-
1 kahrolmak
kahrolmak zugrunde gehen; sich grämen, sich quälen;'kahrolsun …! nieder mit …;'kahrolayım, … so wahr ich hier stehe, …
См. также в других словарях:
kahrolmak — nsz, Ar. ḳahr + T. olmak Çok üzülmek, içlenmek Kendi suçu, günahı sonucu olmadığını anladıkça kahrolabilirdi bu yüzden. N. Cumalı Birleşik Sözler kahrolsun … Çağatay Osmanlı Sözlük
TAKAHHUR — Kahrolmak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
kahır — is., hrı, Ar. ḳahr 1) Yok etme, ezme, perişan etme, mahvetme Her zulmü, kahrı boğmaya bir parça kan yeter. A. Gündüz 2) Derin üzüntü veya acı, sıkıntı Hayatını alnının teriyle kazanan, yirmi yıllık geçmişi, yalnız kahırlarla dolu bir Türk köylüsü … Çağatay Osmanlı Sözlük
kahrolma — is. Kahrolmak işi … Çağatay Osmanlı Sözlük
fıtık olmak — büyük sıkıntı duymak, kahrolmak, çaresiz kalmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
yeis duymak — üzüntü çekmek, kahrolmak Bu kelimeyi işitince derin bir yeis, anlatılmaz bir elem duyarım. Ö. Seyfettin … Çağatay Osmanlı Sözlük
yerlere geçmek — çok utanıp sıkılmak veya kahrolmak O kahkaha nöbetlerinden birini tatmak üzere olduğunu hissediyor, yerlere geçiyordum. R. N. Güntekin … Çağatay Osmanlı Sözlük