-
1 kaide
kaide olarak in der Regel -
2 kaide
kaide sbir sütunun \kaidesi der Fuß [o die Basis] einer Säule -
3 kaide
пьедеста́л (м)* * *1) пра́вилоkaideye göre — согла́сно пра́вилу
kaide olarak — как пра́вило
ahlâk kaideleri — но́рма мора́ли, пра́вила поведе́ния
hukuk kaideleri — правовы́е но́рмы
2) основа́ние, постаме́нт, пьедеста́лheykelin kaidesi — пьедеста́л па́мятника
3) арго бедро́, ля́жка -
4 kaide
İnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > kaide
-
5 kaide
кагидә -
6 kaide
n. base, pedestal, principle, basis, entablement, fundament, matrix, precept, socle, sole* * *1. plinth 2. rule -
7 kaide
distûr--------hîm--------rêpîvan -
8 kaıde
1. Qayda2. Özül; əsas -
9 kaide
baza; nasada; podstawa -
10 kaide
κανόνας, νόμος, νόρμα -
11 kaide
أسأساسأصلجذرضابطقاعدةقواممبدأورك -
12 kaide
1. أساس [أَسَاس]Anlamı: kural2. أس [أُسّ]Anlamı: kural3. أصل [أَصْل]Anlamı: kural4. جذر [جِذْر]Anlamı: kural5. ضابط [ضابِط]Anlamı: kural6. قاعدة [قاعِدَة]Anlamı: kural7. قوام [قِوَام]Anlamı: kural8. مبدأ [مَبْدَأ]Anlamı: kural9. ورك [وَرِك]Anlamı: kalça10. ورك [وِرْك]Anlamı: kalça -
13 kaide
rule " kural; base, pedestal" taban, duraç, ayaklýk -
14 kaide
"1. rule, regulation. 2. base; pedestal. 3. geom. base. 4. slang hind end, buttocks, rump." -
15 kaide
1) qayda; ahlak kaideleri – əxlaq qaydaları; 2) özül, əsas, pyedestaləsas, qayda, özül, pyedestal -
16 kaide
báze; pata; podklad; spodek; úpatí; základ; základna; zásada -
17 kaide kornişi
base moulding -
18 kaide kornişi
base moulding -
19 beton kaide
İnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > beton kaide
-
20 pirinçten yapılmış eşya veya kaide
n. brassTurkish-English dictionary > pirinçten yapılmış eşya veya kaide
- 1
- 2
См. также в других словарях:
kaide — • kaide, aita, este, puomi, sulku … Suomi sanakirja synonyymejä
KAİDE-İ KÜLLİYE — Açık ve sarih olan kaide ve hüküm. Herşey hakkında tatbik edilebilen, umumi kaide … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
kaide — is., Ar. ḳāˁide 1) Kural Onları sıkmamak için bahçeyi terk etmek zarafetin en sade kaidelerindendi. H. Z. Uşaklıgil 2) Bir şeyin yere dayanan bölümü veya bir şeyin üzerine oturtulduğu nesne, ayaklık, duraç, taban, ayaklık Güneşten yanmamış tarafı … Çağatay Osmanlı Sözlük
kâide — (A.) [ ﻩﺪﻋﺎﻗ ] 1. kural. 2. temel, esas … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
KAİDE — Esas. Temel. Düstur. Nizam. Yol. Ayaklık. * Dip taraf. * Bir şeyin meydana gelmesine şart ve düstur olan husus. * Bir ilim ve fennin düsturlarından her biri. * Fık: Hayızdan ve çocuktan kesilmiş kadın … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
kaide — kural; usul; ilke; prensip; esas; temel;yol; taban; ayaklık … Hukuk Sözlüğü
KAİDE-İ RABT — Bağlama kaidesi, bağlama cümlesi … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
ALE-L-KAİDE — (Ka, uzun okunur) Kurala, kaideye göre … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
pirta — • kaide … Suomi sanakirja synonyymejä
puomi — • kaide, aita, este, puomi, sulku mar. • kaide, aita, este, puomi, sulku techn. • kaide, aita, este, puomi, sulku • aita, este, kaide, puomi, sulku … Suomi sanakirja synonyymejä
HİLAF-ÜL-ÂDE — Kaide ve usule karşı … Yeni Lügat Türkçe Sözlük