-
1 kaçınmak
vibana kitabı verirken yüzüme bakmaktan kaçındı sie gab mir das Buch, wobei sie vermied, mich anzuseheniş(i) yapmaktan \kaçınmak sich vor der [o um die] Arbeit drückenbir şeyi yapmaktan kaçınamamak nicht umhinkönnen, etw zu tun3) scheuen (- den)masraftan \kaçınmak Kosten scheuenmasraftan kaçınmamak keine Kosten scheuen4) sich zurückhalten (- den mit)övmekten/eleştirmekten kaçınır er hält sich mit Lob/Kritik zurück -
2 kaçınmak
kaçınmak (-den) scheuen A, vermeiden A; sich hüten (vor D); (es) ablehnen, zu -
3 kaçınmak
- denизбега́ть, уклоня́ться; возде́рживаться от чегоlâf atmaktan kaçındıklarını gördü — он заме́тил, что они́ возде́рживаются от пререка́ний
-
4 kaçınmak
v. avoid, abstain, refrain, spare, beware, stand aside, sidestep, evade, balk, baulk, beg, dodge, elude, eschew, flee, flee from, flinch, forbear, funk, get out of, refuse, shirk, short circuit, shun, stand aloof, stand apart, stow* * *avoid -
5 kaçınmak
xwe dane alî -
6 kaçınmak
Qaçınmaq; yayınmaq; çəkinmək -
7 kaçınmak
omijać; unikać; uniknąć -
8 kaçınmak
зыфэсакъын -
9 kaçınmak
اتقىاجتنبتجنبتحاشىتحامىتحشىجانب -
10 kaçınmak
1. اتقى [اِتَّقَى]Anlamı: imtina etmek2. اجتنب [اِجْتَنَبَ]Anlamı: imtina etmek3. تجنب [تَجَنَّبَ]Anlamı: imtina etmek4. تحاشى [تَحَاشَى]Anlamı: imtina etmek5. تحامى [تَحَامَى]Anlamı: imtina etmek6. تحشى [تَحَشَّى]Anlamı: imtina etmek7. جانب [جانَبَ]Anlamı: imtina etmek -
11 kaçınmak
to avoid, to keep away from, to get out of, to shun, to refrain, to abstain (from sth) -
12 kaçınmak
/dan/ 1. to avoid, get out of. 2. (for a woman) to avoid the company of (men). -
13 kaçınmak
qaçınmaq, yayınmaq, çəkinməkçəkinmək, qaçınmaq, yayınmaq -
14 kaçınmak
obejít -
15 cevaplamaktan kaçınmak
v. beg the question -
16 dikkat çekmekten kaçınmak
v. make oneself inconspicuous -
17 yapmaktan kaçınmak
v. avoid doing smth., refrain from doing -
18 yaramazlıktan kaçınmak
v. keep out of mischief -
19 şatları yerine getirmekten kaçınmak
v. welsh onTurkish-English dictionary > şatları yerine getirmekten kaçınmak
-
20 -ın
I1) имена прилагательные, характеризующиеся признаком, названным исходной основой2) имена существительные, обозначающие явление или предмет, являющийся объектом действия или возникающий в результате действия, названного исходной основойIIbasın — печать, пресса
- 1
- 2
См. также в других словарях:
kaçınmak — den Herhangi bir işi yapmaktan veya özverili davranmaktan geri durmak, imtina etmek Dargın çıkan sesinde bir şeyden kaçınan, lüzumsuz bir sakınca anlamı sezdi. H. E. Adıvar … Çağatay Osmanlı Sözlük
kaçınmak — kaçar görünmek. II, 154, 155 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
yılmak — kaçınmak, korkutmak, huf etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
tıdılmak — kaçınmak, çeknmek, alıkoymak, engel olmâk II, 126bkz: tıdınmak … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
tıdınmak — kaçınmak, esirgenmek, yasak edilmek I, 449; I I, 144, 145bkz: t ıdılmak … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
tıdlınmak — kaçınmak, tıyınmak; söz söylerken duraklamak. II, 242 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
çekimsenmek — den Bir şeyi yapmaktan geri durmak, kaçınmak, el çekmek, istinkâf etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
çekinmek — den 1) Saygı, korku, utanma vb. duygularla bir şeyi yapmak istememek, kaçınmak Karşı karşıya oturup yalnız kaldığımız zaman göz göze gelmekten çekindiğini de hissettim. P. Safa 2) nsz Bir şey sürünmek Sürmeler çekinmiş bir kadın … Çağatay Osmanlı Sözlük
esirgemek — i, den 1) Korumak, himaye etmek, vikaye etmek Senin genç, temiz ve fedakâr ruhunu bu felaketten esirgemek isterim. H. C. Yalçın 2) Bir şeyi yapmaktan veya vermekten kaçınmak Hemşiremden esirgediğiniz şeyi ben kabul edecek kadar alçalmadım. A.… … Çağatay Osmanlı Sözlük
gocunmak — nsz, den Bir şeyden alınmak, çekinmek, kaçınmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
kaçınma — is. Kaçınmak işi … Çağatay Osmanlı Sözlük