-
1 iflâs masası
юр.иму́щество несостоя́тельного должника́, иму́щество обанкро́тившейся фи́рмы и т. п. -
2 masa
(ударение: mása) стол (м)* * *1) столmasa örtüsü — ска́терть
ameliyat masası — операцио́нный стол
görüşme masasına oturmak — сесть за стол перегово́ров
kumar masası — ло́мберный стол
yazı masası — пи́сьменный стол
yemek masası — обе́денный стол
2) отде́л в госуда́рственном учрежде́нииkaçakçılık masası — отде́л по борьбе́ с контраба́ндой
3) иму́щество банкро́таiflâs masası — иму́щество несостоя́тельного должника́
-
3 masa
1) стол2) отде́л (в государственном учреждении); бюро́; департа́ментkaçakçılık masası — отде́л по борьбе́ с контраба́ндой (в полиции)
3) иму́щество банкро́та (подлежащее распределению между кредиторами)iflâs masası — иму́щество несостоя́тельного должника́, ко́нкурсная ма́сса
См. также в других словарях:
iflas masası — İflas eden kişi veya kuruluşun alacak ve borçlarını belirlemeye ve bunları düzenlemeye yetkili birim … Hukuk Sözlüğü
iflas masası — is., huk. İflas eden kişi veya kuruluşun alacak ve borçlarını belirlemeye ve bunları düzenlemeye yetkili birim … Çağatay Osmanlı Sözlük
iflas — is., tic., Ar. iflās 1) Borçlarını ödeyemediği mahkeme kararı ile tespit ve ilan olunan işadamının durumu, batkı, batkınlık Her gün küçük tüccarlardan birisi iflasa sürükleniyordu. N. Cumalı 2) mec. Yenilgiye uğrama, değerini yitirme 3) mec.… … Çağatay Osmanlı Sözlük
masa — is., Rum. 1) Ayaklar veya bir destek üzerine oturtulmuş tabladan oluşan mobilya Çoğunlukla akşam yemeğinden sonra, sofra kaldırılınca yemek masasında yazardım o öyküleri. N. Cumalı 2) Bu mobilya etrafında oturanların tümü 3) Dairelerde,… … Çağatay Osmanlı Sözlük