-
1 ihtilâf
arapça اختلاف uyuşmazlık. -
2 ала ауыздық
ihtilaf -
3 келіспеушілік
ihtilaf -
4 ала ауыздық
ihtilaf -
5 келіспеушілік
ihtilaf -
6 конфликт
ihtilaf* * *мçatışma; anlaşmazlık; ihtilafсоциа́льные конфли́кты — sosyal çatışmalar
трудово́й конфли́кт — iş anlaşmazlığı / ihtilafı
конфли́кт поколе́ний — kuşaklar arasındaki çatışma
пограни́чный конфли́кт (не вооруженный) — sınır anlaşmazlığı
вооружённый конфли́кт — silahlı çatışma / ihtilaf
-
7 ixtilaf
ihtilaf, uyuşmazlık -
8 ixtilaf
ihtilaf, uyuşmazlık -
9 тяжба
-
10 اختلاف
اِخْتِلاف1. oransızlıkAnlamı: oransız olma durumu2. çeşitlilikAnlamı: çeşidi çok olma durumu3. ihtilâfAnlamı: ayrılık, anlaşmazlık4. terslikAnlamı: ters olma durumu5. bağdaşmazlıkAnlamı: uyuşmazlık, geçimsizlik6. farklılıkAnlamı: farklı olma durumu7. ayrımAnlamı: benzer şeyleri birbirinden ayıran özellik, başkalık, fark8. farkAnlamı: başkalık, ayrım9. eşitsizlikAnlamı: eşit olmama durumu, müsavatsızlık10. uyuşmazlıkAnlamı: uyuşmama durumu11. çelişkiAnlamı: çelişme, tenakuz12. ayrılıkAnlamı: ayrı olma durumu, birinden uzak düşme13. kontrastAnlamı: karşıtlık, zıtlık14. anlaşmazlıkAnlamı: amaç ve düşünce ayrılığı, uyuşmazlık, ihtilâf15. değişiklikAnlamı: değişik olma durumu -
11 تباين
تَبَايُن1. varyasyonAnlamı: çeşitleme, değişim2. oransızlıkAnlamı: oransız olma durumu3. terslikAnlamı: ters olma durumu4. ihtilâfAnlamı: ayrılık, anlaşmazlık5. bağdaşmazlıkAnlamı: uyuşmazlık, geçimsizlik6. ayrımAnlamı: benzer şeyleri birbirinden ayıran özellik, başkalık, fark7. tenakuzAnlamı: çelişki8. farklılıkAnlamı: farklı olma durumu9. farkAnlamı: başkalık, ayrım10. eşitsizlikAnlamı: eşit olmama durumu, müsavatsızlık11. çelişkiAnlamı: çelişme, tenakuz12. kontrastAnlamı: karşıtlık, zıtlık13. anlaşmazlıkAnlamı: amaç ve düşünce ayrılığı, uyuşmazlık, ihtilâf14. ayrılıkAnlamı: ayrı olma durumu, birinden uzak düşme -
12 تغاير
تَغَايُر1. oransızlıkAnlamı: oransız olma durumu2. terslikAnlamı: ters olma durumu3. çeşitlilikAnlamı: çeşidi çok olma durumu4. bağdaşmazlıkAnlamı: uyuşmazlık, geçimsizlik5. ayrımAnlamı: benzer şeyleri birbirinden ayıran özellik, başkalık, fark6. tenakuzAnlamı: çelişki7. ihtilâfAnlamı: ayrılık, anlaşmazlık8. farkAnlamı: başkalık, ayrım9. eşitsizlikAnlamı: eşit olmama durumu, müsavatsızlık10. uyuşmazlıkAnlamı: uyuşmama durumu11. çelişkiAnlamı: çelişme, tenakuz12. anlaşmazlıkAnlamı: amaç ve düşünce ayrılığı, uyuşmazlık, ihtilâf13. kontrastAnlamı: karşıtlık, zıtlık14. ayrılıkAnlamı: ayrı olma durumu, birinden uzak düşme -
13 تفاوت
تَفَاوُت1. çeşitlilikAnlamı: çeşidi çok olma durumu2. terslikAnlamı: ters olma durumu3. oransızlıkAnlamı: oransız olma durumu4. bağdaşmazlıkAnlamı: uyuşmazlık, geçimsizlik5. ihtilâfAnlamı: ayrılık, anlaşmazlık6. ayrımAnlamı: benzer şeyleri birbirinden ayıran özellik, başkalık, fark7. farkAnlamı: başkalık, ayrım8. eşitsizlikAnlamı: eşit olmama durumu, müsavatsızlık9. çelişkiAnlamı: çelişme, tenakuz10. ayrılıkAnlamı: ayrı olma durumu, birinden uzak düşme11. kontrastAnlamı: karşıtlık, zıtlık12. anlaşmazlıkAnlamı: amaç ve düşünce ayrılığı, uyuşmazlık, ihtilâf -
14 فرق
Iفَرَّقَ1. açmakAnlamı: birbirini ayırmak2. korkutmakAnlamı: korkmasına yol açmak3. ürkütmekAnlamı: ürküntü vermek4. dağılmakAnlamı: değer ve birimler belli etkenlerle, oranlı olarak bölünmek5. dayamakAnlamı: hızla, öfke ile veya korkutmak için yaklaştırmak, uzatmak6. ayırmak7. dağıtmakAnlamı: toplu durumda bulunan kimse veya şeyleri birbirinden uzaklaştırmak veya ayırmakIIفَرَق1. yılgıAnlamı: korku, dehşet2. haşyetAnlamı: korku, korkma3. havilAnlamı: hevl, korku4. pervaAnlamı: çekinme, sakınma, korku5. endişeAnlamı: tasa, kaygı, kuşku, korku6. korku7. ezintiAnlamı: korku veya heyecan sebebiyle duyulan eziklik, sıkıntı8. ürküntüAnlamı: ürkme duygusu, tevahuş9. seherAnlamı: tan ağartısı, gün doğmadan önceki zaman10. panikAnlamı: ani dehşet duygusu, büyük korku11. sabahAnlamı: günün başlangıcıفَرُقyüreksizAnlamı: korkak, tabansızIVفَرِق1. yüreksizAnlamı: korkak, tabansız2. korkakVفَرِقَkorkmakAnlamı: korku duymak, ürkmekVIفَرْق1. uçurumAnlamı: büyük fark2. ihtilâfAnlamı: ayrılık, anlaşmazlık3. çeşitlilikAnlamı: çeşidi çok olma durumu4. terslikAnlamı: ters olma durumu5. oransızlıkAnlamı: oransız olma durumu6. bağdaşmazlıkAnlamı: uyuşmazlık, geçimsizlik7. ayrımAnlamı: benzer şeyleri birbirinden ayıran özellik, başkalık, fark8. tenakuzAnlamı: çelişki9. farkAnlamı: başkalık, ayrım10. eşitsizlikAnlamı: eşit olmama durumu, müsavatsızlık11. uyuşmazlıkAnlamı: uyuşmama durumu12. anlaşmazlıkAnlamı: amaç ve düşünce ayrılığı, uyuşmazlık, ihtilâf13. kontrastAnlamı: karşıtlık, zıtlık14. ayrılıkAnlamı: ayrı olma durumu, birinden uzak düşmeفِرْق1. bazıAnlamı: birtakım, kimi, bazısı, ara sıra, arada bir, kimi vakit2. seksiyonAnlamı: bölüm3. fırkaAnlamı: insan topluluğu4. grup5. ekipAnlamı: takım, zümre6. hisseAnlamı: pay, nasip7. kaderAnlamı: alın yazısı, yazgı8. fasılAnlamı: bölüm, kısım9. sürüAnlamı: evcil hayvanlar topluluğu10. birtakımAnlamı: belirsiz olarak çokluğu anlatır11. takımAnlamı: topluluk12. cüz13. bölüm -
15 مغايرة
مُغَايَرَة1. oransızlıkAnlamı: oransız olma durumu2. terslikAnlamı: ters olma durumu3. bağdaşmazlıkAnlamı: uyuşmazlık, geçimsizlik4. ayrımAnlamı: benzer şeyleri birbirinden ayıran özellik, başkalık, fark5. ihtilâfAnlamı: ayrılık, anlaşmazlık6. farkAnlamı: başkalık, ayrım7. eşitsizlikAnlamı: eşit olmama durumu, müsavatsızlık8. uyuşmazlıkAnlamı: uyuşmama durumu9. çelişkiAnlamı: çelişme, tenakuz10. anlaşmazlıkAnlamı: amaç ve düşünce ayrılığı, uyuşmazlık, ihtilâf11. kontrastAnlamı: karşıtlık, zıtlık12. ayrılıkAnlamı: ayrı olma durumu, birinden uzak düşme -
16 спор
м1) tartışma, münakaşa; çekişme2) anlaşmazlık, ihtilafпограни́чные и территориа́льные спо́ры — sınır ve toprak anlaşmazlıkları
••спо́ру нет — kuşkusuz
-
17 конфликт
anlaşmazlık, ihtilafТурецко-русский словарь и русско-турецкий словарь по строительству и архитектуре > конфликт
-
18 controversy
n. tartışma, çekişme, anlaşmazlık, ihtilaf* * *tartışma* * *[kən'trovəsi, 'kontrəvə:si]plural - controversies; noun((an) argument between opposing points of view: the controversy over the appointment of the new chairman.) tartışma- controversially -
19 difference
n. fark, ihtilaf, ayrım; benzememe; olağandışılık; fikir ayrılığı, ayrılık* * *1. fark 2. farklılık* * *['difrəns]1) (what makes one thing unlike another: I can't see any difference between these two pictures; It doesn't make any difference to me whether you go or stay; There's not much difference between them.) farklılık, fark2) (an act of differing, especially a disagreement: We had a difference of opinion; Have they settled their differences? (= Have they stopped arguing?).) görüş ayrılığı, anlaşmazlık, uyuşmazlık3) (the amount by which one quantity or number is greater than another: If you buy it for me I'll give you $6 now and make up the difference later.) aradaki fark•- differentiate
- differentiation -
20 disagreement
n. ayrılık, anlaşmazlık, ihtilaf, uyuşmazlık; tartışma, bozuşma, çatışma* * *1. anlaşmazlık 2. uyuşmazlık* * *1) (disagreeing: disagreement between the two witnesses to the accident.) anlaşmazlık, uyuşmazlık2) (a quarrel: a violent disagreement.) tartışma, atışma
См. также в других словарях:
ihtilaf — is., Ar. iḫtilāf Ayrılık, anlaşmazlık, aykırılık, uyuşmazlık Yirmi beş senedir bir tek idare adamıyla ihtilafı olmamıştı. R. N. Güntekin Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller ihtilafa düşmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
İHTİLAF — (Hulf. den) Anlaşmazlık, uyuşmazlık, karışıklık, ikilik. * Birisinin halifesi olmak.(Eğer denilse: Hadiste $ denilmiş. İhtilaf ise, tarafgirliği iktiza ediyor. Hem tarafgirlik marazı; mazlum avâmı, zâlim havassın şerrinden kurtarıyor. Çünki: Bir… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
ihtilâf — (A.) [ فﻼﺘﺧا ] uyuşmazlık … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
İHTİLAF-I RE'Y — Fikir ihtilafı, fikirlerin başka başka olması … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
ihtilaf — anlaşmazlık; uyuşmazlık; çekişme; niza; görüş farklılığı … Hukuk Sözlüğü
İHTİLAF-DAR — f. Huk: Mirasçı ile miras bırakanın ayrı ayrı memleketler halkından olması … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
İHTİLAF-I DÂR — Huk: Mirası bırakan ile vâristen her birinin başka başka ülkeler ahâlisinden olması … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
İHTİLAF-I DİN — Biri müslim, diğeri gayr ı müslim olmak gibi ayrı dinde bulunmak. Din ayrılığı miras almağa mânidir. Binaenaleyh gayr i müslim, müslimin; müslim de gayr i müslimin mirasına nâil olamaz. Fakat müslim olmayan milletler arasında din ayrılığı miras… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
İHTİLAF-I METALİ' — Güneş, ay gibi gök cisimlerinin ufukta doğdukları yerin farklı oluşu … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
ADEM-İ İHTİLÂF — Birlik. Beraberlik. Uyuşma. Anlaşma … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MESAİL-İ HİLAFİYE — İhtilaf mevzuu olan mes eleler … Yeni Lügat Türkçe Sözlük