-
1 kaşık
kaşık kaşık löffelweise;çay kaşığı Teelöffel m;çorba kaşığı oder yemek kaşığı Esslöffel m;kaşık düşmanı (die) bessere Ehehälfte;kaşıkla yedirip sapıyla (gözünü) çıkartmak etwa eine Wohltat ins Gegenteil verkehren;kaşık çatal Besteck n -
2 kasık
kasık çatlağı (oder fıtığı) Leistenbruch m;(gülmekten) kasığın çatlar du lachst dich kaputt -
3 kasık
-
4 kaşık
-
5 kaşık
пах (м)* * *озвонч. -ğı1) ло́жкаçay kaşığı — ча́йная ло́жка
çorba kaşığı — столо́вая ло́жка
hoşaf kaşığı — десе́ртная ло́жка
2) кюре́тка••- kaşık çalmakkaşıkla yedirip sapıyla [gözünü] çıkartmak — посл. ≈ мя́гко сте́лет, да жёстко спать
- kaşık kadar
- kaşık sallamak -
6 kaşık
(-ğı)ло́жкаkaşık kaşık — ло́жками
tatlı kaşıkı — десе́ртная ло́жка
◊
kaşık atmak или kaşık çalmak — жа́дно есть, уплета́ть, упи́сывать -
7 kasik
[T kasik]: loin[T kasik, Az qasiq, from OT *qashuq]: spoonA Concise Gagauz Dictionary with etymologies and Turkish, Azerbaijani and Turkmen cognates > kasik
-
8 kasık
-
9 kasik
adb. nearly, almost; hiztegi hau \kasik bukatu dut I've almost finished this dictionary -
10 kaşık
1. spoon. 2. spoonful. 3. wooden spoons used as castanets. 4. curette. 5. stoneworker´s spoon-shaped crowbar. - atmak/çalmak /a/ to eat (something) quickly. - çalımı colloq. supper time. - düşmanı colloq. one´s wife. - kadar emaciated (face). - kaşık by spoonfuls. - kepçesi bowl of a spoon. - matkabı core bit (for rock drilling). - oyunu folk dance performed while beating time with wooden spoons. -la yedirip/aş verip sapıyla (gözünü) çıkartmak to spoil a good deed with a bad one. -
11 kasık
касык -
12 kaşık
кашык -
13 kaşık
İnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > kaşık
-
14 kasık
adj. inguinal, pubic--------n. groin* * *1. crotch 2. groin 3. groyne -
15 kaşık
adj. inguinal, pubic--------n. groin* * *1. spoon 2. spoon (n.) -
16 kasık
golim--------rûv -
17 kaşık
kevçî -
18 kasık
Qasıq (nahiyə) -
19 kaşık
Qaşıq -
20 kaşık
łyżeczka; łyżka
См. также в других словарях:
kasik — kàsīk m <G kasíka, N mn kasíci> DEFINICIJA 1. a. pov. indijanski poglavica u pretkolumbovskoj Americi b. načelnik indijanske općine u Srednjoj Americi 2. onaj koji je utjecajan, bogat; veleposjednik, bogatun ETIMOLOGIJA šp. cacique ← egz.… … Hrvatski jezični portal
kaşık — I, 504bkz: kaşuk … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
kaşık — is., ğı 1) Sulu veya bazı ufak taneli yiyecekleri ağza götürmeye yarayan saplı sofra aracı 2) Ucu iğneli kaşık biçimindeki olta Birleşik Sözler kaşık çalımı kaşık düşmanı kaşık havası kaşık kaşık kaşık otu … Çağatay Osmanlı Sözlük
kasık — is., ğı, anat. Vücudun karın ile uyluk arasındaki bölümü Tabancayı kılıfsız olarak kuşağının arasına, sol kasığının üstüne yerleştirdi N. Cumalı Birleşik Sözler kasık bağı kasık biti kasık çatlağı kasık fıtığı kasık otu … Çağatay Osmanlı Sözlük
Kasik — Cuillers Pour les articles homonymes, voir cuillère (homonymie). Tenue usuelle des cuillères lorsqu utilisées comme instrument de percussion. Les cuill … Wikipédia en Français
Kaşık — Cuillers Pour les articles homonymes, voir cuillère (homonymie). Tenue usuelle des cuillères lorsqu utilisées comme instrument de percussion. Les cuill … Wikipédia en Français
Kaşık Adası — Kaşık Adası, ( tr. Kaşık Adası Spoon Island , el. Πίτα (νήσος)) is one of the nine islands consisting the Princes Islands in the Sea of Marmara, near Istanbul. It is located between the islands of Burgazada and Heybeliada. Kaşık Adası is… … Wikipedia
Kaşık Adası — 40°53′03″N 29°04′38″E / 40.88417, 29.07722 … Wikipédia en Français
kaşık kaşık — zf. Kaşıkla birbiri ardınca Çorbayı kaşık kaşık içti, bitirdi … Çağatay Osmanlı Sözlük
kasık bağcı — is. Kasık bağı yapan veya satan kimse … Çağatay Osmanlı Sözlük
kasık çatlağı — is., hlk. Kasık fıtığı … Çağatay Osmanlı Sözlük