-
1 fortnightly
iki haftada bir -
2 reyê-di reyî
bir iki defa--------bir iki kere--------bir iki kez -
3 bimonthly
iki ayda bir, iki ayda bir olan, iki aylik; ayda iki kere -
4 alternate
(iki sey için) degisimli, degiserek olusan, bir o, bir öteki; almasik, münavebeli, degisimli, her iki günde bir (with, between ile) birbiri ardina gelmek, bir sira takip etmek, münavebeli olarak birbirini takip etmek ya da ettirmek -
5 once or twice
bir iki defa* * *bir iki kez -
6 biweekly
iki haftada bir, iki haftalik; haftada iki kere; haftada iki kere olan, çikan -
7 biennial
iki yilda bir olan; (bitki) iki yil ömürlü, iki yillik -
8 two piece suit
iki parça bir takım* * *iki parçalı elbise -
9 as if came out of a bandbox
iki dirhem bir çekirdek, çok şık -
10 between the devil and the deep sea
iki arada bir deredeEnglish-Turkish dictionary > between the devil and the deep sea
-
11 dressed up to the nines
iki dirhem bir çekirdek -
12 i would like a table for two
İki kişilik bir masa istiyorum. -
13 i'd like to rent a two bedroom apartment
İki odalı bir daire kiralamak istiyorum.English-Turkish dictionary > i'd like to rent a two bedroom apartment
-
14 i'd like to reserve a table for two
İki kişilik bir masa ayırtmak istiyorum.English-Turkish dictionary > i'd like to reserve a table for two
-
15 as if came out of a bandbox
iki dirhem bir çekirdek, çok şık -
16 between the devil and the deep sea
iki arada bir deredeEnglish-Turkish dictionary > between the devil and the deep sea
-
17 dressed up to the nines
iki dirhem bir çekirdek -
18 i would like a table for two
İki kişilik bir masa istiyorum. -
19 i'd like to rent a two bedroom apartment
İki odalı bir daire kiralamak istiyorum.English-Turkish dictionary > i'd like to rent a two bedroom apartment
-
20 i'd like to reserve a table for two
İki kişilik bir masa ayırtmak istiyorum.English-Turkish dictionary > i'd like to reserve a table for two
См. также в других словарях:
iki baş bir kazanda kaynamaz — iki at bir kazığa bağlanmaz … Çağatay Osmanlı Sözlük
iki at bir kazığa bağlanmaz — ayrı ayrı düşünceleri ve kişilikleri bulunan iki kişi bir arada yaşayamaz, bir işi birlikte yapamazlar anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
iki gönül bir olunca samanlık seyran olur — birbirini sevenler için zenginlik önemli değildir anlamında kullanılan bir söz Tutardık bir göz oda, yerleşirdik, bitti, gitti. İki gönül bir olduktan sonra, samanlık seyran olurdu. O. Kemal … Çağatay Osmanlı Sözlük
iki lakırtıyı bir araya getirmek — meramını kısaca, düzgün ve açık bir biçimde anlatmak Kız bir türlü iki lakırtıyı bir araya getirip kendini müdafaa edemediği için lalanın başı derde girmemiş oluyordu. R. N. Güntekin … Çağatay Osmanlı Sözlük
iki ayağını bir pabuca sokmak — birini bir işi hemen yapması için çok sıkıştırmak Nerelerdesiniz, İhsan Bey? Hem sabah sabah iki ayağımı bir pabuca sokuyorsunuz hem ortalarda görünmüyorsunuz. A. İlhan … Çağatay Osmanlı Sözlük
iki hırtı, bir pırtı — aşırı yoksulluğu anlatan bir söz Getirdiğimiz iki hırtı, bir pırtıyla bu ev döşenmez. H. R. Gürpınar … Çağatay Osmanlı Sözlük
İKİ DİRHEM BİR ÇEKİRDEK — Mc: Pek süslü yerine kullanılır bir tabirdir. Osmanlı altını iki dirhem bir çekirdek ağırlığında olduğu için bu tâbir meydana gelmiştir … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
iki dirhem bir çekirdek — çok güzel ve özenli giyinmiş İki dirhem bir çekirdek kadınların başlarında şemsiye, ellerinde de yelpaze. S. Birsel … Çağatay Osmanlı Sözlük
iki yakasını bir araya getirememek — maddi sıkıntıdan kurtulup rahata erememek Burada kızlar çok pahalıdır. Evlenen adam kolay kolay iki yakasını bir araya getiremez. Kızın bütün sülalesine hatırı sayılır hediyeler sunmak şarttır. B. R. Eyuboğlu … Çağatay Osmanlı Sözlük
iki arslan bir posta sığmaz — bir ülkede iki baş egemen olamaz anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
iki kaptan bir gemiyi batırır — bir işi, iki kişi yürütemez anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük