Перевод: со всех языков на турецкий

с турецкого на все языки

iş+cevreleri

  • 1 беспокойство

    endişe; tedirginlik
    * * *
    с

    испы́тывать беспоко́йство — endişe duymak

    вы́звать беспоко́йство обще́ственности — kamuoyunu kuşkuya düşürmek

    э́то не вы́звало у него́ осо́бого беспоко́йства — bu onu pek endişelendirmedi

    стать исто́чником беспоко́йства для кого-л. — (biri için) huzursuzluk / tedirginlik kaynağı olmak

    причиня́ть беспоко́йство пра́вящим круга́м — egemen çevreleri tedirgin etmek / huzursuzlandırmak

    ••

    извини́те за беспоко́йство! — rahatsız ettim, affedersiniz!

    Русско-турецкий словарь > беспокойство

  • 2 деловой

    iş(sıfat)
    * * *
    1) °

    делово́й челове́к — iş adamı

    делова́я пое́здка — iş gezisi

    делово́й центр го́рода — şehrin iş merkezi

    делова́я перепи́ска — ticari muhaberat

    деловы́е круги́ — iş çevreleri

    деловы́е конта́кты — iş temasları

    деловы́е ка́чества — mesleki nitelikler

    делова́я кри́тика — olumlu / yapıcı eleştiri

    делово́й подхо́д к вопро́су — soruna yapıcı (bir biçimde) yaklaşım

    Русско-турецкий словарь > деловой

  • 3 круг

    çevre
    * * *
    м

    начерти́ть круг на земле́ — yere bir daire çizmek

    опи́сывать круги́ в во́здухе — havada daire(ler) çizmek

    2) врз halka

    по воде́ пошли́ круги́ — su halka halka dalgalandı:

    круг колбасы́ — bir kangal sucuk

    круг сы́ру — bir teker peynir

    спаса́тельный круг — can simidi

    гонча́рный круг — çömlekçi çarkı

    3) alan

    круг де́ятельности — faaliyet alanı

    э́то не вхо́дит в круг его́ обя́занностей — bu onun görevleri dışındadır

    круг рассма́триваемых вопро́сов — ele alınan sorunların listesi

    ограни́ченный круг вопро́сов — sınırlı sayıdaki sorunlar

    5) спорт. tur; döngü

    соверши́ть круг почёта — şeref turu yapmak

    ма́тчи / встре́чи пе́рвого кру́га — ilk yarı maçları

    литерату́рные круги́ — edebiyat çevreleri

    в кругу́ семьи́ — aile içinde

    ••

    большо́й круг кровообраще́ния — büyük dolaşım

    у меня́ голова́ кру́гом идёт от всего́ э́того — bunlardan başım / zihnim allak bullak oldu

    у неё бы́ли круги́ под глаза́ми — gözlerinin altı morarmıştı

    Русско-турецкий словарь > круг

  • 4 общественность

    ж

    междунаро́дная обще́ственность — dünya kamuoyu

    спорти́вная обще́ственность страны́ — ülkenin spor kamuoyu

    писа́тельская обще́ственность — yazar çevreleri

    Русско-турецкий словарь > общественность

  • 5 промышленный

    sanayi °, endüstri °, sınai, endüstriyel

    промы́шленное предприя́тие — sanayi işletmesi, sınai işletme

    промы́шленный центр — sanayi merkezi

    промы́шленная револю́ция — sanayi devrimi

    промы́шленные круги́ — sanayici çevreleri

    Русско-турецкий словарь > промышленный

  • 6 сфера

    ж
    1) alan, saha

    запреще́ние я́дерных испыта́ний в трёх сфе́рах — atmosfer, uzay ve sualtı nükleer denemelerinin yasaklanması

    сфе́ра материа́льного произво́дства — maddi üretim alanı

    сфе́ра влия́ния — nüfuz alanı

    рабо́тники, за́нятые в сфе́ре обслу́живания — hizmet kesiminde çalışanlar

    в свое́й сфе́ре — (kendi) çevresinde

    вы́сшие сфе́ры — iktidar çevreleri

    3) мат. küre

    Русско-турецкий словарь > сфера

  • 7 финансовый

    mali,
    parasal
    * * *
    1) mali, finans °

    фина́нсовый год — mali yıl

    фина́нсовый кри́зис — mali bunalım

    фина́нсовый капита́л — mali sermaye

    междунаро́дный фина́нсовый капита́л — uluslararası finans kapital

    фина́нсовые круги́ — finans çevreleri

    фина́нсовый инспе́ктор — maliye müfettişi

    2) разг. ( денежный) parasal, finans °

    фина́нсовые затрудне́ния — parasal güçlükler

    фина́нсовые возмо́жности — parasal olanaklar

    е́сли бу́дут на́йдены необходи́мые фина́нсовые сре́дства... — gerekli finansman bulunursa...

    Русско-турецкий словарь > финансовый

  • 8 business premises

    iş çevreleri

    English-Turkish dictionary > business premises

  • 9 literaty people

    n. edebiyat çevreleri

    English-Turkish dictionary > literaty people

  • 10 vested interests

    kazanılmış haklar, çıkar çevreleri, çıkarı olanlar

    English-Turkish dictionary > vested interests

  • 11 business premises

    iş çevreleri

    English-Turkish dictionary > business premises

  • 12 literaty people

    n. edebiyat çevreleri

    English-Turkish dictionary > literaty people

  • 13 vested interests

    kazanılmış haklar, çıkar çevreleri, çıkarı olanlar

    English-Turkish dictionary > vested interests

  • 14 Kreis

    Kreis m <Kreises; Kreise> daire; POL ilçe; EL devre;
    sich im Kreis drehen dönüp dolaşıp aynı yere gelmek;
    im Kreise der Familie aile içinde;
    weite Kreise der Bevölkerung geniş halk çevreleri/kesimleri

    Deutsch-Türkisch Wörterbuch > Kreis

  • 15 weit

    weit [vaıt]
    I adj
    1) ( räumlich ausgedehnt) geniş; ( breit) geniş; ( groß) büyük;
    \weite Kreise der Bevölkerung toplumun geniş çevreleri;
    das ist ein \weites Feld bu geniş bir alandır;
    etw \weit öffnen bir şeyi ağzına kadar açmak;
    \weit herumkommen çok yer gezmek;
    das W\weite suchen ( geh) tabanları yağlamak
    2) ( geräumig) geniş; ( Kleidung) bol
    3) ( entfernt) uzak; ( Reise, Weg) uzun;
    in \weiter Ferne çok uzakta;
    ist es noch \weit? daha uzak mı?;
    von \weitem uzaktan;
    \weit entfernt çok uzak;
    das ist \weit weg ( fam) bu çok uzakta;
    ich habe es nicht \weit benim için uzak değil
    4) ( zeitlich)
    bis Ostern ist es noch \weit paskalyaya kadar daha çok var;
    das liegt \weit zurück bu çok geride kaldı;
    bis \weit in den Morgen sabahlara kadar
    5) bei \weitem besser çok daha iyi;
    bei \weitem nicht alles hepsi değil;
    es ist \weit und breit niemand zu sehen ortalıkta in cin yok;
    \weit gefehlt! ne gezer!;
    so \weit ( im Allgemeinen) buraya kadar; ( bis jetzt) şimdiye kadar;
    es ist so \weit oldu;
    es ist noch nicht so \weit daha olmadı;
    bist du so \weit? ( fam) hazır mısın?;
    das geht ( entschieden) zu \weit! bu (kesinlikle) fazla oldu!, bu kadarı da (artık) fazla!;
    wie \weit bist du mit der Arbeit? çalışman ne aşamada?;
    \weit hergeholt uydurma, pek inandırıcı olmayan;
    das ist \weit hergeholt nereden nereye
    II adv ( sehr) çok; ( erheblich) epeyce, bir hayli;
    \weit besser çok daha iyi;
    er ist \weit über sechzig altmışın çok üzerinde;
    \weit gefehlt! bilemedin!;
    das ist \weit verbreitet bu çok yaygındır;
    er ist zu \weit gegangen ( fig) çok ileri gitti, haddini aştı

    Wörterbuch Deutsch-Türkisch Kompakt > weit

См. также в других словарях:

  • Devlet Bahçeli — Devlet Bahçeli, leader of the MHP 2nd Chairman of the Nationalist Movement Party (MHP) Incumbent Assumed office 6 July 1997 Preceded by Alparslan Türkeş …   Wikipedia

  • çevre — is. 1) Bir şeyin yakını, dolayı, etraf Büyük kentlerin çevreleri gecekondularla sarılmıştır. O. Rifat 2) Kişinin içinde bulunduğu toplumu oluşturan ortam Her girdiği çevreye kişiliği ile birlikte olgun ve asil bir huzur havası getirirdi. H. Taner …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • EKOLOJİ — yun. Canlı varlıklarla çevreleri arasındaki münasebetleri araştıran biyoloji kolu …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

Поделиться ссылкой на выделенное

Прямая ссылка:
Нажмите правой клавишей мыши и выберите «Копировать ссылку»