-
1 kıtlık
kıtlıkta kalmak knapp sein;kıtlık yılı Hungerjahr n -
2 kıtlık
-
3 kıtlık
(-ğı)1) нехва́тка, недоста́ток, недоста́точностьkıtlıkta kalmak — ощуща́ть недоста́ток, нехва́тку (чего-л.); испы́тывать затрудне́ния (с чем-л.)
kıtlıkına kıran girmek — соверше́нно исче́знуть, пропа́сть (о чём-л.), стать ре́дкостью
mal kıtlıkı — нехва́тка това́ров
oksijen kıtlıkı — недоста́ток кислоро́да
2) больши́е продово́льственные тру́дности; го́лодkıtlık yılı — голо́дный год
-
4 kıtlık
неурожа́й (м)* * *озвонч. -ğı1) нехва́тка, недоста́ток, дефици́тbenzin kıtlığı — дефици́т бензи́на
oksijen kıtlığı — недоста́ток кислоро́да
kıtlığa kıran girmek — соверше́нно исче́знуть, пропа́сть (о чём-л.)
2) нехва́тка продово́льствия (из-за неурожайного года, засухи и т. п.)kıtlıktan çıkmış gibi — как из голо́дной губе́рнии (набрасываться на еду, жадно есть)
-
5 kıtlık
кытлык; йот -
6 kıtlık
İnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > kıtlık
-
7 kıtlık
n. famine, scarcity, dearth, shortage, drought, exiguity, failure, paucity, penury, scantiness, scantness, scarceness, slimness, sparseness, sparsity* * *1. exiguity 2. famine 3. scarceness 4. scarcity -
8 kıtlık
xela -
9 kıtlık
Qıtlıq -
10 kıtlık
гъаблэ -
11 kıtlık
έλλειψη, σπάνις, στενότητα -
12 kıtlık
زهادةشحقحطقلةمجاعةمحلمسغبةندرة -
13 kıtlık
1. زهادة [زَهَادَة]2. شح [شُحّ]3. قحط [قَحْط]4. قلة [قِلَّة]5. مجاعة [مَجَاعَة]6. محل [مَحْل]7. مسغبة [مَسْغَبَة]8. ندرة [نُدْرَة] -
14 kıtlık
"famine; scarcity, shortage, deearth (of sth)" -
15 kıtlık
1. famine, general scarcity of food. 2. scarcity, shortage. -tan çıkmış gibi yemek to devour one´s food ravenously, eat as if it were one´s last meal. -ına kıran girmek /ın/ to become as scarce as hen´s teeth. -
16 kıtlık
nedostatek; nouze -
17 kıtlık geldi
xela rabû -
18 kesat
1. جمود [جُمُود]Anlamı: alış verişte durgunluk2. زهادة [زَهَادَة]Anlamı: yokluk, kıtlık3. فاقة [فاقَة]Anlamı: yokluk, kıtlık4. قلة [قِلَّة]Anlamı: yokluk, kıtlık5. كساد [كَسَاد]Anlamı: alış verişte durgunluk6. عوز [عَوَز]Anlamı: yokluk, kıtlık -
19 açlık
\açlık çekmek Hunger leiden\açlıktan ölmek vor Hunger sterbenaçlığı öldürmek den Hunger stillenaçlığını gidermek seinen Hunger stillen\açlık çekmek in Armut leben -
20 kesat
II adjişler \kesat die Geschäfte gehen flau
- 1
- 2
См. также в других словарях:
kıtlık — is., ğı 1) Kıt olma durumu, ihtiyaca yetmeyecek kadar azlık, az ve zor bulunma Toprak darlığı, ham madde kıtlığı ve nüfus artışı... F. R. Atay 2) Kuraklık, savaş vb. nedenlerle ürünün yetişmemesi ve bundan doğan açlık Memleketi kavuran kıtlık… … Çağatay Osmanlı Sözlük
KITLIK — Kahtlık. (Bak: Kaht … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
CÜDUBE — Kıtlık … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
KELAH — Kıtlık olan yıl, kıtlık yılı … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
CE'VET — Kıtlık. * Bir şeyin üzerine örtülen. * Üzerine tencere konulan örtü. * Çömlek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
CEDA' — Kıtlık ve şiddet senesi … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
CEDİB — Kıtlık olan yer … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
EZME — Kıtlık, kaht. * Şiddet. * Darlık. * Bir kere yemek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
FESS — Kıtlık günlerinde tohumundan ekmek yapılan bir ot … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
KAHT — Kıtlık. Kuraklık. Kuraklıktan dolayı mahsulün yetişmemesi … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MAHBUN — Kıtlık için saklanan şey. * Edb: İkinci harfi düşürülmüş vezin … Yeni Lügat Türkçe Sözlük