-
1 карточный
-
2 гадание
fal* * *с1) fala bakma, fal (açma)гада́ние на кофе́йной гу́ще — kahve falı
гада́ние на ка́ртах — iskambil falı
2) ( предположение) tahminler yürütme -
3 заигранный
в соч.заи́гранная пласти́нка — çalına çalına aşınmış plak
заи́гранные ка́рты — oynana oynana yıpranmış iskambil kağıdı
-
4 заигрывать
yıpratmak; cilve yapmak,kırıştırmak,flört etmek* * *I несов.; сов. - заигра́ть1) yıpratmakзаигра́ть пласти́нку — plağı çala çala aşındırmak
заигра́ть ка́рты — iskambil / oyun kağıtlarını oynaya oynaya yıpratmak
2) в соч.II разг.пье́су заигра́ли — piyes oynana oynana kabak tadı vermeye başladı
1) ( кокетничать) cilve yapmak; kırıştırmak; flört etmekзаи́грывать друг с дру́гом — cilveleşmek; kırışmak
2) ( заискивать) yaranmaya çalışmak -
5 игральный
oyun °игра́льные ка́рты — oyun / iskambil kağıdı
игра́льные ко́сти — zar
игра́льный автома́т — oyun makinesi
-
6 карта
-
7 просиживать
несов.; сов. - просиде́тьoturmak; kalmakпроси́живать часа́ми — saatlerce oturmak
просиде́ть до́ма — evde kalmak
он до ве́чера просиде́л за уро́ками — derslerine çalışa çalışa akşamı buldu
просиде́ть до утра́ / всю ночь за ка́ртами — iskambil oynayarak sabahlamak / sabahı bulmak
он полго́да просиде́л в тюрьме́ — cezaevinde altı ay hapis yattı
-
8 разваливаться
несов.; сов. - разва́литься1) dağılmak; yıkılmak, çökmek (о стене, постройке)поле́нница разва́ли́лась — odun istifi dağıldı
не сади́сь, стул разва́лится — oturma, iskemle dağılacak
2) перен. dağılmakправи́тельственная коали́ция разва́ли́лась — hükumet koalisyonu dağıldı
разва́ливаться как ка́рточный до́мик — iskambil kağıdından şatolar gibi dağılmak
3) разг. sereserpe oturmakон развали́лся на дива́не — kanepeye sere serpe uzanmıştı
-
9 трефы
sinek (iskambil),ispati* * *мн., карт.ispati, sinek (-ği)
См. также в других словарях:
iskambil — is. 1) Bir yüzünde sayılar veya resimler bulunan, çeşitli oyunlar oynamaya yarayan kart, oyun kâğıdı Sonbahar sonları olduğu için orada ancak iki ihtiyar otçu ile bir bahçıvan iskambil oynuyorlardı. O. C. Kaygılı 2) Bu kartların 52 tanesinden… … Çağatay Osmanlı Sözlük
iskambil kâğıdı — is. İskambil İskambil kâğıtlarını karıştırıyorum, kendi kendime söyleniyorum. R. H. Karay Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller iskambil kâğıdı gibi devrilmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
iskambil kâğıdı gibi devrilmek — birer birer ve birbiri ardı sıra devrilmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
kâğıt açmak — iskambil kâğıtlarını oyunculara dağıttıktan sonra koz olacak kâğıdın yüzünü çevirmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
kâğıt oynamak — iskambil kâğıtlarını kullanarak çeşitli oyunlar oynamak Birkaç soba etrafında çay içiyorlar, tavla ve kâğıt oynuyorlar. R. N. Güntekin … Çağatay Osmanlı Sözlük
el — 1. is., anat. 1) Kolun bilekten parmak uçlarına kadar olan, tutmaya ve iş yapmaya yarayan bölümü El var, titrer durur, el var yumuk yumuk / El var pençe olmuş, el var yumruk. Z. O. Saba 2) Sahiplik, mülkiyet Elden çıkarmak. Elimdeki bütün parayı… … Çağatay Osmanlı Sözlük
kâğıt — is., dı, Far. kāġaẕ 1) Hamur durumuna getirilmiş türlü bitkisel maddelerden yapılan, yazı yazmaya, baskı yapmaya, bir şey sarmaya yarayan kuru, ince yaprak Yazı kâğıdı. Duvar kâğıdı. Sigara kâğıdı. 2) sf. Bu yapraktan yapılmış Gece hafif… … Çağatay Osmanlı Sözlük
maça kızı — is. 1) İskambil destesinde maça dizisinde yer alan kız 2) Bir tür iskambil oyunu … Çağatay Osmanlı Sözlük
altılı — sf. 1) Altı parçadan oluşan, kendinde herhangi bir şeyden altı tane bulunan Altılı şamdan. 2) is. İskambil, domino vb. oyunlarda üzerinde altı işareti bulunan kâğıt veya pul 3) is. Divan edebiyatında her bendi altı dizeden oluşan nazım biçimi 4)… … Çağatay Osmanlı Sözlük
altmışaltı — is. Altmış altı sayı almakla kazanılan bir çeşit iskambil oyunu Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller altmışaltıya bağlamak … Çağatay Osmanlı Sözlük
as — 1. is., hay. b. Kakım 2. is., Fr. as 1) İskambil kâğıtlarında birli 2) sf. Bir işte başta gelen (kimse veya şey) As oyuncu. Birleşik Sözler assolist astasım … Çağatay Osmanlı Sözlük
