-
101 yaylı iğne
bearded needle -
102 altın bir iğne görmek istiyorum
I would like to see a gold chain.Turkish-English dictionary > altın bir iğne görmek istiyorum
-
103 koldan iğne
n. shot in the arm -
104 köknar iğne yaprağı
n. fir needle -
105 petek biçiminde iğne işi
n. smocking -
106 samanlıkta iğne aramak
look for a needle in a haystrack -
107 uyuşturucu iğne
n. fix -
108 sonneur igné
сущ. -
109 terrain igné
сущ.тех. изверженная порода -
110 toplu iğne
derzîdeq--------derzîreq -
111 toplu\ iğne
була́вка (ж) -
112 toplu iğne
гъэхэIу -
113 aqua et igne interdictus
pides agua a la piedra pómez: pedir peras al olmo -
114 toplu iğne
دبوسمشبكملقط -
115 derialtı iğne
hypodermic injection -
116 mıknatıslı iğne
magnetic needle -
117 yaylı iğne
spring needle -
118 игла
Турецко-русский словарь и русско-турецкий словарь по строительству и архитектуре > игла
-
119 إبرة
iğne -
120 مخيط
iğne
См. также в других словарях:
igné — igné, ée [ igne; iɲe ] adj. • mil. XVe; lat. igneus 1 ♦ Littér. Qui est de feu, qui a les caractères du feu. ⇒ ardent. Substance ignée. 2 ♦ (1835) Géol. Produit par l action du feu. Roches ignées. ● igné, ignée adjectif ( … Encyclopédie Universelle
igné — igné, ée (igh né, née) adj. 1° Terme didactique. Qui est de feu, qui a les qualités du feu. L influence de l océan igné sur les tremblements de terre et sur les éruptions volcaniques. • L existence de cette matière ignée, si douteuse et si… … Dictionnaire de la Langue Française d'Émile Littré
iğne — is. 1) Dikiş dikmeye yarayan, ince, ucu sivri, bir ucunda iplik geçecek deliği bulunan çelik araç 2) İki şeyi birbirine tutturmaya yarar ince, uzun, ucu sivri, metal araç Çengelli iğne. Toplu iğne. 3) Toplu iğnenin süs olarak kullanılan, iri… … Çağatay Osmanlı Sözlük
igne — ì·gne s.m. LE fuoco, fiamma: leggi Ezechiel, che li dipinge | ... venir con vento e con nube e con igne (Dante) {{line}} {{/line}} DATA: 1313 19. ETIMO: dal lat. ĭgne(m) … Dizionario italiano
iğne yapmak (veya vurmak) — iğne ile vücuda sıvı bir ilaç vermek Ölecek miyim? İğne yap bana doktor diyordu. S. F. Abasıyanık … Çağatay Osmanlı Sözlük
iğne yemek — iğne olmak Sonunda doktorların ısrarıyla bir sürü kuduz iğnesi yedi. R. Erduran … Çağatay Osmanlı Sözlük
iğne olmak — iğne ile vücuduna ilaç verilmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
iğne deliği — is. İğnenin arkasında iplik geçirilen delik Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller iğne deliği gibi iğne deliğinden geçmek iğne deliğinden Hindistanı seyretmek iğne deliğine girmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
iğne iplik — sf., ği Çok zayıf Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller iğne ipliğe dönmek iğneden ipliğe kadar … Çağatay Osmanlı Sözlük
iğne atsan yere düşmez — çok kalabalık Sabah sabah davullar vurulup meydan kurulur. Aman öyle bir kalabalık olur ki iğne atsan yere düşmez. E. C. Güney … Çağatay Osmanlı Sözlük
iğne ipliğe dönmek — çok zayıflamak Sabun toprakta eridikçe insanın düşmanı da oturduğu yerde erir, iğne ipliğe dönermiş. R. N. Güntekin … Çağatay Osmanlı Sözlük