-
1 kabarıklık
kabarıklık <- ğı> Schwellung f; Erhebung f -
2 kabarıklık
Schwellung f -
3 kabarıklık
озвонч. -ğı1) взду́тость, припу́хлость2) вы́пуклость -
4 kabarıklık
вздутие, выпуклостьİnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > kabarıklık
-
5 kabarıklık
n. puff -
6 kabarıklık
انتفاختضخمتورمنتوء -
7 kabarıklık
1. انتفاخ [اِنْتِفاخ]Anlamı: kabarık olma durumu, şişkinlik2. تضخم [تَضَخُّم]Anlamı: kabarık olma durumu, şişkinlik3. تورم [تَوَرُّم]Anlamı: kabarık olma durumu, şişkinlik4. نتوء [نُتُوء]Anlamı: kabarık olma durumu, şişkinlik -
8 kabarıklık
"blister; swelling; puffiness; bulge; bulginess, protuberance" -
9 kabarıklık
"1. blister. 2. swelling; puffiness. " -
10 parmak izindeki kabarıklık
n. whorl -
11 انتفاخ
kabarıklık; kabarcık; memecik -
12 تورم
kabarıklık; kabarcık; memecik; şiş; şişkinlik -
13 نتوء
kabarıklık; kabartı; kabartma; kabarcık; memecik; yumru -
14 φούσκα
kabarıklık, şişlik -
15 protuberance
kabariklik, sislik -
16 تورم
تَوَرُّم1. kabarcık2. şişkinlikAnlamı: kabarıklık3. kabarıklıkAnlamı: kabarık olma durumu, şişkinlik4. memecik5. şişAnlamı: şişmiş olan yer, şişlik -
17 se gondoler
v prkabarıklık yapmak◊La planche s'est gondolée. — Bu tahta parçası kabarıklık yaptı.
-
18 puff
interj. üf, püf————————n. puf, üfleme, üfürük, esinti, şişirme, şişme, kabarıklık, kabartı, şişlik, pudra pomponu, lüle, bukle, abartılı reklâm, aşırı övgü, puf böreği, nefes nefese kalma————————v. üflemek, püflemek, şişirmek, kabartmak, kabarmak, övmek, öve öve bitirememek, soluğu tükenmek, soluğunu kesmek, tellendirmek, tüttürmek* * *1. solu (v.) 2. soluk (n.)* * *1. noun1) (a small blast of air, wind etc; a gust: A puff of wind moved the branches.) esinti, püfürtü2) (any of various kinds of soft, round, light or hollow objects: a powder puff; ( also adjective) puff sleeves.) puf, ponpon2. verb1) (to blow in small blasts: Stop puffing cigarette smoke into my face!; He puffed at his pipe.) üflemek2) (to breathe quickly, after running etc: He was puffing as he climbed the stairs.) soluk soluğa kalmak•- puffed- puffy
- puff pastry
- puff out
- puff up -
19 whorl
n. helezonun bir kıvrımı, halka, parmak izindeki kabarıklık, halka dizilişli yapraklar -
20 whorl
n. helezonun bir kıvrımı, halka, parmak izindeki kabarıklık, halka dizilişli yapraklar
- 1
- 2
См. также в других словарях:
kabarıklık — is., ğı Kabarık olma durumu, şişkinlik … Çağatay Osmanlı Sözlük
bombe — is., Fr. bombé Şişkinlik, kabarıklık Birleşik Sözler bombe bezi … Çağatay Osmanlı Sözlük
şişkinlik — is., ği 1) Şişkin olma durumu 2) Kabarıklık, şişlik Yürürken ceketinin arka tarafında bir şişkinlik gözüme ilişti. R. H. Karay 3) Bağırsaklarda gaz birikmesi sonucu karında oluşan şişme ve gerginlik 4) Enflasyon Birleşik Sözler durgun şişkinlik… … Çağatay Osmanlı Sözlük
talaz — is., hlk. 1) Dalga, kasırga 2) İpekli kumaşların örselenmesiyle yüzündeki tellerde oluşan kabarıklık … Çağatay Osmanlı Sözlük
talazlanmak — nsz 1) Dalgalanmak 2) İpekli kumaşların örselenmesiyle yüzündeki tellerde kabarıklık oluşmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
toplantı — is. 1) Birden çok kimsenin türlü amaçlarla bir araya gelmesi, içtima Komisyon toplantısı bitsin de görürsünüz. M. Ş. Esendal 2) Bir gündem üzerinde görüşmek amacıyla ilgililerin katılmasıyla yapılan birleşim 3) Bir meclisin bir yıl içindeki… … Çağatay Osmanlı Sözlük
tümsek — is., ği 1) Küçük tepe, tüm (II), tümbek Sazlarla, kamışlarla örtülü bir tümseği atladım. Kıyıdayım. O. V. Kanık 2) Çıkıntılı yer, kabarıklık, şişkinlik Bu uzun hayalden birdenbire önümde bir tümsek beni uyandırdı. H. E. Adıvar … Çağatay Osmanlı Sözlük
pot yapmak — dikişte kabarıklık veya büzülme olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük