum adamları

    институ́т обще́ственного мне́ния Гэ́ллопа — Gallup halk oyu araştırma enstitüsü

    2) kamu °

    обще́ственный поря́док — kamu düzeni, asayiş

    обще́ственный контро́ль — kamu denetimi

    обще́ственные места́ — umumi yerler; umuma açık yerler

    министе́рство обще́ственных рабо́т (в Турции)Bayındırlık Bakanlığı

    Русско-турецкий словарь > общественный

  • 15 опрос

    м
    soruşturma; anket

    провести́ опро́с (общественности и т. п.) — anket düzenlemek / yapmak

    пра́ктика (проведе́ния) всенаро́дных опро́сов — halk oyuna başvurma pratiği

    опро́с обще́ственного мне́ния — kamuoyu yoklaması

    Русско-турецкий словарь > опрос

  • 16 проверка

    ж
    kontrol (etme), denetleme denetim

    прове́рка счето́в / отчётности — hesapları kontrol etme

    прове́рка документов — kimlik (belgesi) kontrolü

    прове́рка микрофо́на — mikrofon provası

    прове́рка пассажи́ров — yolcu kontrolu / denetimi

    прове́рка обще́ственного мне́ния — kamuoyu yoklaması

    Русско-турецкий словарь > проверка

  • 17 прогрессивный

    мирова́я прогресси́вная обще́ственность — dünya ilerici kamuoyu

    прогресси́вные иде́и — ilerici düşünceler

    прогресси́вный писа́тель — ilerici yazar

    игра́ть прогресси́вную роль — ilerici bir rol oynamak

    прогресси́вный подохо́дный нало́г — müterakki gelir vergisi

    ••

    прогресси́вный парали́ч мед.ilerleyici felç

    Русско-турецкий словарь > прогрессивный

  • 18 canvass

    n. oy toplama, seçim kampanyası; reklâm yapma; sipariş toplama
    ————————
    v. gözden geçirmek, görüşmek, tartışmak; kamuoyu yoklaması yapmak, seçmenleri dolaşarak oy istemek; propaganda yapmak, reklâm yapmak; sipariş toplamak
    * * *
    1. tetkik et (v.) 2. tetkik (n.)
    * * *
    ['kænvəs]
    (to go round (an area) asking (people) for (support, votes, custom etc): We're canvassing for the Conservative Party candidate.) oy toplamak; kapı kapı dolaşmak

    English-Turkish dictionary > canvass

  • 19 surveyor

    n. ölçümcü, araştırmacı, bilirkişi, anketçi, kamuoyu yoklaması yapan kimse, mimar, mesahacı, sürveyan
    * * *
    1. surveyör 2. sürveyör
    * * *
    noun (a person whose job is to survey buildings or land.) bina eksperi, kadastro memuru

    English-Turkish dictionary > surveyor

  • 20 mold public opinion

    v. kamuoyu oluşturmak

    English-Turkish dictionary > mold public opinion

См. также в других словарях:

  • kamuoyu — is. Bir konuyla ilgili halkın genel düşüncesi, halkoyu, amme efkârı, efkârıumumiye Kanun, ... 13 üncü maddede yer alan genel sınırlamalar dışında... kamuoyunun serbestçe oluşmasını engelleyici kayıtlar koyamaz. Anayasa Atasözü, Deyim ve Birleşik… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kamuoyu oluşturmak (veya yaratmak) — bir düşünceyi yaygınlaştırmak ve halkın dikkati o düşünce etrafında toplamak ve yoğunlaştırmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • amme efkârı — is. Kamuoyu Bunları görüşüp amme efkârına ve kendimize aydınlık getirelim. B. Felek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • çıkarma harekâtı — is., ask. 1) Düşman işgalinde olan bir kıyıya, güvenli bir köprübaşı kurmak amacıyla düzenlenen ve çeşitli birliklerin görev aldığı askerî harekât 2) mec. Bir konuda kamuoyu oluşturmak veya yandaş toplamak için yoğun faaliyet gösterme …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • efkâr — is., ç., esk., Ar. efkār 1) Düşünceler, fikirler 2) Kamuoyu, efkârıumumiye Halk efkârının karşı koyuşuna rağmen müdür, yazara üçüncü bir şans tanıdı. H. Taner 3) tkz. Tasa, kaygı Birleşik Sözler umumi efkâr amme efkârı Atasözü, Deyim ve Birleşik… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • efkârıumumiye — is., esk., Ar. efkār + ˁumūmiyye Kamuoyu …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kamu — is. 1) Halk hizmeti gören devlet organlarının tümü 2) Bir ülkedeki halkın bütünü, halk, amme Çevre koruması sorunları İsveç kamusunun bilincine ve hatta bilinçaltına sinmiş. H. Taner 3) sf., esk. Hep, bütün Biz kimseye kin tutmayız / Kamu âlem… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • oy — 1. ünl. Çeşitli duyguları anlatmak için kullanılan bir seslenme sözü 2. is. 1) Bir toplantıya katılanların, bir sorunla ilgili birkaç seçenekten birini tercih etmesi, rey 2) Bu tercihi belirten işaret, söz veya yazı 3) Seçimlerde kişinin herhangi …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • umumi efkâr — is., esk. Kamuoyu Meclisin çoğunluğu bu devrede ittihatçı idi ve harbe girdikleri için umumi efkâr onların aleyhindeydi. H. E. Adıvar …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • efkâr -ı âmme — [ ﻪﻡﺎﻋ رﺎﮑﻓا ] kamuoyu …   Osmanli Türkçesİ sözlüğü

Поделиться ссылкой на выделенное

Прямая ссылка:
Нажмите правой клавишей мыши и выберите «Копировать ссылку»