-
1 пренебрегать
несов.; сов. - пренебре́чь1) hor görmek / bakmak, istihfaf etmekон стал пренебрега́ть ста́рыми друзья́ми — eski dostlarına hor / yüksekten bakmaya başladı
2) küçümsemek; hiçe saymak; görmezden gelmekпренебрега́ть опа́сностью — tehlikeyi küçümsemek
пренебрега́ть тру́дностями — güçlükleri hiçe saymak
они́ пренебрегли́ на́шим сове́том — bizim öğüdümüzü yabana attılar
пренебрега́ть и́стиной — gerçeği görmezden gelmek
-
2 преуменьшать
несов.; сов. - преуме́ньшитьküçümsemek, azımsamak; küçültmekпреуменьша́ть опа́сность — tehlikeyi küçümsemek
преуменьша́ть свой во́зраст — yaşını küçültmek
-
3 принижать
несов.; сов. - прини́зить1) ( унижать) aşağılamak, küçültmek2) (роль, значение) küçümsemekпринижа́ть значе́ние чего-л. — önemini küçümsemek
-
4 умалять
несов.; сов. - умали́тьумаля́ть свои́ достиже́ния — başarılarını küçümsemek
э́то не умаля́ет значе́ния успе́ха — bu, başarının öneminden hiçbir şey eksiltmez
См. также в других словарях:
küçümsemek — i Değer ve önem vermemek, küçük görmek Alay mı ediyorum, onu küçümsüyor diye her an tetikte. Y. Kemal … Çağatay Osmanlı Sözlük
istihfaf etmek — küçümsemek, hor görmek, hafifsemek … Çağatay Osmanlı Sözlük
hafife almak — küçümsemek, önemsememek Sağduyunuzu, yanlışlıkla doğruyu ayırt etme yeteneğinizi hafife almaktadır. H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük
İSTİSGAR — Küçümsemek. Küçük görmek. Kerih görmek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
bunmak — nsz, ar, hlk. Beğenmemek, azımsamak, küçümsemek … Çağatay Osmanlı Sözlük
küçüksemek — i Küçümsemek … Çağatay Osmanlı Sözlük
küçümseme — is. Küçümsemek işi Lüks mevki müşterilerinin, güverte yolcularına bakışı gibi sinire batan bir küçümseme ile bakıyor bana. H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük
beğenmemek — 1) kuşku duymak, kuşku ile karşılamak Ben bu işin sonunu beğenmiyorum. 2) küçümsemek, hor görmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
dürbünün tersiyle bakmak — (bir şeye) bir şeyi küçümsemek, olduğundan çok daha az önemli görmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
gevrek gevrek gülmek — 1) kendine güvenip karşısındakini küçümsemek Diğer dükkânların satılmayan mallarını ben sanki ne yapayım diye gevrek gevrek gülerek kendi kendine hak verirdi. A. Ş. Hisar 2) neşeli ve kendine güvenli biçimde gülmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
hakir görmek — önemsememek, değer vermemek, küçümsemek, küçük görmek, hor görmek … Çağatay Osmanlı Sözlük