-
1 kök
أسأصلجذرقاعدة -
2 kök
1. أس [أُسّ]Anlamı: temel, esas2. أصل [أَصْل]Anlamı: temel, esas3. جذر [جِذْر]Anlamı: temel, esas4. جذر [جِذْر]Anlamı: bitkileri toprağa bağlıyan bölüm5. قاعدة [قاعِدَة]Anlamı: temel, esas -
3 kök boyası
فوه [فُوَّه]Anlamı: kök boyasıgillerden, çok yıllık bir bitki -
4 kök boyası
فوه -
5 asıl
1. أرومة [أَرُومَة]Anlamı: bir şeyin kendisi, kök, kaynak, örnek ve kopya karşıtı2. أصل [أَصْل]Anlamı: bir şeyin kendisi, kök, kaynak, örnek ve kopya karşıtı3. أم [أُمّ]Anlamı: bir şeyin kendisi, kök, kaynak, örnek ve kopya karşıtı4. دابر [دابِر]Anlamı: bir şeyin kendisi, kök, kaynak, örnek ve kopya karşıtı5. سبر [سِبْر]Anlamı: bir şeyin kendisi, kök, kaynak, örnek ve kopya karşıtı6. شأفة [شَأْفَة]Anlamı: bir şeyin kendisi, kök, kaynak, örnek ve kopya karşıtı7. عرق [عِرْق]Anlamı: bir şeyin kendisi, kök, kaynak, örnek ve kopya karşıtı8. مأتى [مَأْتًى]Anlamı: bir şeyin kendisi, kök, kaynak, örnek ve kopya karşıtı9. مأخذ [مَأْخَذ]Anlamı: bir şeyin kendisi, kök, kaynak, örnek ve kopya karşıtı10. مصدر [مَصْدَر]Anlamı: bir şeyin kendisi, kök, kaynak, örnek ve kopya karşıtı11. معين [مَعِين]Anlamı: bir şeyin kendisi, kök, kaynak, örnek ve kopya karşıtı12. منبت [مَنْبِت]Anlamı: bir şeyin kendisi, kök, kaynak, örnek ve kopya karşıtı13. منبع [مَنْبَع]Anlamı: bir şeyin kendisi, kök, kaynak, örnek ve kopya karşıtı14. منشأ [مَنْشَأ]Anlamı: bir şeyin kendisi, kök, kaynak, örnek ve kopya karşıtı15. عنصر [عُنْصُر]Anlamı: bir şeyin kendisi, kök, kaynak, örnek ve kopya karşıtı -
6 cezir
-
7 köklendirmek
1. أغرس [أَغْرَسَ]Anlamı: bir ağacın aşı yerini, aşı filizinin kök salması için toprağa gömmek2. غرس [غَرَسَ]Anlamı: bir ağacın aşı yerini, aşı filizinin kök salması için toprağa gömmek3. نبت [نَبَّتَ]Anlamı: bir ağacın aşı yerini, aşı filizinin kök salması için toprağa gömmek -
8 kökleşmek
1. تأصل [تَأَصَّلَ]Anlamı: kök salmak, yer etmek2. تجذر [تَجَذَّرَ]Anlamı: kök salmak, yer etmek -
9 kuşkonmaz
1. جنجل [جُنْجُل]Anlamı: zambakgillerden, toprak altı kök saplarından çıkan taze sürgünleri yenen bir bitki2. هليون [هِلْيُون]Anlamı: zambakgillerden, toprak altı kök saplarından çıkan taze sürgünleri yenen bir bitki -
10 töz
1. أصل [أَصْل]Anlamı: kök, asıl, cevher2. جذر [جَذْر]Anlamı: kök, asıl, cevher3. جوهر [جَوْهَر]Anlamı: değişmeyen idealist kavram -
11 anız
جذامة [جُذَامَة]Anlamı: ekinin toprakta kalan kök artığı -
12 aslen
جوهري [جوهَرِيّ]Anlamı: kök, soy bakımından -
13 atkuyruğu
أمسوخ [أُمْسُوخ] -
14 gardenya
غردينيا [غَرْدِينيا]Anlamı: kök bosaygillerden, sıcak bölgelerde yetişen bir ağaç -
15 kınakına
كينا [كِينَا]Anlamı: kök boyasıgillerden, kabuğundan kinin çıkarılan bir ağaç -
16 zerdeçal
كركم [كُرْكُم]Anlamı: zencefilgillerden kök saplarından safranı andıran boyalı bir madde çıkarılan, çok yıllık bir bitki
См. также в других словарях:
kökəlmə — «Kökəlmək»dən f. is … Azərbaycan dilinin izahlı lüğəti
Kok — Cette page d’homonymie répertorie les différents sujets et articles partageant un même nom. {{{image}}} Sigles d une seule lettre Sigles de deux lettres > Sigles de trois lettres … Wikipédia en Français
KOK — can refer to:* the language Konkani * the physicist Pieter Kok * the businessman Bessel Kok * the swimmer Ada Kok * the judoka Irene de Kok * the professor of philosophy John Kok * former prime minister of the Netherlands, Wim Kok * Kok, the… … Wikipedia
kok — interj. baltųjų tetervinų balsui nusakyti: Patinų išleidžiami [tuoktuviniai] garsai panašūs į šiuos skiemenis: iš pradžių – „kok kok“, vėliau – „krr“ ir pabaigoje – „kuva kuva“ rš … Dictionary of the Lithuanian Language
kok- — *kok germ.?, Maskulinum: nhd. Koch; ne. cook (Maskulinum); Rekontruktionsbasis: ae., as., ahd.; Interferenz: Lehnwort lat. coquus; Etymologie: s … Germanisches Wörterbuch
kok — {{/stl 13}}{{stl 8}}rz. mnż IIa, D. a {{/stl 8}}{{stl 7}} rodzaj fryzury u kobiet, długie włosy zebrane razem i upięte w węzeł z tyłu głowy : {{/stl 7}}{{stl 10}}Spiąć, uczesać włosy w kok. <fr.> {{/stl 10}} … Langenscheidt Polski wyjaśnień
kok — obs. form of cock, cook … Useful english dictionary
kök — 1. is. 1. Bitkilərin torpaq altında olan, suyu soran və onları qidalı maddələrlə qidalandıran yarpaqsız hissəsi; rişə. Ot öz kökü üstündə bitər. (Ata. sözü). Biçinçilərdən biri orağını böyük bir qanqalın kökündən endirərkən quş balaları «cik cik» … Azərbaycan dilinin izahlı lüğəti
kök — 1. is., bit. b. 1) Bitkileri toprağa bağlayan ve onların, topraktaki besi maddelerini emmesine yarayan klorofilsiz bölüm 2) bit. b. Süsende olduğu gibi yer üstüne sap çıkaran çok yıllık yer altı gövdesi 3) Bazı şeylerde dip bölüm Diş kökü. 4)… … Çağatay Osmanlı Sözlük
Kok — Die Abkürzung KOK steht für: Flughafen Kronoby in Finnland als IATA Code Karl Olga Krankenhaus in Stuttgart KOK e. V., ein Berliner Dachverband gegen Frauenhandel Kombiniertes orales Kontrazeptivum, siehe Antibabypille Kriminaloberkommissar Kok… … Deutsch Wikipedia
KOK — Cette page d’homonymie répertorie les différents sujets et articles partageant un même nom. Sigles d’une seule lettre Sigles de deux lettres > Sigles de trois lettres Sigles de quatre lettres … Wikipédia en Français