-
1 izlemek
v. follow, follow up, trace, track, pursue, chase, watch, observe, give chase, come on, dog, eye, go by, hound, monitor, monitorize, shadow, supervene, keep tabs on, tail, trail* * *follow -
2 izlemek
"to follow, to dog; to pursue; to trace; to watch; to observe" -
3 izlemek
"/ı/ 1. to follow. 2. to watch, view; to observe. " -
4 adım adım izlemek
dog smb.'s steps -
5 birbirini izlemek
v. alternate -
6 dikkatle izlemek
v. watch like a knife, stand over -
7 filmi izlemek için hangi kanala ayarlıyorum
Which channel do I set to see the movieTurkish-English dictionary > filmi izlemek için hangi kanala ayarlıyorum
-
8 gelişimini izlemek
v. deduce -
9 kokusunu izlemek
v. scent out -
10 rota izlemek
v. orbit -
11 sinsice izlemek
v. stalk -
12 soyunu izlemek
v. genealogize -
13 televizyon izlemek
v. teleview -
14 yörünge izlemek
v. orbit -
15 modayı izlemek
to follow the fashion -
16 izlememek
v. (neg. form of izlemek) follow, follow up, trace, track, pursue, chase, watch, observe, give chase, come on, dog, eye, go by, hound, monitor, monitorize, shadow, supervene, keep tabs on, tail, trail -
17 kıyı
"1. shore; coast; bank. 2. edge, side. 3. outskirts. - balıkçılığı inshore fishing. -da bucakta/köşede in out-of-the-way places; in forgotten nooks and crannies. -ya çıkmak to land, go ashore. - çukuru roadside ditch. - düzlüğü coastal plain. - gemiciliği intracoastal navigation. -dan gitmek 1. to go via the shore. 2. (for a boat) to travel inshore, hug the shore. - gölü lagoon. -ya inmek to land, go ashore. -yı izlemek 1. to go via the coast. 2. (for a boat) to travel inshore, hug the shore. - kumulu coastal sand dune. - oku spit (of land). - sıra hugging the shore, following the coastline, inshore. - suları coastal waters."
См. также в других словарях:
izlemek — i 1) Birinin veya bir şeyin arkasından gitmek, takip etmek 2) Zaman, süre, sıra vb. bakımından gelmek, arkasından gelmek, arkasında olmak Geceyi gündüz izler. 3) Bir olayın gelişimini gözden geçirmek Bu ustaca düzeni Osmanlıların her işinde… … Çağatay Osmanlı Sözlük
izlemek — piy düşmek, tecessüs etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
adım adım izlemek — 1) bir işi yaparken daha önceki deneyimleri ve kuralları kullanmak 2) gizlice takip etmek ... ve peşinde altı kişi vardı, onu yollarda bellerde adım adım izliyorlardı. Y. Kemal … Çağatay Osmanlı Sözlük
takip etmek — 1) yetişmek, yakalamak veya bulmak amacıyla birinin arkasından gitmek, izlemek Kocası okurken gözleriyle satırları takip ediyor, elleriyle boncuk çantasını ovalıyordu. Ö. Seyfettin 2) belli bir yöne gitmek Bu yolu takip ederseniz eve varırsınız.… … Çağatay Osmanlı Sözlük
Işın Karaca — Infobox musical artist Name = Işın Karaca Img capt = in Antalya, May 10 2008 Img size = Birth name = Işın Büyükkaraca Background = solo singer Years active = 2001 – present Born = birth date and age|1973|03|07 London, UK Genre = Pop Occupation =… … Wikipedia
CIAG Marl — In der Christlich Islamischen Arbeitsgemeinschaft Marl (CIAG Marl) schließen sich seit 1984 Menschen mit vielfältigen religiösen, kulturellen und politischen Einstellungen mit dem Ziel zusammen, die Völkerverständigung zu fördern. Die… … Deutsch Wikipedia
Christlich-Islamische Arbeitsgemeinschaft Marl — SchritteIn der Christlich Islamischen Arbeitsgemeinschaft Marl (CIAG Marl) schließen sich seit 1984 Menschen mit vielfältigen religiösen, kulturellen und politischen Einstellungen mit dem Ziel zusammen, die Völkerverständigung zu fördern. Die… … Deutsch Wikipedia
adım adım — zf. Ağır ağır, yavaş yavaş Askerler cephede adım adım ilerlediler. Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller adım adım izlemek adım adım gezmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
dayatmacı — sf. İstediğini yaptırmada baskı uygulayan, direten, empoze eden Dayatmacı politika izlemek … Çağatay Osmanlı Sözlük
deniz yolu — is. Deniz taşıtlarının izlemek zorunda oldukları yol Birleşik Sözler deniz yolu ulaşımı Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller deniz yolu ile … Çağatay Osmanlı Sözlük
gece kulübü — is. Geceleri açık olan, dans etmek, müzik dinlemek ve gösteri izlemek için gidilen eğlence yeri Gece kulübü binanın ta en dibindeydi, merdivenlerle iniliyordu. Ç. Altan … Çağatay Osmanlı Sözlük