-
1 беспокойство
endişe; tedirginlik* * *с1) endişeиспы́тывать беспоко́йство — endişe duymak
вы́звать беспоко́йство обще́ственности — kamuoyunu kuşkuya düşürmek
э́то не вы́звало у него́ осо́бого беспоко́йства — bu onu pek endişelendirmedi
2) tedirginlikстать исто́чником беспоко́йства для кого-л. — (biri için) huzursuzluk / tedirginlik kaynağı olmak
причиня́ть беспоко́йство пра́вящим круга́м — egemen çevreleri tedirgin etmek / huzursuzlandırmak
••извини́те за беспоко́йство! — rahatsız ettim, affedersiniz!
-
2 деловой
iş(sıfat)* * *1) iş °делово́й челове́к — iş adamı
делова́я пое́здка — iş gezisi
делово́й центр го́рода — şehrin iş merkezi
делова́я перепи́ска — ticari muhaberat
деловы́е круги́ — iş çevreleri
деловы́е конта́кты — iş temasları
деловы́е ка́чества — mesleki nitelikler
2) olumlu ( конструктивный)делова́я кри́тика — olumlu / yapıcı eleştiri
делово́й подхо́д к вопро́су — soruna yapıcı (bir biçimde) yaklaşım
-
3 круг
çevre* * *м1) daireначерти́ть круг на земле́ — yere bir daire çizmek
опи́сывать круги́ в во́здухе — havada daire(ler) çizmek
2) врз halkaпо воде́ пошли́ круги́ — su halka halka dalgalandı:
круг колбасы́ — bir kangal sucuk
круг сы́ру — bir teker peynir
спаса́тельный круг — can simidi
гонча́рный круг — çömlekçi çarkı
3) alanкруг де́ятельности — faaliyet alanı
э́то не вхо́дит в круг его́ обя́занностей — bu onun görevleri dışındadır
4) listeкруг рассма́триваемых вопро́сов — ele alınan sorunların listesi
ограни́ченный круг вопро́сов — sınırlı sayıdaki sorunlar
5) спорт. tur; döngüсоверши́ть круг почёта — şeref turu yapmak
ма́тчи / встре́чи пе́рвого кру́га — ilk yarı maçları
6) çevreлитерату́рные круги́ — edebiyat çevreleri
в кругу́ семьи́ — aile içinde
••большо́й круг кровообраще́ния — büyük dolaşım
у меня́ голова́ кру́гом идёт от всего́ э́того — bunlardan başım / zihnim allak bullak oldu
у неё бы́ли круги́ под глаза́ми — gözlerinin altı morarmıştı
-
4 общественность
ж1) kamuoyuмеждунаро́дная обще́ственность — dünya kamuoyu
спорти́вная обще́ственность страны́ — ülkenin spor kamuoyu
писа́тельская обще́ственность — yazar çevreleri
2) ( общественные организации) toplumsal örgütler -
5 промышленный
sanayi °, endüstri °, sınai, endüstriyelпромы́шленное предприя́тие — sanayi işletmesi, sınai işletme
промы́шленный центр — sanayi merkezi
промы́шленная револю́ция — sanayi devrimi
промы́шленные круги́ — sanayici çevreleri
-
6 сфера
ж1) alan, sahaзапреще́ние я́дерных испыта́ний в трёх сфе́рах — atmosfer, uzay ve sualtı nükleer denemelerinin yasaklanması
сфе́ра материа́льного произво́дства — maddi üretim alanı
сфе́ра влия́ния — nüfuz alanı
рабо́тники, за́нятые в сфе́ре обслу́живания — hizmet kesiminde çalışanlar
2) çevreв свое́й сфе́ре — (kendi) çevresinde
вы́сшие сфе́ры — iktidar çevreleri
3) мат. küre -
7 финансовый
mali,parasal* * *1) mali, finans °фина́нсовый год — mali yıl
фина́нсовый кри́зис — mali bunalım
фина́нсовый капита́л — mali sermaye
междунаро́дный фина́нсовый капита́л — uluslararası finans kapital
фина́нсовые круги́ — finans çevreleri
фина́нсовый инспе́ктор — maliye müfettişi
2) разг. ( денежный) parasal, finans °фина́нсовые затрудне́ния — parasal güçlükler
фина́нсовые возмо́жности — parasal olanaklar
е́сли бу́дут на́йдены необходи́мые фина́нсовые сре́дства... — gerekli finansman bulunursa...
-
8 business premises
iş çevreleri -
9 literaty people
n. edebiyat çevreleri -
10 vested interests
kazanılmış haklar, çıkar çevreleri, çıkarı olanlar -
11 business premises
iş çevreleri -
12 literaty people
n. edebiyat çevreleri -
13 vested interests
kazanılmış haklar, çıkar çevreleri, çıkarı olanlar -
14 Kreis
sich im Kreis drehen dönüp dolaşıp aynı yere gelmek;im Kreise der Familie aile içinde;weite Kreise der Bevölkerung geniş halk çevreleri/kesimleri -
15 weit
weit [vaıt]I adj\weite Kreise der Bevölkerung toplumun geniş çevreleri;das ist ein \weites Feld bu geniş bir alandır;etw \weit öffnen bir şeyi ağzına kadar açmak;\weit herumkommen çok yer gezmek;das W\weite suchen ( geh) tabanları yağlamakin \weiter Ferne çok uzakta;ist es noch \weit? daha uzak mı?;von \weitem uzaktan;\weit entfernt çok uzak;das ist \weit weg ( fam) bu çok uzakta;ich habe es nicht \weit benim için uzak değil4) ( zeitlich)bis Ostern ist es noch \weit paskalyaya kadar daha çok var;das liegt \weit zurück bu çok geride kaldı;bis \weit in den Morgen sabahlara kadar5) bei \weitem besser çok daha iyi;bei \weitem nicht alles hepsi değil;es ist \weit und breit niemand zu sehen ortalıkta in cin yok;\weit gefehlt! ne gezer!;so \weit ( im Allgemeinen) buraya kadar; ( bis jetzt) şimdiye kadar;es ist so \weit oldu;es ist noch nicht so \weit daha olmadı;bist du so \weit? ( fam) hazır mısın?;das geht ( entschieden) zu \weit! bu (kesinlikle) fazla oldu!, bu kadarı da (artık) fazla!;wie \weit bist du mit der Arbeit? çalışman ne aşamada?;\weit hergeholt uydurma, pek inandırıcı olmayan;das ist \weit hergeholt nereden nereye\weit besser çok daha iyi;er ist \weit über sechzig altmışın çok üzerinde;\weit gefehlt! bilemedin!;das ist \weit verbreitet bu çok yaygındır;er ist zu \weit gegangen ( fig) çok ileri gitti, haddini aştı
См. также в других словарях:
Devlet Bahçeli — Devlet Bahçeli, leader of the MHP 2nd Chairman of the Nationalist Movement Party (MHP) Incumbent Assumed office 6 July 1997 Preceded by Alparslan Türkeş … Wikipedia
çevre — is. 1) Bir şeyin yakını, dolayı, etraf Büyük kentlerin çevreleri gecekondularla sarılmıştır. O. Rifat 2) Kişinin içinde bulunduğu toplumu oluşturan ortam Her girdiği çevreye kişiliği ile birlikte olgun ve asil bir huzur havası getirirdi. H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük
EKOLOJİ — yun. Canlı varlıklarla çevreleri arasındaki münasebetleri araştıran biyoloji kolu … Yeni Lügat Türkçe Sözlük