-
1 kabarmak
vi1) ( şişmek) (an) schwellen( gururdan) göğsü kabarmış olarak mit (vor Stolz) geschwellter Brust2) hindi gibi \kabarmak ( pej) sich aufplustern -
2 kabarmak
-
3 kabarmak
1) вздува́ться, надува́ться; разбуха́ть; поднима́ться, пе́нитьсяhamur kabardı — те́сто подняло́сь
2) отходи́ть, отста́ватьkir kabardı — грязь отошла́
3) перен. пы́житься, ва́жничать, горди́ться4) станови́ться бу́рным (о море)5) перен. разбушева́ться, разыгра́ться (о гневе и т. п.)hindi gibi kabarmak — надува́ться как индю́к
-
4 kabarmak
1) тж. перен. набуха́ть, надува́ться, вздува́тьсяhamur kabardı — те́сто подошло́
kahve kabardı — ко́фе вспе́нился
kedinin kuyruğu kabardı — у ко́шки хвост взъеро́шился
masraf kabardı — расхо́ды вы́росли
2) отходи́ть, отстава́тьdolabın boyası kabardı — кра́ска [у] шка́фа сошла́
3) станови́ться бу́рным, разбушева́ться ( о море)4) разбушева́ться, разыгра́ться (о гневе и т. п.)5) перен. пы́житься, ва́жничать, задира́ть нос6) -e перен. дерзи́ть, груби́ть7) почу́вствовать тошноту́kan görünce bırden midesi kabardı — при ви́де кро́ви она́ вдруг почу́вствовала тошноту́
-
5 kabarmak
күперү; күпү; кабару -
6 kabarmak
раздуваться, разбухать, вздуваться, пучить, набухатьİnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > kabarmak
-
7 kabarmak
v. swell, rise, arch, blister, bloat, heave, puff, roughen, surge, tumefy, upsurge, vesicate -
8 kabarmak
hel(h)atîn--------piş bûn -
9 kabarmak
БЭГЫН, КЪЭБЭГЫН, ПЩЫН, КЪЭПЩЫН, КЪЭТЭДЖЫН -
10 kabarmak
дэкIоен, къэпщын, хэхъон, бэгын, ины хъун, кIыm -
11 kabarmak
انتفختباهىتضخمتفاخرتكبرزهازهي -
12 kabarmak
1. انتفخ [اِنْتَفَخَ]Anlamı: ağırlığı artmadan hacmi büyükmek, şişmek2. تباهى [تَبَاهَى]Anlamı: övünüp böbürlenmek3. تضخم [تَضَخَّمَ]Anlamı: ağırlığı artmadan hacmi büyükmek, şişmek4. تفاخر [تفاخر]Anlamı: övünüp böbürlenmek5. تكبر [تَكَبَّرَ]Anlamı: övünüp böbürlenmek6. زها [زَهَا]Anlamı: övünüp böbürlenmek7. زهي [زُهِيَ]Anlamı: övünüp böbürlenmek -
13 kabarmak
"to swell; to blister; to be puffed out, to puff out; to increase; to expand; to become fluffy; (deniz) to become rough; (hamur) to rise; to be puffed up, to boast" -
14 kabarmak
"1. to swell up, become puffed up; to become fluffy. 2. (for a liquid) to bubble up. 3. (for bread) to rise. 4. (for expenses, figures) to increase, swell. 5. to stand on end, bristle. 6. (for cloth, fiber) to fuzz out, become linty or nappy. 7. (for paint) to blister. 8. (for dirt in the skin) to come to the surface in rolls. 9. to be full of oneself, be puffed up with self-importance. 10. to act tough. 11. (for the sea) to get rough." -
15 kabarmak
qabarmaq -
16 damar kabarmak
= damarları kabarmak проявля́ться, просну́ться (о чувствах, характере) -
17 damarları kabarmak
-
18 ayranı kabarmak
а) теря́ть контро́ль над собо́й, взбелени́ться, вы́йти из себя́б) хоте́ть, испы́тывать полово́е возбужде́ние -
19 göğsü kabarmak
испы́тывать го́рдость, горди́ться -
20 hindi gibi kabarmak
наду́ться как индю́к
См. также в других словарях:
kabarmak — II, 71 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
kabarmak — nsz 1) Ağırlığı artmadan hacmi büyümek Ekmek iyi kabardı. 2) Yağışlardan veya kaynamaktan taşmaya yüz tutmak Çay birdenbire kabararak şosenin rampalarını aşar ve epeyce zararlara sebep olur. R. N. Güntekin 3) Niceliği artmak, büyümek Masraf… … Çağatay Osmanlı Sözlük
fiske fiske kabarmak (veya olmak) — kabarcıklar oluşmak Yumurta yiyince çocuğun derisi fiske fiske kabardı … Çağatay Osmanlı Sözlük
hindi gibi kabarmak — gururlanmak, kurumlanmak, büyüklük taslamak … Çağatay Osmanlı Sözlük
ayranı kabarmak — 1) öfkelenmek, coşmak 2) aşırı bir cinsel arzu duymak Sadrazamın ayranı kabarsın diye üç gün beklenildikten sonra ... gelini, alayla, eşinin konağına iletmişlerdir. S. Birsel … Çağatay Osmanlı Sözlük
damarı (veya damarları) kabarmak — bir huy veya duygu güçlü bir biçimde ortaya çıkmak Birden nasihat damarlarının kabardığını duydu. Ö. Seyfettin … Çağatay Osmanlı Sözlük
safrası kabarmak — açlıktan midesi bulanmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
kiri kabarmak — nem, ısı vb. sebeplerle kir, üzerinde bulunduğu yüzeyden ayrılabilir duruma gelmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
öfkesi kabarmak — çok kızmak, sakinleşmişken yeniden öfkelenmek, tekrar sinirlenmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
göğsü kabarmak — övünç duymak, kıvanmak, iftihar etmek Onu sapasağlam görünce göğsüm kabardı oğul. S. F. Abasıyanık … Çağatay Osmanlı Sözlük
iştahı kabarmak — isteği çoğalmak, heveslenmek Derken, yavaş yavaş benim de iştahım kabarmaya başladı. R. N. Güntekin … Çağatay Osmanlı Sözlük
