Перевод: с арабского на турецкий

с турецкого на арабский

ipucu

См. также в других словарях:

  • ipucu — is. İnsanı aradığı gerçeğe ulaştırabilecek iz, emare Elimizde tek ipucu elbisesini diken terzi. A. İlhan Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller ipucu vermek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • İPUCU — Mc: Emare, işaret, alâmet, delil, vesika …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • ipucu vermek — aranılan gerçeğe ulaştırabilecek şeyle ilgili, onu bulmaya yarayan bilgi vermek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • karine — ipucu; belirti; bilinen bir olgudan bilinmeyen bir olgunun (sonucun) çıkarılması; aksi isbatlanana kadar kabul edilen …   Hukuk Sözlüğü

  • Mazhar Alanson — For other people named Mazhar, see Mazhar (disambiguation). Mahmut Mazhar Alanson (February 13, 1950) is a Turkish musician, guitarist, member of the popular Turkish pop music band MFÖ and an actor. Contents 1 Ear …   Wikipedia

  • Özkan Uğur — Born October 17, 1953 (1953 10 17) (age 58) Istanbul, Turkey Genres Pop Occupations Musician, film actor Instruments …   Wikipedia

  • emare — is., esk., Ar. emāre Belirti, iz, ipucu Fakat hepsinin yüzünde korku ve endişe emarelerini ayan beyan görmüştüm. Y. K. Karaosmanoğlu …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ip — is. 1) İplik Tavandan ip yumakları, urganlar, gemici fenerleri sarkardı. N. Cumalı 2) mec. Asarak öldürme cezası Birleşik Sözler ip cambazı ip iskelesi ip merdiven ip torba ipucu …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • iz — is. 1) Bir şeyin geçtiği veya önce bulunduğu yerde bıraktığı belirti, nişan, alamet, emare Nihayet bir dönemeçte izlerin sahibini gördüm. S. F. Abasıyanık 2) Bir şeyin dokunmasıyla geride kalan belirti Yüzünde birtakım diş ve tırnak izleri vardı …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • karine — is., esk., Ar. ḳarīne 1) Karışık bir iş veya sorunun anlaşılmasına, çözümlenmesine yarayan durum, ipucu 2) Belirti Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller karine ile anlamak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • — is., cu 1) Genellikle uzun bir nesnenin incelerek biten son ve sivri noktası Bu resmin iki gözü bir makasın ucu ile oyulmuştu. A. Gündüz 2) Bir şeyin baş veya son noktası 3) Bir şeyin kenarı Kırk kişilik bir masanın bir ucunda, üç kişiyiz. R. H.… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Поделиться ссылкой на выделенное

Прямая ссылка:
Нажмите правой клавишей мыши и выберите «Копировать ссылку»