-
1 herein
içeri (ye) -
2 einfahren
içeri girmek (taşıt) -
3 einlassen
içeri bırakmak -
4 hineingehen
içeri girmek -
5 einlassen
einlassen <unreg, -ge-, h>1. v/t içeri almak, içeri bırakmak;ein Bad einlassen küveti doldurmak2. v/r: sich einlassen auf (A) -e kapılmak, yanaşmak; -i kabul etmek;sich mit jemandem einlassen b-le (kritik bir) ilişkiye girmek -
6 eintreten
ein|treten1) ( hineingehen) girmek (in -e);er trat unversehens ein beklenmedik bir anda içeri girdi; ( durch die Tür) çat kapı içeri girdi2) ( Ereignis) olmak, vuku bulmak, vukua gelmek3) ( Mitglied werden) üye olmak (in -e) -
7 hereinlassen
-
8 hinein
içeri(ye), içine;zur Tür \hinein kapıdan içeri(ye);bis tief in die Nacht \hinein gece geç vakitlere kadar -
9 unversehens
beklenmedik bir anda;er trat \unversehens ein beklenmedik bir anda içeri girdi; ( durch die Tür) çat kapı içeri girdi -
10 einziehen
einziehen <unreg, -ge->1. v/t <h> içeri/geri çekmek; Geld tahsil etmek; Wand usw çekmek; MIL silah altına almak; (aus dem Verkehr ziehen) -den kaldırmak; Faden -den geçirmek; (beschlagnahmen) -e el koymak; Führerschein elinden almak;den Kopf einziehen sinmek2. v/i <sn> in Haus usw -e taşınmak; Flüssigkeit girmek;ins Parlament einziehen parlamentoya girmek -
11 hereinführen
hereinführen v/t <-ge-, h>: jemanden hereinführen b-ni içeri(ye) almak -
12 hereinholen
hereinholen v/t <-ge-, h> içeri(ye) getirmek; ÖKON telafi etmek -
13 hereinkommen
hereinkommen v/i <unreg, -ge-, sn> içeri(ye) girmek -
14 hereinlassen
hereinlassen v/t <unreg, -ge-, h> içeri(ye) bırakmak/almak -
15 hinein
hinein adv içeri(ye);bis tief in die Nacht hinein gecenin geç saatlerine kadar -
16 drannehmen
dran|nehmen -
17 drinnen
içeride;\drinnen und draußen içeride ve dışarıda;ich gehe nach \drinnen ben içeri giriyorum -
18 eindrücken
ein|drückendie Reifen hatten eine Spur in den Boden eingedrückt lastikler yerde iz bırakmıştı -
19 Einlass
-
20 einlassen
ein|lassenI vt1) ( hereinlassen) içeri almak;sie öffnete das Fenster, um Luft/Licht einzulassen hava/ışık girsin diye pencereyi açtı3) ( einpassen) yerleştirmek (in -e)II vrsich \einlassenich lasse mich auf keine Diskussion ein ben hiçbir tartışmaya girmem
- 1
- 2
См. также в других словарях:
içeri — is. 1) İç yan, iç bölüm, dışarı karşıtı İçeriden sesler geliyor. 2) İç, iç yüzey Odanın içerisi bu kadar adam almaz. 3) sf. İç yüzeyde, iç bölümde olan İçeri odadan sesler geliyor. 4) zf. İç yana, iç yana doğru İçeri girmekten korkarak bahçedeki… … Çağatay Osmanlı Sözlük
içeri girmek — 1) bir iş veya alışverişte zarar etmek Bu işte bir milyar lira içeri girdim. 2) hapse girmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
Iceri Seher — İçəri Şəhər in Baku İçəri Şəhər (aserbaidschanisch, Itschäri Schähär, Innenstadt) ist der historische, teilweise von einer Mauer umschlossene Teil der Innenstadt im Zentrum von Baku, Aserbaidschan. İçəri Şəhər wurde 2000 von der UNESCO in die… … Deutsch Wikipedia
mart içeri, pire dışarı — tedirgin edici biri geldiğinde gitmeye kalkan kimseler için kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
DUHUL — İçeri girme. İçeri dahil olu … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
DÂHİL — İçeri. İç. İçinde. İçeri girmi … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
kapıda kalmak — içeri girememek Anahtar bendedir. Onlar sonra kapıda kalırlar. M. Ş. Esendal … Çağatay Osmanlı Sözlük
DUHUL Ü HURUC — İçeri girip çıkma … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
Министерство внутренних дел Туркмении — У этого термина существуют и другие значения, см. Министерство внутренних дел (значения). Министерство внутренних дел Туркменистана (МВД Туркменистана) … Википедия
almak — i, ır 1) Bir şeyi elle veya başka bir araçla tutarak bulunduğu yerden ayırmak, kaldırmak Sağ elinin çevik bir hareketiyle başındaki tülbendi çekip aldı. N. Cumalı 2) i, den Bir şeyi veya kimseyi bulunduğu yerden ayırmak Çocuğu okuldan aldı. 3)… … Çağatay Osmanlı Sözlük
kenar gezmek — bir şeyden uzaklaşmış olmak Kenar gezme dolan yâr gel içeri / Bize mihman olan yâr gel içeri. Halk türküsü … Çağatay Osmanlı Sözlük